"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1150 E., 2022/1523 K.
DAVA TARİHİ : 16.07.2019-01.09.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/570 E., 2020/173 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 13.02.2024 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, kadının anne ve babasının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiklerini, ziynet eşyalarını ve ortak birikmiş parayı alarak ortak konutu terk ettiğini, tarafların 07.05.2019 tarihinden bu yana ayrı yaşadıklarını, borçlandırdığını, iftira attığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarını zorla elinden aldığını, iade etmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, kadının ailesine hakaret ettiğini, bağımsız konut temin etmediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin, ailesinin kadına hakaret ettiğini ancak erkeğin bu duruma müdahale etmediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE/TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakası, 1.250,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE/TÜFE oranında arttırılmasına, 250.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL çeyiz eşyasının yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline, ziynet eşyalarının kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet eşyasının yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline, mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; erkeğin dinlenen tanıklarının taraflar arasındaki geçimsizliğe dair bilgisi olmadığı, asıl davanın ispatlanamadığı, karşı dava yönünden ise erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, kız kardeşinin, kadına hakaret etmesine ve kadını tehdit etmesine sessiz kaldığı, erkeğin ailesinin, kadının ailesinin evini bastığı, hakaret, tehdit ettikleri, birlik görevlerini ihmal ettiği, bağımsız konut temin etmediği, kadının ailesinden borç para istediği ve verilmediği için kavga çıkardığı, erkek adına kayıtlı olan arsanın satıldığı ve erkeğin babasına ev alındığı, ilgisiz olduğu, kadını ortak konuttan kovduğu, ortak çocuğun yeni doğmasına ve sağlık riski olmasına rağmen Konya İli'nde bulunan ailesinin yanına götürmek için baskıda bulunduğu bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına dava tarihinden 30.09.2019 tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 30.09.2019 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadının düzenli ve sürekli geliri bulunduğundan nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine, kusur durumu dikkate alınarak yasal şartları oluştuğundan kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince 03.09.2019 tarihli ara kararla ziynet alacağı, çeyiz alacağı ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davaları işbu dava dosyasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ise hatalı, iştirak nafakası miktarının çok olduğu olduğu, erkeğin manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının kusur durumu da dikkate alındığında az olduğu, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakalarına hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının ise az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumlarına ilişkin yapılan değerlendirme, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, davacı-karşı davalı erkeğin ispat olunamayan boşanma davasının reddine karar verilmesinde, davalı-karşı davacı kadını yasal koşulları oluşmayan tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinde, erkeğin, yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinde, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında, sağlık bakanlığı bünyesinde çalışan, sürekli ve düzenli geliri bulunan boşanmakla yoksulluğa düşmeyecek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde, ortak çocuk yararına nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2019 doğumlu Mustafa'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Mahinur'a iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Nurullah'a yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Nurullah'dan alınarak Mahinur'a verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.