Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9415 E. 2023/300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların varlığı, kusur durumu ve fer'ileri olan nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmak için yeterli olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2090 E., 2022/927 K.

DAVA TARİHİ : 19.07.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/560 E., 2019/262 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; erkeğin evlilik sürecinde çocuklara ve kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin sosyal medyada tanıdığı-tanımadığı bir çok kadına mesajlar ve tanışma talepleri gönderdiğini bildirerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, reşit olmayan müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, müşterek çocuklardan Eda ... için aylık 1.200,00 TL ...için aylık 1.000,00 TL, ... için aylık 800,00 TL, Halime Müberra için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, bu nafakaların dava süresince tedbir nafakası olarak hükmedilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin şiddet, hakaret ve tehdit ettiğine ilişkin iddiaların soyut olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 1995 yılında evlendikleri, müşterek dört çocuklarının bulunduğu, tarafların evlendikten sonra Almanya'da oturmaya başladıkları, daha sonra Türkiye'ye dönüş yaptıkları, davalının eşine ve çocuklarına şiddet uyguladığı, onları tehdit ettiği, davalının kardeşinin eve gelerek davalıyı evden çıkardığı, davalının eşinin ve çocuklarının üzerine kapıyı kilitlediği ve evden ayrıldığı, davacının jandarmayı aradığı, olayın karakola intikal ettiği, tarafların ve müşterek çocukların beyanlarının alındığı, buna ilişkin kayıtların dosya arasında bulunduğu, bu olay sonrasında davacı kadının İstanbul'da bulunan dayısı Ahmet Kılıç'ın evine gittiği, sonrasında dayısı ile birlikte Tekirdağ'a müşterek haneye geldikleri ancak davalının onlara kendilerini eve almayacağını söylediği, davacı ve çocukları eve almadığı, tarafların karakola intikal eden bu son kavgadan bu yana ayrı yaşadıkları anlaşılmış olmakla eşine ve çocuklarına şiddet uygulayan, onları tehdit eden, eve almayan erkek tam kusurlu olup davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 2003 doğumlu ... ve 2009 doğumlu Halime Müberra'nın velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen müşterek çocuklardan ... için 400,00 TL tedbir nafakasının 800,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına; Halime Rabia için 250,00 TL tedbir nafakasının 500,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına; boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tazminat verilme koşulları gerçekleşen davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL maddî, 40.000 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmayı gerektiren bir olay olmadığını, boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kusur tespiti, boşanma talebinin kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile kadın ve çocuklar için takdir edilen nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmayı gerektiren bir olay olmadığını, boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kusur tespiti, boşanma talebinin kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile kadın ve çocuklar için takdir edilen nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma ve fer’îleri yönünden davanın kabulü, nafaka ve tazminat koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği kusur tespitinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesi, 182 nci, 174 üncü, 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.