"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evliliğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, ailesinin evliliklerine sürekli müdahalelerde bulunduklarını, müvekkiline kötü davrandığını, davalı ve ailesinin psikolojik baskılarının olduğunu, ikinci bir TV alınmasına bile karıştıklarını, davalının da ablalarının yanında olduğunu, ablalarının "... seni boşayacak, babanın evine döneceksin" diyerek huzursuzluk çıkardıklarını, ciddi cinsel sorunlarının olduğunu, alkol probleminin bulunduğunu, baskıcı olduğunu, evden çıkmasına izin vermediğini, alışverişte konuşmayı yasakladığını, müvekkilinin kuran okunması, gün gibi etkinliklerini sorun yaptığını, müvekkilinin 2017 yılı Ağustos ayında ... Üniversitesi Hastanesinde miyom ameliyatı geçirdiğini, davalının ameliyat sonrası hastanede müvekkilinin yanında bir dakika daha durmadan, ablası ile alışveriş yapacağını söyleyerek hastanede müvekkilini bıraktığını, müvekkilinin taburcu olduktan sonra davalıyı aradığını, davalının "sen otobüse bin gel" dediğini, baskıcı tavırları nedeniyle müvekkilinin çocuğunu düşürdüğünü, ek kartını kapatıp baban baksın dediğini, altınları aldığını, çalıştığı iş yerinden çıkartıp tazminatına el koyduğunu, kamerayla müvekkilini çektiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap dilekçesinde; kadının evi terk ettiğini, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, ameliyat olduğunda bizzat müvekkili tarafından hastaneye götürülüp refakat edildiğini, davacı eşinin ailesinin ev ve araba alması yönünde baskı kurduğunu, davacının sürekli hakaret ve tehdit ettiğini, müvekkilinin ailesini istemediğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, müvekkilini beğenmediğini, başkaları ile kıyasladığını, kıskançlık krizlerine girdiğini, müvekkilinin karşılayamayacağı taleplerde bulunduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, 300.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata faizi ile birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı -karşı davalı kadının ameliyat olduğu, tedavi süresinde davalı-karşı davacı erkeğin eşiyle ilgilenmediği, tarafların ayrıldıkları ancak tekrar barışarak bir araya gelerek birlikte yaşamaya devam ettikleri; davacı-karşı davalı kadının, erkek eşin ailesiyle görüşmek istemediği, eşinden birliğin gelirini aşan taleplerde bulunduğu, kadının isteklerinin ekonomik şiddet kapsamında olduğu belirtilerek davacı -karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı erkeğe yüklenecek bir kusur bulunmadığı, bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına olanak tanımayacak nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadının asıl davasının ve tazminat taleplerinin reddine, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, erkek yararına kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile 4.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ile kendi davasının reddinin ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, davalı-karşı davacı erkeğin psikolojik şiddetinin ispatlandığını, delillerinin ve tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, erkeğin tanıklarının beyanlarının soyut olduğunu, boşanmanın ferilerine dair kararın hatalı olduğunu, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kendi davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı kadın tanığının beyanına göre davalı karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadını evden çıkmasına ve ailesine gitmesine izin vermeyerek kısıtladığı, davacı-karşı davalı kadının da ilk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi eşinden gelirini aşan ve karşılayamayacağı taleplerde bulunduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, kadının dava açmakta haklı olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre kadının davasının da kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, eşit kusurlu erkek yararına manevî tazminat takdir edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının kusur belirlemesi, kendi davasının reddi ve erkek yararına hükmolunan manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, gerekçenin düzeltilmesine ve ilk derece mahkemesi hükmünün ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinin kabulüyle ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, diğer istinaf talepleri reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kararın gerekçelendirmeden yoksun olduğunu, tanık beyanlarına ve delillere itibar edilmeme sebeplerinin anlaşılmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının kabulünün doğru olmadığını, müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu,kadın yararına tedbir ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluşmadığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinde hata edilip edilmediği, erkeğin reddedilen manevî tazminatı ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.