Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9467 E. 2024/456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden eş adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde sağ kalan eşin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ve davalıların sorumluluk oranı.

Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin katkı payı ve katılma alacağı taleplerinde, Bölge Adliye Mahkemesinin alacak miktarını doğru hesapladığı, davalı mirasçıların sorumluluk oranını miras payları ile sınırlı tuttuğu ve tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin hukuki değerlendirmelerinin yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1334 E., 2022/1432 K.

DAVA TARİHİ : 16.03.2016

KARAR : Başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/203 E., 2020/181 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi Ümmü'nün vefat ettiğini, muris adına evlilik birliği içinde edinilen iki taşınmaz bulunduğunu, murisin ev hanımı olduğunu, çalışmadığını, taşınmazların müvekkilinin çalışması ile satın alındığını, 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin 1/4 miras hakkı olduğunu, paylı mülkiyet oluştuğundan ve müvekkilinin üstün yararı da bulunduğundan tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden de müvekkilinin hakkı olduğunu belirterek; alacağın varlığı belirlenebilir olmadığından bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek bedeli arttırma hakkı ve ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla, mal rejiminin tasfiyesi ile, 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın müvekkili tarafından alındığından taşınmazın tamamının müvekkili adına tapuda tescilini, mümkün olmaması halinde alacak kısmi olarak belirlenecekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun ) 226 ncı maddesi uyarınca diğer hissedarların payı ödenmek suretiyle taşınmazın tamamının müvekkili adına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde tasfiye tarihi itibariyle taşınmazın tamamı üzerinden güncel ve rayiç bedel hesaplanarak şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini; 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden de taşınmazın güncel ve rayiç değeri üzerinden 1/2 oranından aşağı olmamak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 20.11.2019 tarihli dilekçesinde; 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden öncelikli taleplerinin müvekkili adına tescil olduğunu, işbu taşınmazdaki müvekkilinin 1/4 miras hissesi düşüldüğünde 120.000,00 TL alacağın olduğunu, 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden de katılma alacağının 43.190,00 TL olduğunu belirterek; talep miktarını yükselterek toplam 163.190,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar Murat, ... ve Abdullah vekili cevap dilekçesinde; davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden mahkemenin görevli olmadığını, katkı payı alacağı davasının da eşler arasında görülebileceğini, murisin ölümünden sonra katkı payı alacağı davasının açılamayacağını, davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını, davacının muristen kalan ziynet eşyalarını müvekkillerine vermediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin murisin kızı olduğunu, muristen iki adet taşınmaz ve ziynet eşyalarının kaldığını, 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin engelli çocuğu ile oturduğunu, taşınmazda müvekkilinin üstün yararının bulunduğunu, taşınmazın edinilmesine davacının katkısının olmadığını, murisin bir dönem konfeksiyon işinde çalıştığını, fal bakarak gelir elde ettiğini, ziynet eşyalarının da denkleştirilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen belgelere göre murisin adına 1968 yılında iktisap edilen bir taşınmaz olduğu, yine bankada muhtelif tarihlerde açılmış hesaplarının bulunduğu, buna göre murisin kayıt altına alınmamış olmakla birlikte gelirinin bulunduğunun anlaşıldığı; 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümün mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığı, evi geçindirme yükümlülüğünün kocada olduğu, bilirkişi raporunda; kocanın her ne kadar asgari ücretli olarak gösterilmiş ise de, asgari ücretin bir nebze üzerinde maaş alabileceği, bakma yükümlülüğü de dikkate alınarak tasarruf edebileceği kısmının gelirinin % 20'sine tekabül edebileceği, % 80'inin ise ailesi ve şahsı için harcadığı kabul edilerek ayrıca murisin tereke borçlusu da olması nedeni ile alacak miktarının belirlendiği, işbu taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin 105.000,00 TL olması, davacının tasarruf miktarı ve terekedeki borcu mahsup edildiğinde 15.750,00 TL katkı payı alacağı bulunduğu, 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölümün ise güncellenmiş değerinin 96.189,00 TL olup davacının 1/2 oranında katılma alacağından davacının aynı zamanda tereke borçlusu olması nedeni ile miras payı da mahsup edildiğinde 36.070,90 TL katılma alacağının bulunduğu; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı eşlerin ayni değil, alacak hakkı bulunduğu gerekçesiyle; 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil talebinin reddine, katkı payı alacağına ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 15.750,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan miras payı oranında tahsiline; 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden katılma alacağı davasının kısmen kabulü ile, 36.070,90 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan miras payı oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin muris eşinin ölümü ile oturabileceği tek taşınmaz olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi gerektiğini, işbu taşınmazın keşif tarihindeki değeri dikkate alınarak alacağın hesaplanması gerektiğini, katkı payı oranının düşük belirlendiğin, murisin çalışmadığını, evin tüm geçiminin müvekkili tarafından karşılandığını, ıslah edilen rakama göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmadığını, katkı payı alacağının mirasçılara karşı açılamayacağını, murisin evlenmeden önce komisyonculuk, pazarcılık yaptığını, elde ettiği gelirleri banka hesabına yatırdığını, murisin hesap hareketlerinden de bu durumun belli olduğunu, davacının katkısının olmadığını, malların intikal ettiğini, kısmen kabul kısmen ret kararı verilmesine rağmen lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümün 18.02.2000 tarihinde muris adına tam pay ile tescil edildiği, somut olayda 4721 sayılı Kanun'un 226 ncı maddesinin uygulama alanı bulunmadığı, davacı tarafça 4721 sayılı Kanun'un 240 ncı maddesine dayalı bir istem de olmadığı; davacı kocanın evi geçindirme yükümlülüğü de dikkate alınarak belirlenen % 20 tasarruf oranının ve bu orandan hareketle taşınmazın dava tarihindeki sürüm değerine göre katkı payı alacağı belirlendiği; katılma alacağına konu 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölümün yasal karine gereği edinilmiş mal niteliğinde olduğu, aksinin kanıtlanamadığı, tasfiye tarihi itibarı ile belirlenen taşınmazın sürüm değerinin artık değer olarak kabulü ile yarısı oranında bulunan katılma alacağından, aynı zamanda tereke borcundan da sorumluluğu olan davacı sağ kalan eşin 1/4 miras payının düşülmesi suretiyle hükme esas katılma alacağının tespit edildiği, ancak gerek katkı payı alacağı ve gerekse katılma alacağı hakkında hüküm kurulurken, davacının miras payının zaten düşülmüş olmasına karşın davalıların sorumluluğuna dair hükümde mirasçılık belgesine atıf yapılmak suretiyle davacının tahsil edeceği alacak miktarının daha az olduğu sonucu doğuracak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, mal rejimi tasfiyesine dair davalarda kural olarak ayni tasfiye istenemeyecek olması nedeniyle Mahkemece terditli (kademeli) taleplerden katılma alacağı üzerinden ve ıslah edilen değer dikkate alınmak suretiyle taşınmazın piyasa sürüm değerine göre hüküm kurulduğu gerekçesiyle; davacı vekilinin başvurusunun alacak miktarı yönünden, bir kısım davalılar vekilinin başvurusunun yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil talebinin reddine, katkı payı alacağına ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 15.750,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan 1/4'er oranında tahsiline; 399 ada 6 parsel 4 nolu bağımsız bölüm yönünden katılma alacağı davasının kısmen kabulü ile, 36.070,90 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan 1/4'er oranında tahsili ile kabul ve ret oranına göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 1472 ada 50 parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin muris eşinin ölümü ile oturabileceği tek taşınmaz olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi gerektiğini, işbu taşınmazın keşif tarihindeki değeri dikkate alınarak alacağın hesaplanması gerektiğini, katkı payı oranının düşük belirlendiğini, murisin çalışmadığını, evin tüm geçiminin müvekkili tarafından karşılandığını, ıslah edilen rakama göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık hukuki nitelendirme, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilemeyeceği, katkı payı oranı ve ispatı, katkı payı alacağında alacak miktarının belirlenmesinde tasfiye konusu malın hangi tarihteki değerinin esas alınacağı, mirasçılar arasındaki davada alacak miktarının belirlenmesi, eksik alacağa hükmedilip hükmedilmediği noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin birinci fıkrası, 226 ıncı maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 240 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.