Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9525 E. 2023/221 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirilerek, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına kanaat getirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, zamanın çoğunu ailesinin yanında geçirerek müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilini aşağıladığını, hakaret ettiğini, ilgisiz davrandığını, 22.02.2016 tarihinde evi terk ettiğini, eve terk etmeden 15 gün önce de yatakları ayırdığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat taleplerinin saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili süresi içerisinde sunduğu karşı davaya ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davalı-karşı davacı kadının babasının zorlaması ile müvekkili ile evlendiğini, davalı-karşı davacı kadının evi terk etmesinden sonra eve dönmesi için çaba sarfettiğini, noter marifeti ile eve dön çağrısında bulunduğunu, buna karşı davalı-karşı davacı kadının, eşini istemediğini, ondan iğrendiğini belirterek ortak haneye dönmediğini belirterek tarafların boşanmalarına, 35.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı kadından alınarak müvekkile verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, davacı-karşı davalı erkeğin müvekkilini üzdüğünü, rencide ettiğini, namaz kılmasına ve kuran okumasına engel olduğunu, baskı kurduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, öldürmekle tehdit ettiğini, ailesine de kötü muamelede bulunduğunu, evde sürekli yalnız bıraktığını, sürekli aşağıladığını, müvekkilinin bir aylık hamile iken çocuğun karnında öldüğünü, davacı-karşı davalı erkeğin bu süreçte de eşine ilgi göstermediğini, evliliği boyunca ailesi ile görüştürmediğini, akrabalarının yanına gitmemesi için baskı yaptığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin eşine eve geri dönmesi için noter aracılığıyla ihtar çektiği, duruşmada da eşim gelmek istiyorsa gelsin şeklinde beyanda bulunmak sureti ile davalı-karşı davacı kadının eylemlerini affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu nedenle davalı-karşı davacı kadına kusur yüklenemeyeceği, buna karşın davacı-karşı davalı erkeğin, eşini babasının evine gönderdiği, eşine hakaret ettiği, hastalandığında ilgilenmediği, namaz kılması ilgili hususlarda söylemlerde bulunduğu gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, 3.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, 4.000,00 TL maddî ve 4.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hüküm haricinde İlk Derece Mahkemesi karının tüm yönleri ile usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek, reddedilen davası, kusur belirlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm altına alınan nafaka ve tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirtilerek, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu, tanık beyanları ile sabit olduğu üzere evi zaman zaman terk eden, birlik görevlerini yerine getirmeyen ve müvekkilinin mağduriyetine neden olan kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi ile davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.