"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...'ın müvekkilinin babası olduğunu, demans hastalığı nedeniyle akli dengesinin yerinde olmadığını, bakıma muhtaç olduğunu, davalı ...'in babasının bakıcılığını yaptığını, ancak daha sonra babası ile aynı evde yaşamaya başladıklarını, müvekkilinin annesi ...'in felç olduğunu bu nedenle bakıma muhtaç olup eşiyle ilgilenemediğini davalı ...'in bunu fırsat bilerek davaya konu aile konutu olan taşınmazın tapusunu kendi üzerine yaptırdığını belirterek aile konutu olan ve hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan davalı ...'e satılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın ... adına tesciline ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.06.2013 tarih ve 2010/666 Esas, 2013/512 Karar sayılı kararı ile, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris ... Ürgüncü adına tapuya tesciline ve aile konutu olduğunun tespitine, evlilik ölümle sona erdiğinden tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin, 07.07.2014 tarih, 2014/12999 Esas, 2014/15762 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazı devreden davalı eş ...'ın 16.12.2012 tarihinde öldüğü, evliliğin ölüm ile sona erdiği, dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği, bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine dayanılmak suretiyle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris ... adına tapuya tesciline karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 23.02.2015 ve 2014/875 Esas, 2015/95 Karar sayılı kararı ile, bozma ilamına direnilmesine, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın muris davalı ... tarafından davalı ...'a satışı karşısında taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine, davalı taraf adına olan tapu kaytının iptalı ile muris ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ölümle sona ermesi nedeniyle tapu kaydına aile konusu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin, 23.02.2017 tarih, 2016/25945 Esas, 2017/1902 Karar sayılı ilamı ile; bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
3.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarih, 2017/2-1603 Esas, 2017/933 Karar sayılı ilamı ile davacının dava dilekçesinde “aile konutu niteliğini haiz davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki malik ... adına tescili” talebini davalı ...’ın ölümünden sonra 15.05.2013 tarihli dilekçe ile “taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde ıslah ettiği, böylelikle davanın konusunu değiştirdiği, Mahkemece talep aşılmak suretiyle hem dava dilekçesinde belirtilen aile konutu şerhi konulması, tapu kaydının iptali ile önceki malik adına tescili talepleri hakkında hüküm kurulduğu hem de ıslah dilekçesi ile talep edilen “aile konutu olduğunun tespitine” yönelik karar oluşturulduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, Mahkemece talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmasına; bozma nedenine göre davalı ... vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 13.02.2018 ve 2017/895 Esas, 2018/175 Karar sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazı devreden davalı eş ...'ın 16.12.2012 tarihinde öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği, dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybettiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı ... mirasçısı ... vekili için dava değeri üzerinden hesaplanan vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... mirasçısı Ümran'a verilmesine, davalı ... mirasçısı Sibel vekili için dava değeri üzerinden hesaplanan vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... mirasçısı Sibel'e verilmesine, davalı ... mirasçısı Sibel tarafından yapılan yargılama masrafının davacıdan alınarak Sibel'e verilmesine, davalı mirasçısı Mihriban vekili için dava değeri üzerinden hesaplanan vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... mirasçısı Mihriban'a verilmesine, davalı ... mirasçısı Mihriban tarafından yapılan yargılama masrafının davacıdan alınarak Mihriban'a verilmesine, davalı ... tarafından yapılan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ... mirasçılarına verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin, 04.02.2019 tarih, 2018/4186 Esas, 2019/454 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazın davacı ve davalı ...'ın aile konutu olduğu, tarafların en son birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında dava konusu taşınmaz yönünden aile konutu olma şartlarının gerçekleştiği, davalı eş ...'dan dava konusu taşınmazı 30.07.2009 tarihli işlemle devralan diğer davalı ve tarafların bakıcısı ...'in taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve satış işlemine davacı kadının açık rızasının bulunmadığı da dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı kadının dava açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D.Dördüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 27.11.2020 ve 2019/735 Esas, 2020/536 Karar sayılı kararı ile, davanın konusu kalmadığından hüküm tesisine yer olmadığına, davalı ... mirasçılarının aynı zamanda davacı ...'in de mirasçıları olmaları hususu nazara alındığında davalı ... mirasçılarının yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiği gerekçesiyle yargılama gideri ve vekâlet ücretinin diğer davalı ... mirasçılarından tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı ... mirasçısı Miriban tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin, 01.06.2021 tarih, 2021/2496 Esas, 2021/4248 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, karara karşı davalı ... mirasçısı Miriban tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
3.Dairenin, 27.10.2021 tarih, 2021/8106 Esas, 2021/7826 Karar sayılı ilamı ile; yargılama giderlerinin davada haksız çıkan taraftan alındığı, vekâlet ücretinin de yargılama giderlerinden olduğu, davada haksız çıkan taraf birden fazla ise mahkemenin yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebileceği, Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin “davalı ... mirasçılarından tahsiline” şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı, davalıların yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairenin 01.06.2021 tarihli onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... mirasçısı Mihriban vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Gelecek Varlık Yönetimi AŞ. vekili temyiz dilekçesinde özetle; aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 326 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.