Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9621 E. 2024/275 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafakalar ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az bulunması nedeniyle, Yargıtay kararı bu hususta bozulmuş, diğer hususlarda ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1460 E., 2022/1531 K.

DAVA TARİHİ : 11.02.2020-20.03.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/87 E., 2022/164 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı karşı davalı ... vekili Avukat Hülya Koç geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı karşı davacı ... ile vekili gelmedi. Davalı karşı davacı vekili Av. ...'ın mazeret bildirdiği, belgelendirilmeyen, usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 17.01.2024 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadın tarafından hakarete uğradığını ve imamlık mesleğinden dolayı tehdit edildiğini, asılsız itham ve isnatlarla köy yerinde rezil edileceğini söylediğini, kadının gereksiz tartışmalar çıkardığını, huzursuzluk yaptığını, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, zarar vermeye çalıştığını, bıçak vurduğunu, ceza aldığını, erkeği zor durumda bıraktığını, erkeğin balkondan çıkarak defalarca camiye namaza gittiğini, sabah namazına gitmesini engellemek için alarmını dahi iptal ederek cemaatine rezil olmasını istediğini, erkeğin ailesine küfür ettiğini, onur kırıcı ve sorumsuz davranışlarda bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, hasta olduğu zamanlarda dahi erkeğin kadına “Senin görevin değil mi eşek gibi yapacaksın” diyerek mütemadiyen son derece kaba tutumlar sergilediğini, erkeğin ailesinin oğullarını doldurması ve kışkırtması sebebiyle sürekli huzursuzluk yaşayan kadının, erkeğin yersiz ve kontrolsüz öfkesiyle baş etmek durumunda kaldığını, kadına baltayla saldırdığını ve onu öldürmekle tehdit ettiğini, köyde yaşamaları nedeniyle kaçacak hiçbir yeri olmayan ve kendisini korumak için eline bıçak almaktan başka hiçbir çaresi olmayan kadının bu savunması karşısında ise daha çok sinirlenerek onu darp ettiğini ve sonra da kendisine de zarar vererek evden çıkıp gittiğini, şiddetli geçimsizlik halinin sonrasında da artarak devam ettiğini, hamileliğine bile aldırmadan darp ettiğini, ayrıca aldığı kilolara dahi laf ederek başka kadınlarla kıyaslayıp “Eski sevgililerimin fiziği çok daha güzeldi, keşke onlarla evlenseydim” diyerek duygusal anlamda da yıprattığını, Ekim 2019 gibi çocuğunun gözleri önünde kadına şiddet uyguladığını, bunun üzerine kadının ambulans ile hastaneye kaldırıldığını, bu olay üzerine kadını babasının alarak Kayseri'ye götürdüğünü, kadına eziyet ettiğini, namusuna dahi küfrettiği yetmiyor gibi kadının anne, baba ve kardeşlerine ağıza alınmayacak sinkaflı küfürler ettiğini, "Abim senin sülaleni sinkaf etsin" şeklinde ağır küfürler ettiğini, ortak çocuğa dahi "Asarım, keserim" diye tehditler savurduğunu, erkeğin ruh sağlığının normal olmadığı kanaatinde olduklarını, soğuk bir günde evde odun kömür yokken haber vermeksizin erkeğin evi terk edip gittiğini, ne kadını ne çocuğunu düşünmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğe, erkeğin babasına, abisine ve kardeşine hakaret ettiği, temizlik, yemek vs. ev işlerini yapmadığı, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, öfkeli bir yapısı olduğu, kadının anne ve babasına karşı saygısız davranışlarda bulunduğu, kadına hakaret ettiği, ceza dosyalarından tarafların birbirlerini tehdit ettikleri ve birbirlerini yaraladıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve 650,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek ağır kusurlu olduğundan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar, vekalet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir kadın ve çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesinde, miktarında isabetsizlik olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı ancak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarı düşük olduğu, çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde iştirak nafakasının az olduğu, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanması talebi olduğu halde bu konuda hüküm kurulmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın lehine oluşmakla, kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve miktarında isabetsizlik olmadığı ancak kadının ikinci cevap dilekçesinde hükmedilecek maddî ve manevî tazminatlara yasal faiz talebinin olduğu ve bu konuda karar verilmediği, sosyal inceleme raporunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun yararına olacağının belirtildiği görülmekle Mahkemece yapılan velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olduğu, karşı davanın kabulüne karar verilmesi nedeni ile erkek aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle erkeğin tüm istinaf başvurusu ile kadının kusur, lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının maddî ve manevî tazminat, hükmedilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğuna yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle çocuk için aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın ÜFE oranında artış talep etmiş ise de yıllık gerçekleşen TÜFE oranı baz alındığından nafakaların her yıl TÜİK'in yayınladığı TÜFE artış oranında artırılmasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Ahmet'e yükletilmesine

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.