"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkek eşin bağımsız konut sağlamadığını, eşini dışarı çıkarmadığını, ailesiyle görüştürmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin hakaret ve baskılarına sessiz kaldığını, 21.08.2019 günü ailesine göndermeyip tokat atması üzerine kadının evden ayrıldığını, akabinde telefonda eşine ve aileye hakaret ettiğini, ailenin evine baskın yapıp olay çıkardığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir/yoksulluk (ÜFE artışı ile birlikte) ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî (yasal faiz ile birlikte) tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığının fotoğraflar ve telefon kayıtları ile sabit olduğunu, tarafların evlenirken düğün borçları ödenene kadar erkeğin ailesi ile yaşama konusunda anlaştıklarını, kadının haksız yere evi terk ettiğini, erkeğin terk sonrası eşiyle görüşmek istediğinde ailenin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, kadının babasının kızının sürekli ziyaret etmesini istediğini ve ev işlerini erkek eşin annesinin yaptığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eşine "pe...vengin çocuğu" diyen, sinkaflı küfürler eden ve evden ayrılmasının akabinde kaldığı eve baskına giden erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu; akrabalık veya diğer yakınlığın başlıbaşına tanık beyanlarını değerden düşürmeyeceği, erkeğin çalışmamasının kendisini yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğünden kurtarmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasına her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artış yapılmasına, 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine ve tazminatlara kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, erkek eşin üzerine atılı kusurların ispatlanmadığını ve yeni çalışmaya başlayıp asgari ücret kazanan erkeğin nafaka ile sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma ve ferîlerine ilişkin kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadın eşin açtığı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı; boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı ve kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi hükümleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169, 174 ve 175 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.