Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9647 E. 2023/759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, tazminat, nafaka miktarlarının ve velayet hususunda verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kısmen kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek dört çocuk bulunduğunu, çocukların davacının yanında olup, anneleri tarafından bakıldığını, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde davalının yerleştirdiği yemek yapma işinde çalıştığını, halen ... aradığını, davacının davalı aleyhine nafaka davası da açtığını, açılan bu davanın da derdest olduğunu, evliliklerinin ilk 10 yılının sorunsuz geçtiğini daha sonra davalının birahanelere gitmeye, sıkça kadınlardan telefon gelmeye başladığını, bu durum ortaya çıkınca davacı kadını sürekli evden kovduğunu, tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, davacıya, çocuklara bakmadığını ,bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin davacıya verilmesine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile tedbir nafakası dosyasının bu dosya ile birleştirilmesine ve tayin olunacak nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının evi terk ettiğini Ocak 2016'dan beri ayrı yaşadıklarını, davacı-karşı davalının ... Cafe adlı işyerinde çalışmaya başladıktan sonra sorunlarının başladığını, sabap 09.00'dan gece saat 02.00'a kadar eve gelmediğini, ev işi ve yemek yapmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, açık saçık giyindiğini sabıkalı kişilerle ve patronu ile aşırı samimi olduğunu, en son Ocak 2016'da çıkan tartışmada şerefsiz, adi, o...çocuğu, seni mi dinleyeceğim dediğini bu şekilde küfür ve hakaret ederek küçük çocukları alıp evi terk ettiğini , bu nedenlerle karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuklar ... ve Toprak ...'nin velâyetinin annesine verilmesi ve çocuklar lehine aylık 110,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiklerini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 23.12.1994 tarihinde evlendikleri, müşterek dört çocuklarının bulunduğu, davalı-karşı davacının birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı-karşı davalı kadına şerefsiz, seni mermi manyağı yapacağım demek suretiyle hakaret ve tehdit ettiği, erkeğin eşin evlilik birlikteliğinin bittiğine ilişkin olarak akraba ve arkadaşlarına cep telefonu mesajı göndermediği, müşterek konutun ortak giderlerine katılmadığı gerekçesi ile, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ,müşterek çocuklar 22.11.2011 doğumlu ... ile 07.12.2015 doğumlu Toprak ...'nin velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, mahkemenin 01.06.2017 tarihli ara kararı ile; müşterek çocuk ... yararına aylık 300,00 TL, Toprak ... lehine aylık 250,00 TL, davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir nafakasının mahkeme kararı kesinleşinceye kadar (tahsilde tekerrüre mahal vermeyecek şekilde) davalı-karşı davacı erkekden alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine,karar kesinleştikten sonra müşterek çocuk ... için aylık 350,00 TL, Toprak ... için aylık 300,00 TL iştirak nafakası olarak ,davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, kadın yararına koşulları oluşmakla 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8.000,00 TL maddî tazminat, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 8.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazla istemin reddine, karşı dava yönünden subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflara istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek, kusur belirlemesi, kendi boşanma davasının reddi, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının ve müvekkili lehine hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının düşük olduğunu beyanla, tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde ve dilekçeler teatisi aşamasında erkeğin evlilik birlikteliğinin bittiğine ilişkin olarak akraba ve arkadaşlarına cep telefonu mesajı göndermek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunma iddiasında bulunmamış olup bu durum ön inceleme duruşmasında da mahkemece vakıa olarak tespit edilmediğinden bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine de erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların kusur durumları ve hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile çocukların yaş ve ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları dikkate alındığında hükmedilen iştirak nafakalarının da az olduğu, İlk Derece Mahkemesinin davalı-karşı davacının kusur belirlemesine esas maddî vakıa ve davacı-karşı davalının iştirak, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin bu yönden açıklandığı şekilde düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, tarafların diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine, kadın için aylık 750,00 TL yoksulluk, çocuklar için aylık 500,00’er TL iştirak nafakası ve kadın lehine 35.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, kendi boşanma davasının reddi, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadının davasının kabulünün ve erkeğin davasının reddinin doğru olup olmadığı, tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile kusur tespiti noktasında taplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı , 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.