Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9689 E. 2023/348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların istinaftan feragat ettikten sonra davalı erkeğin yaptığı istinaf başvurusunun geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının taraflara usulüne uygun tebliğ edildikten sonra tarafların istinaftan feragat etmesiyle kararın kesinleştiği ve bu nedenle davalı erkeğin daha sonra yaptığı istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve müşterek çocuk için 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı taraf ile evlilik birliğini sürdüremediklerini, boşanma konusunda ve fer'îlerinde anlaştıklarını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve müşterek çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asil, karşı taraf ile dava dilekçesindeki anlaşma protokolünü imzalamış, 07.04.2022 tarihli duruşmada davalı kadın ile anlaşmalı olarak boşanmayı istediğini, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesini kabul ettiğini, kişisel görüş günleri talep ettiğini, davacı tarafından talep edilen 1.000,00 TL iştirak nafakasını ödemeyi kabul ettiğini ve boşanmanın fer'îleri ile başkaca eşya taleplerinden feragat ettiğini ifade edecek ayrıca bir cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, ev eşyası, ziynet eşyası, çeyiz eşyası ve mal rejiminden kaynaklanan alacak talepleri olmadığından ve açıklanan alacak haklarından feragat etmeleri nedeniyle bu hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

Kararın taraflara tebliğ edilmesi üzerine, davacı kadın ve davalı erkek 14.04.2022 tarihli dilekçeleri ile istinaf kanun yolundan feragat ettiklerini içerir dilekçelerini mahkemeye sunarak kararın kesinleştirilmesini talep etmişler ve İlk Derece Mahkemesince talep doğrultusunda karar kesinleştirilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek vekili 21.04.2022 tarihinde davanın çekilmeli boşanma davası olarak görülmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince 25.04.2022 tarihinde verilen ek kararla, 07.04.2022 tarihinde verilen kararın taraflara 14.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, tarafların 14.04.2022 tarihli dilekçeleri ile istinaf hakkından feragat ettikleri, bu şekilde kararın 14.04.2022 tarihinde kesinleştiği, davalı vekilinin 21.04.2022 tarihli istinaf dilekçesinin süresinden olmadığı yönünde yapılan değerlendirme ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili 05.05.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kesinleştirme işleminin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararının davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, mahkemece gerekçeli kararın tebliğ edilmesinden önce tarafların istinaf başvuru yolundan feragat etmelerinin hukuki sonuç doğurmayacağını ifade ederek 25.04.2022 tarihli istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından reddine dair ek kararın kaldırılmasına ve davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının taraflara 14.04.2022 tarihinde kalemde bizzat tebliğ edildiğini, tarafların aynı tarihte sundukları istinaftan feragat dilekçesi neticesinde kararın kesinleştiği, davalı tarafından istinaftan feragat dilekçesinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir itirazı da olmadığı anlaşıldığından kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazları tekrarla, İlk Derece Mahkemesinin istinaf süresini beklemeden kararı kesinleştirdiğini, istinaftan feragat dilekçesinin usulüne uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendime yapmadığını, mahkemece istinaf başvurusunun süre yönünden reddine dair verilen ek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasının neticelenmesinden sonra, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma haklarından feragat etmeleri neticesinde kararın kesinleşip kesinleşmeyeceği, bu tarihten sonra davalı erkek vekili tarafında yapılan istinaf başvurusunun sonuç doğurup doğurmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası, 330 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince verilen 07.04.2022 tarihli kararın taraflara mahkeme kaleminde tebliğ edilip taraflarca istinaf edilemeyeceğinin bildirilmesi üzerine kararın kesinleştiğinin ve kararın kesinleşmesi nedeniyle istinaf yoluna gidilemeyeceğinin anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.