"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evliliklerinin ilk gününden bu yana davalı kadının müvekkile karşı hiçbir zaman saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşmadığını; ev içerisinde sürekli olarak huzursuzluk, tartışma yaratan taraf olduğunu; evlilikleri süresince evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirmediğini, zaman zaman müvekkilinin çocukları ve yeğenlerinin müvekkilinin yanına gelmek istediğinde onlar gelmeden evden çıktığını ve ancak misafirler gittiğinde eve döndüğünü; müvekkiline beddualar, küfürler ettiğini; müvekkilini rencide ettiğini, müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilini merdivenlerden ittiğini, çıkarmış olduğu tartışmalardan dolayı evi terk ettiğini iddia ederek evlilik birliğini sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına dava dilekçesi 31.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kadın süresinden sonra 23.09.2020 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde; davacı erkekle arasında hiçbir sorun olmadığını, ... yönünden problem yaşayınca davacı erkeğin kendisinden uzaklaştığını, kendisini hor görmeye başladığını, davalı erkeğin evden kovduğu zamanlarda mecburen ablasının yanında kaldığını iddia ederek ve savunarak davanın reddine, kendisi için 1.000,00 tedbir, yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının davacı erkeğe ve çocuklarına hakaret ettiği, onları istemediği, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, müşterek haneyi birlik yükümlülüklerini yerine getirmemek için terk ettiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ön incelemede tanık dinletme isteklerinin reddedildiğini, erkeğin tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin tam kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığını, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; eksik inceleme, davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve tam kusurlu olduğu, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin İlk Derece Mahkemesince reddedilmesinin doğru olduğu ancak kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin doğru olmadığı belirtilerek kadının tedbir nafakası talebine yönelik istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş; kadının diğer istinaf talepleri reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu, tedbir nafakası miktarının az olduğunu, cevap dilekçesinin süresi geçmiş olsa dahi itiraz ve taleplerinin araştırılması gerektiğini, taraflarına ispat imkanı tanınmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik inceleme, davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile tedbir nafakası miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, süresinde cevap dilekçesi vermeyen tarafın karşı ispat anlamında tanık dinletmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.