Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9701 E. 2023/580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi ve hakkaniyet ilkesi uyarınca az bulunması nedeniyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, kendisine muska yapmak suretiyle büyü yaptığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin evliliklerinin ilk yıllarında çocuklarının olmamasından dolayı görmüş olduğu tedavi ve kullanmış olduğu ilaçlar yüzünden kilo aldığını, davacı erkeğin zamanla müvekkilini beğenmediğini ve bunu da çeşitli defalar vurguladığını, davacı erkeğin evi terk ettiğini, davacı erkeğin bazı akşamlar annesinde bazı akşamlar başka yerlerde olmak üzere hayatını sürdürdüğünü, tarafların 2 yıldır ayrı yaşadıklarını, davacı erkeğin başka bir kadınla ilişki yaşamaya başladığını, sadakatsiz olduğunu, evlilikleri içerisinde müvekkilinin göğsünden ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini, davacı erkeğin bu süreç içerisinde müvekkiline hiç destek olmadığını iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili için 2.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL tedbir/iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata; 3 adet toplam 100 gram ağırlığındaki ziynet eşyasının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tanık deliline dayanmaması sebebiyle tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmadığı; kadının tanıklarının beyanları ve toplanan delillere göre davacı-karşı davalı erkeğin; eşlerin bir arada yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eşini tedavisinde yalnız bıraktığı; davalı-karşı davacı kadının ise kendi dinlettiği tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere muska yaptırdığı; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulüne, kadının boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların tarafların ortak velâyeti altına alınmasına ve fiilen anne yanında kalmalarına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağına göre kadının ev hanımı olduğu, sürekli bir işte çalışmadığı ve gelirinin olmadığı gerekçesiyle kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata; kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin ve kadının boşanma davasının kabulünün hatalı olduğunu, müvekkiline isnat edilen kusurlu davranışlarının kadın tarafından affedildiğini, kadın tarafından evlilik birliğinin yürütülmesi konusunda irade gösterildiğini, kadının tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmamasının doğru olmadığını, Türk Medeni Kanunu'nun 184 üncü maddesinin 4. fıkrasına göre hakimin kanıtları serbestçe takdir edeceği hususun düzenlendiğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığını, kadın yoksulluğa düşeceğine dair gerekçenin doğru olmadığını, ortak çocuğun ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, iştirak nafakası tayininin doğru olmadığını, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının fazla olduğunu belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesinin ve erkeğin boşanma davasının kabulünün doğru olmadığını, erkeğe yüklenen kusurlar yanında karşı dava dilekçesinde bir çok sebepten ötürü boşanma talep ettiklerini, erkeğin kusurlu olan taraf olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının düşük olduğunu, erkek yararına vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, ziynet alacağı davasında eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği belirterek; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, vekalet ücreti ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının, ziynet alacağı davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne; tarafların boşanma davasına yönelik hükümler yönünden istinaf başvurularının İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; boşanma davaları yönünden tesis edilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; boşanma davaları yönünden tesis edilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile vekalet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları, dilekçelerin karşılıklı aşamasında dayanılmayan delillerin hükme esas alınıp alınmayacağı, vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 141 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 190 ıncı maddesi 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki (2) nolu paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacı-karşı davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı-karşı davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihine oy birliğiyle karar verildi.