Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9706 E. 2023/581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa hangi tarafın kusurlu olduğu ve erkeğin açtığı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri dikkate alınarak, erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve boşanma davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı kadının müvekkiline her zaman kötü davrandığını, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği gibi müvekkiline de iyi bir eş olmadığını, müvekkilinin davalı kadının ailesi tarafından sürekli kötü muameleye maruz kaldığını ve darp edildiğini; evden kovulduğunu, müvekkilinin, ailesinin yanına yerleşmek zorunda kaldığını, bu olaydan sonra tarafların 1,5 senedir ayrı yaşadığını iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ikinci cevap dilekçelerinde; müvekkilinin boşanmak istemediğini, davacı erkeğin evi haklı bir gerekçe olmaksızın terk ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, çalışmayı reddederek ailesine bakmadığını, müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaretlerde bulunduğunu iddia ederek ve savunarak boşanma davasının reddine, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminat ile ortak çocuk yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkili ve ortak çocuk lehine aylık 500,00'er TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2020 tarih ve 2018/71 E.- 2020/2 K. sayılı kararı ile erkeğin boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, aleyhe hükmolunan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile bağımsız tedbir nafakası davası hakkında hüküm kurulmaması yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarih ve 2021/290 E.- 2021/327 K. sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının erkeği haksız olarak eve almadığı; davacı-karşı davalı erkeğin ise evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği ailesine bakmadığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaretlerde bulunduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine; kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, aleyhe hükmolunan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile bağımsız tedbir nafakası davasının ortak çocuk bakımından reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; İlk Merece Mahkemesince kadına, erkeği eve almadığından bahisle kusur isnat edilmiş ise de 2011 senesinde yaşanan kavgadan sonra tarafların barışarak biraraya geldikleri; erkeğin 12.04.2018 tarihli dilekçede 1,5 yıldır ailesinin yanında yaşadığına dair açıklamaları, tarafların ve tanıkların beyanları bütün olarak değerlendirildiğinde kadının erkeği eve almama eyleminin affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı, tarafların ayrılmasına sebebiyet veren son olayda bu vakıanın ve başkaca kusurlu bir eylemin kadın yönünden ispat edilemediği; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, ailesine bakmayarak, kadın eşe fiziksel şiddet uygulayıp hakaretlerde bulunarak tam kusurlu olduğu, kadına atfı mümkün herhangi bir kusurun bulunmadığı belirtilerek kadının; erkeğin boşanma davasının kabulüne ve kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne; erkeğin boşanma davasının reddine, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmolunan aylık 500,00 TL geçici tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, ortak çocuk . yararına hükmolunan aylık 150,00 TL geçici tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu 07.09.2022 tarihine kadar devamına, boşanma davası reddedildiğinden yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına; erkeğin istinaf taleplerinin reddine, tarafların çocuk yararına hükmolunan bağımsız tedbir nafakasına yönelik istinaf dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadın eşin kusurlarının dosya kapsamındaki delillerle ispatlandığını, evlilik birliğinin sarsıldığını, müvekkilinin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek boşanma davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.