Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9722 E. 2023/6290 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının kusur oranı, maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakasının miktarı ve türü uyuşmazlık konusu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Maddi ve manevi tazminat ile toptan yoksulluk nafakasının miktarının, kadının kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına, diğer yönleri ile onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/164 E., 2022/502 K.

... : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/532 E., 2021/422 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı karşı davacı ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı karşı davalı ... ile vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların kısa bir süre sonra ayrıldığını ve açılan boşanma davasının reddine karar verildiğini keza kararın 2012 yılında kesinleştiğini, tarafların üç yılı ... süredir fiilen birliktelik tesis etmediklerini, kadının müvekkilinin cinsel yeterliliği ile ilgili asılsız ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin gay olduğu iddiasında bulunduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi dördüncü maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin gerdek gecesi ilişkiye giremediğini, sonrasında durumu sorduğunda "kadınlardan soğuduğunu" tedavi gördüğünü beyan ettiğini, evlendikten 4 gün sonra İngiltere'ye döndüğünü, sonrsasında boşanmak için işlemlere başladığını, sonrasında kendisnin bakire olmadığı söylentisini yaydığını, evde erkeğin başka erkeklerle sarılmış fotoğraflarını gördüğünü, durumu erkeğe sorduğunda inkar ettiğini, erkeğin ilk eşinden de uygunsuz davranışlar nedeni ile boşandığını, kendi cinsel sorunlarını örtebilmek için olmadık iftiralar attığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddenin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya yıllık Tefe-Tüfe oranında artış uygulanmasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin boşanma davası açtığı, kusurun davacı erkekte olması nedeni ile reddine karar verildiği ve tarafların 14-15 yıldan bu yana ve halen fiilen ayrı oldukları,bir araya gelmedikleri, dava tarihi ve tanıtkların dinlendiği tarihler dikkate alındığında boşanma davası sonrasında fiili birlikteliğin gerçekleşmediği, bu haliyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen halin gerçekleştiği, buna karşın erkeğin nikah sonrası İngiltere'ye gittiği ve eşini arayıp sormadığı, eşinin İngiltere'ye gidebilmesi için gerekli işlemleri yaptırmadığı, boşanma davası açmakla boşanma iradesinin dışa yansıdığı, eşinin kız çıkmadığı yönünde söylemde bulunduğu, birliğin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusur bulunmadığı, İstanbul Anadolu 18. Aile mahkemesine ait 2013/123 esas, 2023/608 karar sayılı dosya ile kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, yeniden tedbir nafakası tayin ve takdiri cihetine gidilmediği, tarafların mali-sosyal durumları, kadının gelirinin bulunmaması nazara alındığında boşanma ile yoksulluğa düşeceği, hüküm altına alınmış bulunan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, boşanma ile kadının en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, kusurun tamamen erkekte bulunduğu, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, bu nedenle tarafların sosyal-ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, hakkaniyet ilkesi gözetilmek sureti ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, kadının davasının aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesine ait 2013/123 esas, 2013/608 karar sayılı dosyada kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğu anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kararın kesinleşmesine müteakip iş bu nafakanın her yıl TUİK'in yayınlayacağı ÜFE oranında arttırılmak kaydıyla, yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 50.000,00 maddî, 70.000,00 manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, erkeğin, nikah sonrasında İngiltere'ye giderek eşini arayıp sormadığı, eşinin İngiltere'ye gidebilmesi için gerekli işlemleri yaptırmadığı, erkeğin kadının kız çıkmadığı yönünde, kadının da erkeğin gay olduğuna ilişkin söylemde bulundukları, dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile sabit olduğu, yaşanan olaylar karşısında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmakla birlikte tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, ile gerçekleşen kusur durumuna göre manevî tazminat miktarının fazla olduğu, tarafların evlilik süreleri ve ortak çocukları bulunmayışı dikkate alındığında ise kadın lehine süresiz yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine şeklinde gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, dava tarihinden itibaren infazda tekerrüre mahal vermeyecek şekilde aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 12.07.2021 tarihine kadar erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, tarafların yaşları, evlilik süresi dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi gereğince 12.07.2021 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'den takdiren 3 yıl üzerinden hesaplanan 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının bir defaya mahsus olmak üzere erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili katılma yolu ile temyiz başvuru dilekçesinde özetle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile kadın yararına toptan yoksulluğa hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kala temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...