Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9739 E. 2024/1281 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın, kredi borcu için eşinin aile konutu üzerine ipotek koydurmasına rızası olmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olarak kullanılmadığı, davacı kadının mernis adresinin farklı olduğu ve taşınmazın iş yeri olarak kiraya verildiği tespit edilerek, davacı kadının ipotek işlemine rızasının olmadığı iddiasının ispatlanamaması ve aile konutu şerhi konulması için gerekli şartların oluşmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2070 E., 2022/909 K

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/783 E., 2019/369 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 28.02.2024 gününde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı Türk Ekonomi Bankası vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacı kadın ile davalı erkeğin evli olduğunu, davalı banka ile davalı eş arasında kredi sözleşmesinin imzalandığını ve teminat olarak tarafların aile konutu olarak kullanmakta oldukları dava konusu taşınmazın gösterildiğini, bu hususun icra müdürlüğünden gönderilen tebligat ile öğrenildiğini ve ipotek işlemine karşı davacı kadının açık rızasının bulunmadığını, ipotek işleminin geçersiz olduğunu, davalı banka vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin gerçeği yansıtmadığını, muvafakatname altındaki imzanın kadına ait olmadığını iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek ile ilgili davacı kadının açık rızasının alındığını, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dava dilekçesi, davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller, yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile üzerinde, ipotek tesis edilen dava konusu taşınmaz tapu kaydında mesken vasıflı olarak kayıtlı olsa da dava konusu taşınmazın iş yeri olarak kullanıldığı, dava dışı üçüncü bir kişiye kiralandığı, taşınmazın aile konutu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olduğu ve taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemine karşı davacı kadının açık rızasının alınmadığı, davacı kadın ve davalı eşin dava konusu taşınmazda yıllardır oturdukları, taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu vasfında olduğu, 2018 yılı Ocak ayındı ihtiyaç sebebiyle kiraya verildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından imza incelemesinin yapılmadığı, tanıkların da dinlenmediği, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı eşin 11.12.1969 tarihinde evlendiği, dava konusu taşınmazın davalı eş adına tescil edildiği, davacı kadının mernis adresinin Güneşli Mahallesi 1268 ada 2/4 Bağcılar /İstanbul adresi olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan keşifte de tespit edildiği üzere binanın zemin artı dört kat olduğu ipotek konulan yerin zemin kat olduğu ve tapuda mesken vasıflı olarak kayıtlı olmasına rağmen taşınmazın iş yeri olarak kullanıldığı, dava dışı üçüncü bir kişiye kiralandığı, market olarak işletildiği ve dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği tarihte davacı kadının mernis adresinin bu taşınmaz adresi olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak davalı Bankaya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.