Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9767 E. 2023/378 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, davanın kabulü, kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1573 E., 2022/941 K.

DAVA TARİHİ : 06.07.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/536 E., 2019/97 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle, davalının evliliğin ilk yıllarından bu yana kendisine lanet okuyarak beddua ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, sürekli olarak "ben gideceğim" ifadesini belli aralıklar ile kullandığını, onur kırıcı ifadeler kullandığını, davalının davranışlarının inişli çıkışlı olduğunu, bazen her şey çok iyiymiş gibi davranırken bazen saldırgan ve aşağılayıcı üslup takındığını, kızlarının yanında hakaret içeren sözler sarfetmekten kaçınmadığını, eşinin fiziksel şiddetine maruz kaldığı için 07.01.2017 tarihinde darp raporu aldığını, bu olaydan birkaç gün önce davalının sinir krizine girerek kızlarının yanında etraftaki her şeyi atarak kırıp dökmeye başladığını, tartışma sırasında kendisine hakaret içeren sözler sarfettiğini, eşi ile bu tarihte yaşanan tartışmanın tesadüfen evlerinde bulunan ses kayıt sistemi tarafından kaydedildiğini, eşine karşılık vermediği için eşinin kendisini yaralayabildiğini, evlilik birlikleri içerisinde karşılıklı saygı ve sevginin kalmadığını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine tevdine, yararına 20.000,00 TL manevî tazminat ile aldığı profesyonel danışmanlık için ödediği 30.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşine hakaret ettiği iddialarının doğru olmadığını, davacının 2013 yılında trafik kazası geçirdiğini, kaza sonucu yaşadığı bedensel ve ruhsal travma sonucu fal ve büyüye inanmaya başladığını, davacının astroloji ve diğer spritüel inançlara sahip olduğunu, eşine şiddet uygulamadığını, davacının darp raporu sunması durumunda dahi kimin tarafından darp edildiğinin belirli olmadığını, kendisini yaraladıktan sonra da rapor almasının mümkün olduğunu, davacının kusurlu olmasına rağmen müvekkilinin boşanmayı istemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece, davalının davacıya hakaret ettiği, boğazını sıktığı, evlilik birliğinin kadının kusurlu eylemleri nedeni ile temelinden sarsıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tam kusurlu davalının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı erkek lehine 5.000,00 TL manevî tazminata, davacı erkeğin 30.000,00 TL alacak talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf istinaf talebinde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf; davanın kabulü kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat, reddedilen kendi nafaka ve tazminat talebi ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat, reddedilen kendi nafaka ve tazminat talebi ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kusur tespiti, tazminat ve nafaka şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 174 üncü, 182 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.