"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1434 E., 2022/1146 K.
DAVA TARİHİ : 15.03.2019
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kabulü, Yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/145 E., 2021/845 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının açmış olduğu boşanma davasından feragat ettiğini, kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl geçmesine rağmen aralarında uzlaşma olmayan tarafların fiilen bir araya gelmediklerini, bu süreçte evlilik birliğinin yeniden kurulamadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ret ile sonuçlanan davadan sonra tarafların tekrar bir araya geldiğini iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile reddedilen boşanma davası sonrasında tarafların bir araya gelmedikleri, fiili birlikteliğin ispat edilemediği, davacının başka bir bayanla birlikteliğinden iki çocuğunun bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili, nafaka ve tazminatın esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili; aile hayatlarının devam etmesi nedeniyle davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "feragat ile sonuçlanan dava sonrasında tanık olarak dinlenilen tarafların müşterek çocuklarının beyanında erkeğin reddolunan boşanma davasından sonra düzenli aralıklarla eve gidip gelmeye devam ettiği, tarafların bir araya geldikleri dile getirilmiş olmakla mahkemece hatalı yorumlama ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında belirtilen şartlar oluşmamasına rağmen davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının da tarafların ekonomik ve sosyal durumu, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde az olduğu gerekçesi ile davalının istinaf taleplerinin kabulü ile kararın tümden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 7.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, ret ile sonuçlanan davadan sonra tarafların bir araya gelmediğini, davanın kabulü gerekirken reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, belirlenen tedbir nafakası miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan koşulların oluşup oluşmadığı ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafaka miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası, 169 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.