Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9784 E. 2023/338 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarının doğru olup olmadığı ile istinaf sonrası vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, diğer yönleri ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararı iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eşini aşağıladığını, değersizleştirdiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, desteği kesmeye çalıştığını, 5 yıl önce ... isimli kadınla ilişki yaşamaya başladığını, kadının müvekkilini arayarak aradan çekilmesini istediğini belirterek tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal faiziyle aylık 2.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, davacının müvekkilinin kendisini aldattığı sanısına kapıldığını, tartışma ve huzursuzluk yaratarak evi terk ettiğini, kadının eşini adam yerine koymadığını, başına buyruk yaşadığını, eşine destek olmadığını, horladığını, yatağını ve odasını ayırdığını, küfür ve hakaretler ettiğini, onur kırıcı sözler söylediğini belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin başka bir kadınla ilişkisi olduğu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 700,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat miktarları yönünden usul ve kanuna aykırı kararın kaldırılmasına, nafaka ve tazminat miktarları yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat yönlerinden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davacının istinaf talebinin reddine ile kararın kaldırılmasına, kadının davasının kabulü ve fer'iler yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve gerekçeye göre erkeğe yüklenen kusurlar sabit olmakla birlikte, kadının da eşini aşağıladığı ve erkeklik onurunu zedeleyici sözlerle hakaret ettiği sabit olduğu, mahkemenin boşanmaya neden olan olaylarda erkeği ağır kusurlu kabul etmesinin yerinde olduğu ancak kadına kusur atfetmemesinin hatalı olduğu bu nedenle gerekçenin düzeltilerek, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurların niteliği gözönüne aldığında miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı ve davalının istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulüne infazda tereddüt yaratmaması için hükmün bu kısmının kaldırılmasına, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata, istinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumu hakkında eksik inceleme yapıldığı, mal rejimi dosyası ile de sahip olduğu mal varlıklarının ortada olduğu, erkek tanıklarının davacıya kusur atfedilmesini gerektirir bir beyanının olmadığı dolayısıyla kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ile tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu ile istinaf incelemesi nedeniyle vekâlet ücretinin verilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile nafaka miktarları, istinaf başvurusunun kabulü nedeniyle ayrıca vekâlet ücretinin verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ile 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki (1) nolu paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un dördüncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafaka miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.