Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9788 E. 2024/2450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma sonrası yargılamada, davacının yaptığı ıslah talebi sonucu belirlenen dava değerine göre harcın eksik yatırılıp yatırılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesinde belirttiği talep miktarı üzerinden eksik harç tamamlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm, 2006/337 Esas sayılı dava yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/8 E., 2022/27 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Avukat ... vd.

DAVAYI TEMLİK ALANLAR : 1- ... 2- ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...,...

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret. Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davaların kısmen kabulüne kısmen reddine ve karar verilmesine yer olmadığına; 05.07.2022 tarihli ek karar ile de davacı-davalı vekilinin tashih talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri, 05.07.2022 tarihli ek karar davacı-davalı kadın ve temlik alanlar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 16.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin ihtiyati tedbir yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin irinci fıkrasının (f) bendi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu kararın kesin olması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, Mahkemece 17 parsel sayılı taşınmaza konulan tedbirin 04.06.2016 tarihli (34) nolu celsede teminat karlığında kaldırılmasına karar verildiği, 09.05.2016 tarihinde teminat yatırıldığı, aynı gün tapuya teminatın kaldırılması için bildirildiği,10.05.2016 tarihinde davalı-davacı erkek vekilinin tedbirin kaldırılması kararına ve teminat bedeline itiraz ettiği, Mahkemece 30.03.2017 tarihli ara kararla davalı-davacı erkek vekilinin tedbirin kaldırılması kararına ve teminat bedeline itirazının reddine karar verildiği, işbu kararın istinaf edilmediği, 16.10.2018 tarihli Mahkeme kararının davalı-davacı erkek vekili tarafında tedbir karar yönünden de temyiz edildiği, 02.03.2021 tarihli bozma ilamında bozma kapsamı dışındaki davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin ihtiyati tedbir yönünden temyiz dilekçesinin karar kesin olduğundan reddine karar vermek gerekmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz den Avukat ... kendi adına asaleten, davacı-davalı ... ile temlik alan ... adına vekâleten... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 16.04.2024 tarihindeTetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı kadın vekili 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) dosyasında açılan dava dilekçesinde; müvekkilinin bir dönem memur olarak çalıştığını, daha sonra 1971 yılında serbest avukatlığa başladığını, fasılasız olarak serbest avukatlık yapmakta olduğunu, davalı-davacının ise... Bankası'nda memur olarak çalıştığını ve evlendiklerinde üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul ünün bulunmadığını, daha sonra da emekli olduğunu, müvekkilin kazandığı bütün paraları örf ve adete göre evin reisi olan davalı-davacı kocasına verdiğini, müvekkilinin kazandığı paralarla davalı-davacı adına kayıtlı dava dilekçesinde sayılan malların alındığını, ayrıca davalı-davacının gizlice satarak müvekkilnden kaçırdığı dava dilekçesinde sayılın malların da olduğunu, davalı-davacının banka hesaplarında da para da olduğunu belirterek tarafların parasını ortaken ödedikleri dava dilekçesinde sayılan mallara müvekkilinin katkı payından doğan toplam 375.000,00 TL tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline talep ve dava etmiş; davacı-davalı kadın vekili 09.05.2022 tarihli ıslah dilekçesinde banka hesabı yönünden talep miktarının 304.585,60 TL olduğunu, toplam alacak miktarının 530.537,60 TL olduğunu, toplam alacak miktarından eksik kalan 155.537,00 TL'yi ıslah ettiklerini belirterek alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili birleşen Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2009/237 Esas sayılı dava dosyasında açılan dava dilekçesinde; açılan 2006/237 Esas sayılı dava dosyasındaki benzer iddialarını tekrar ederek evlilik birliği içinde satın alınan ... Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi Sosyal Tesisleri ...’de bulunan kooperatif hissesine ilişkin fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline talep ve dava etmiştir.

3. Davacı-davalı kadın vekili birleşen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2009/1074 Esas sayılı dava dosyasında açılan dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde satın alınan ... Yapı Kooperatifi'nde bulunan kooperatif hissesi ilişkin fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00 TL'nin kooperatif hissesinin satış tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsilini, evlilik birliği içerisinde satın alınan ... adresinde bulunan taşınmazın davalı-davacının adına kayıtlı olan ½ hissesine düşen ve taşınmazdan 1984-18.02.1992 tarihleri arasında elde edilen tüm ecri misil, kira, vs bedellerine ilişkin olarak da fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

4. Davacı-davalı kadın vekili birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı davaya cevap dilekçesinde; tapu iptaline karar verilemeyeceğini, davanın reddinin gerektiğini, taşınmazda davalı-davacının hakkı bulunmadığını, ecri misil talep hakkının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

5. Davacı-davalı kadın vekili birleşen Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2009/782 Esas sayılı dava dosyasında açılan dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde alınan, ancak davalı-davacı tarafından satılan ve hiçbir surette aileye dönmeyen sadece müvekkilinin katkısı ile edinilen dava dilekçesinde sayılan mallara ilişkin olarak fazlaya ilişkin her türlü dava haklan saklı kalmak kaydı ile, katkı payı olarak şimdilik 50.000,00 TL ve ecrimisil olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikle tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) dosyasında açılan davaya cevap dilekçesinde; davacı-davalının evlilikten itibaren bir avukatın yanında çalıştığım, daha sonra müstakil avukatlık bürosu açtığını, ancak uzun yıllar işi olmadığını, 1973-1983 yılına kadar meslek vergilerini dahi kendisinin ödediğini, 1976 yılında gittiği Almanya'dan ...araba aldığını, arabayı müteahhitle takas edip ...'taki daireyi aldığını, ... Bankası'ndan kredi çektiğini ve müteahhidin parasını ödediğini, yüksek maaşla muhasebe şefi olarak çalıştığını, 1982 yılında emekli (süper emeklilik) olunca aldığı 1 milyon eTL ikramiyeyi bankada biriktirdiği paralarla birleştirerek vadeli hesap açtığını, emekli ikramiyesi ile arsa alıp sattığını, korsan taksicilik yaptığını, araba alıp sattığını, borsa ve döviz kurlarından yararlanarak gelirlerini çoğalttığını, bankada çalışırken davacı-davalının abisi ile beraber Yalova’da arsa aldıklarını, arsanın borcunu taksitlerle ödediğini, 1984 yılında ... Sokak’taki daireyi 5 milyon TL’ye ortak olarak peşin satın aldıklarını, 1990 yılında davacı-davalının abisi ile beraber ...'te yazlık daireyi ortak aldıklarını, daha sonra İncirli'de ... ada 27 parseldeki arsayı aldığını, bu arsayı %50 hisse ile müteahhide verdiğini ve bina yaptırdığını, yapılan binadan kendisine yedi adet daire düştüğünü, oğlu ...’ın ... üniversitesinde paralı okuduğundan iki daireyi satarak okul parasını karşıladığını, bu parayı dövize çevirerek kur farkından istifade ettiğini, son sınıfla masraflarını annesinin karşıladığını, ... Kooperatifi'ne üye olduğunu, cüzi paralar ödeyerek kendisine isabet eden daireyi. ... Sokak'taki daireyi ve ... marka arabayı satarak ... Sokak'taki büroyu aldığını, bu büroda davacı-davalının avukatlık yaptığını, İncirli'deki dairelerden, aralıklı zamanlarda sattığı dört dairenin parası ile döviz aldığını, 1996 yılında Yenimahalle'deki evi satın aldığını, bir yıl sonra ... Yapı Kooperatifi'ne tekrar üye olduğunu, 2 yıl boyunca ödediği cüzi paralarla şu an oturduğu daireyi aldığını, kıymetsiz yerleri satarak kıymetli yerler aldığını, bu malların şahsına ait olduğunu, davacı-davalının bir katkısının olmadığını, davacının hakkı olan malların halen ortak olduğunu, ayrıca kendisinin mal kaçırdığı iddiasının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savumuştur.

2. Davalı-davacı erkek birleşen Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2009/237 Esas sayılı davaya cevap dilekçesinde; kooperatifine 12.11.1975 yılında üye olduğunu, bugünkü TL değeri ile 10,00-15,00 TL aidat ödemekte olup her üç ayda bir 45,00 TL ödediğini, kooperatifin halen devam ettiğini, 300 m2 olan bu arsanın değerinin hiçbir zaman 50.000,00 TL etmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı-davacı erkek birleşen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2009/1074 Esas sayılı davaya cevap dilekçesinde; ... Yapı Kooperatifi'ne üye olup aidatlarını kendisinin ödediğini, davacı-davalının herhangi bir katkısının olmadığını, ... Sokak'daki dairenin alınmasında da davacının herhangi bir katkısının olmadığını, müteahhidin ortak aldıklarını düşünerek ortak yazdırdığını, bu taşınmazın Almanya’dan getirdiği arabasını satarak ayrıca ... Kredi Bankasından kredi alarak ve taksitlerini ödeyerek sahip olduğunu, söz konusu daireyi kiraya vermediklerini, evlilik birliğinde kiraya verilmiş olsa bile ortak haneye harcanmış olacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

4. Davalı-davacı erkek birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı dava dosyasında açılan dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde satın alınan 17 parselde kayıtlı iki dönüm arsada hakkı olduğunu belirterek, taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescilini, mümkün olmaması halinde 20.000,00 TL’nin geriye doğru 5 yıllık ecri misilleri ile birlikte değer ve gelirinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

4. Davalı-davacı erkek birleşen Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2009/782 Esas sayılı davaya cevap dilekçesinde; üyesi olduğu ... Kooperatifi'nde kendisine düşen daireyi sattığını, beyaz renkli olan ... marka arabasını yeşile boyatıp sattığını, ortak olan ... Sokak'daki daireyi davacı-davalının rızası ile sattıklarını, üzerine tahminen 15 milyon TL ekleyerek davacı-davalının kullandığı ofisi aldığını, 30968 ada 27 parselde bulunan arsaya müteahhit ile anlaşarak apartman yaptırdığını, ancak müteahhidin çok noksanlıklar bırakarak inşaatı terk etmesi üzerine, açtıkları davada aldığı 327.013,528,00 TL’yi dairelerin eksiklerini tamamlamak için kullandığını, söz konusu paranın başka bir yerde harcanmadığını, ayrıca binanın geç teslim edilmesinden dolayı anlaşmada bulunan rayiç kira bedelleri davasının açılmamış olduğunu, buradan milyonlarca para kaybına uğradığını, yaptırılan dairelerden zaman itibariyle kiraya verilenlerin de olduğunu, ancak alınan kira bedellerinin tamamen eve ve çocuklara harcandığını, 2 daireyi de satıp çocuklara harcadığını, kalan daireleri de satıp davacı-davalının ikamet ettiği Yenimahalle’deki evi aldığını, hesaplarda ev almak için biriktirdiği paralar olduğunu, bu paraları ... Sokak'daki dairenin satın alınmasında kullandığını, anılan daireden aldığı kiraların hepsini ofise harcadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1. Mahkemenin 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) dosyasının ilk Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, Aile Mahkemesinin kurulmasıyla 11.07.2003 tarihli kararla dosyanın Aile Mahkemesine devredildiği, Ankara 2. Aile Mahkemesi 17.02.2004 tarihinde görevsizlik kararı verdiği, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dosyanın Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesine kaydının yapıldığı, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin de 31.05.2004 tarihli kararla dosyanın Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesine kaydı yapılması gerektiği gerekçesiyle dosyayı devrettiği, sonra dosyanın Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesine kaydının yapıldığı, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin de 30.06.2005 tarihinde görevsizlik kararı ile görevsizlik uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verildiği, Dairemizce 27.02.2006 tarihinde görevsizlik kararını kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderme kararına ilişkin kısmın çıkarılarak düzeltilerek onanndığı, sonra dosyanın Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2006/337 Esasına kaydedildiği; birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı dava dosyasında birleştirme kararının temyiz edildiği Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 18.04.2011 tarihli kararla onandığı anlaşılmaktadır.

2. Mahkemenin 16.10.2018 tarih ve 2006/337 Esas, 2018/886 Karar sayılı kararı ile, 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) yönünden; tarafların gelirlerine göre düzenlenen raporda davacı-davalının katkı payı oranının % 70,61 olarak belirlendiği; ... ada 25 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümün 20.05.1992 tarihinde davalı-davacı adına edinildiği, taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 45.000,00 TL olduğu, buna göre davacı-davalının işbu taşınmaz yönünüden katkı payı alacağının 31.774,50 TL olduğu; ... Sokak'taki 5643 ada 2 parselde kayıtlı 13 nolu bağımsız bölümün ½’ şer hisseli olarak 05.06.1984 tarihinde taraflar adına satın alındığı, tarafların kendi aralarında taksimi yaptıklarından, şimdi dava konusu edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu; ... ada 20 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün 23.01.1997 tarihinde davalı-davacı adına satın alındığı, taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 102.000,00 TL olduğu, buna göre işbu taşınmaz yönünden davacının katkı payı alacağını 72.022,20 TL olduğu; ... ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümün 20.12.2002 tarihinde davalı-davacı adına diğer tahsisler nedeniyle tescil edildiği, kooperatif aidatlarının tamamına yakın kısmının mal ayrılığı rejimi döneminde ödendiği, taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 70.000,00 TL olduğu, buna göre işbu taşınmaz yönünden davacının katkı payı alacağının 49.427,00 TL olduğu; ... parsel sayılı taşınmaz dava edilmiş ise de doğrusunun 200 parsel (yeni 246 ada 4 parsel) sayılı taşınmaz olduğu, taşınmazın 249/2720 hissesinin 24.08.1976 tarihinde davalı-davacı adına tescil edildiği, taşınmazın 249/2720 hisse değerinin dava tarihi itibariyle 32.000,00 TL olduğu, buna göre işbu taşınmaz yönünden davacının katkı payı alacağının 22.595,20 TL olduğu; ... parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün 17.09.1990 tarihinde davacı-davalının kardeşi ve davalı-davacı adına 1/2'şer hisseli tescil edildiği, taşınmazın 1/2 hisse değerinin dava tarihi itibariyle 60.000,00 TL, buna göre işbu taşınmaz yönünden davacının katkı payı alacağının 42.366,00 TL olduğu; ... plakalı aracın davalı-davacı adına 15.05.1997 tarihinde edinildiği, aracın değerinin dava tarihi itibariyle 11.000,00 TL olduğu, buna göre işbu araç yönünden davacının katkı payı alacağı 7.767,10 TL olduğu; 30968 ada 27 parselde kayıtlı arsanın 26.12.1990 tarihinde imarla davalı-davacı adına tescil edildiği, öncesinin ... 18 parsel olduğu, arsanın 30.04.1991 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle müteahhide verildiği, on dört daireden yedisinin davalı-davacıya düştüğü, her ne kadar on dört dairenin tamamı davalı-davacı tarafından satılmış ise de diğer yedi dairenin müteahhide ait olduğu, bu nedenlerle hesaplamada dikkate alınamayacağı, taşınmazdaki dairelerin davalı-davacı tarafından 03.09.1992-02.10.2002 tarihleri arasında satıldığı, tarafların fiilen 12.02.2003 ayrıldıkları, davalının satılan taşınmazların bedellerinin aile giderlerine harcandığı, yeni mal alımında kullanıldığı savunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, nitekim ... parsel 11 nolu bağımsız bölümün alındığı 27.05.1992 tarihinde 5 ve 10 nolu, ... ada 20 parsel 4 nolu bağımsız bölümün alındığı 23.01.1997 tarihinde 9 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin satıldığı, davalı-davacının işbu taşınmaz bedellerini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğinin ispatlanamadığı; ... Sokak'taki 5639 ada 6 parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümün taraf adına 1/2'şer hisseli olarak 31.12.1985 tarihinde edinildiği, 18.02.1992 tarihinde satıldığı, taraflar kendi aralarında taksimi yaptıklarından, şimdi dava konusu edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davalı-davacının işbu taşınmaz bedelini ya da davacı-davalının hissesi karşılığı olan bedeli kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı; ... ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölüm dışında başka bir mesken iddiasında bulunulmuş ise de bunun varlığının ispatlanamadığı; ... plakalı aracın davalı-davacı adına 21.07.1992 tarihinde edinildiği, 28.03.1996 tarihinde satıldığı, tarafların fiilen 12.02.2003 ayrıldıkları, davalının satılan taşınmazların bedellerinin aile giderlerine harcandığı, yeni mal alımında kullanıldığı savunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, davalı-davacının işbu araç bedelini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı; banka hesaplarının bir çoğunun eski tarihli birbirinin devamı niteliğinde olduğu, tasfiyeye tabi olmadığı, tasfiyeye tabi olarak ... Bankası ... nolu vadesiz hesapta 28.09.2006 boşanma dava tarihi itibariyle 1.035,30 TL bakiye olduğu, ... nolu vadeli hesabın 11.11.2005 tarihinde açıldığı, 02.01.2006 tarihinde kapatıldığı ve ... nolu hesabın açıldığı, işbu hesaptan da 07.04.2006 tarihinde 38.862,22 TL çekilmek suretiyle kapatıltığı, tarafların fiilen 12.02.2003 tarihinde ayrıldıklarından ve hesabın ayrılık döneminde açılması ve kapatılması, kapatma tarihi ile boşanma dava tarihi olan 28.09.2006 tarihi arasındaki süre, paranın miktarı, davalının harcama hususunda delil ve ispatının olmaması dikkate alındığında bu paranın eklenecek değer olduğu, hesaplardaki toplam 39.897,52 TL yarısı olan 19.948,76 TL davacı-davalının katılma alacağı olduğu, toplam 19.948,76 TL katılma alacağı, 225.952,00 TL katkı payı olmak üzere 245.900,76 TL'nin kabul edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 19.948,76 TL katılma alacağının karar tarihinden, 225.952,00 TL katkı payı alacağının ise dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınarak temlik alanlara eşit olarak ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

3. Birleşen Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2009/237 Esas sayılı dava dosyası yönünden; ... kooperatifine davalı-davacının 12.11.1975 tarihinde 1.500,00 TL peşinatla üye olduğu, üyeliğinin halen devam ettiği, bu yerin ... m2 arsa olarak yer aldığı, tapunun kooperatif adına olduğu, davalı-davacının bu yerde ferdi tapusunu çıkartmadığı, ayrıca tüm üyeler gibi davalı-davacıya da bedelsiz olarak 166 ada 26 parsel sayılı taşınmazsa ½ hisse verildiği, bu yerin de davalı-davacı adına tapulu olmadığı, bu yer ile ilgili 14.09.2009 tarihli noter kura çekili yapıldığı, 21.03.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre 31.12.2001 tarihine kadar ödenen aidat toplamı 391,89 TL, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarih olan 28.09.2006 tarihine kadar ödenen aidat toplamı ise 746,50 TL, boşanma dava tarihinden sonra ödenen miktarın ise 3.541,70 TL olmak üzere toplam 4.680.09 TL olduğunun belirtildiği, 2002 öncesi ödenen aidatlar yönünde davacı-davalının çalışma karşılığı gelirlerinden kaynaklanan katkı oranı olan % 70,61 oranında katkısının olduğu, 2002 öncesi yapılan ödemelere katkısı yönünden ve boşanma dava tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünden de davalı-davacı lehine kişisel mal denkleştirmesi yapıldığı, tüm bu açıklamalara ve taşınmazın güncel değerine göre yapılan hesaplamaya göre davacı-davalının 7.275,45 TL değer artış payı, 9.822,58 TL artık değere katılma alacağı olduğu gerekçesiyle; 17.098,03 TL alacağın karar tarihinden tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınarak temlik alanlara eşit olarak ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

4. Birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı dava dosyası yönünden; ... parsel (yeni 4581 ada 53 parsel) sayılı taşınmazın 2000/30750 hissesinın davacı-davaşo adına 23.07.1976 tarihinde satın alındığı, taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 34.000,00 TL olduğu, tarafların gelirlerine göre düzenlenen raporda davalı-davacının katkı payı oranının % 29,39 olarak belirlendiği, buna göre işbu taşınmaz yönünden davalı-davacının 9.992.60TL katkı payı alacağının olduğu, tarafların açtığı dava tarihleri farklı olduğundan işletilecek faiz oranlarına göre alacak belirsiz olmakla takas mahsup uygulaması yapılmadığı, tapu iptaline karar verilemeyeceği; davalı-davacının ecrimisil isteği yönünden Aile Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle; tescil talebinin reddine, 9.992.60 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, ecrimisil talebi yönünde mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

5. Birleşen Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2009/782 Esas sayılı dava yönünden; davacı-davalının ecrimisil talepleri yönünden Aile Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu; kooperatif hissesi ile ilgili bilgilere ulaşılamadığı, davacı-davalının alınıp satılmasından haberdar dahi olmadığı kooperatif hissesine katkı yapmasının mümkün olmadığı, davalı-davacının işbu satılan malların bedellerini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı; ... marka iki adet aracın resmi kayıtları bulunmadığı, davalı-davacının beyaz renkli olan aracını yeşile boyatıp sattığını savunduğu, araçların 1982 ve 1984 model olduğunun belirtildiği, satış tarihlerinin belli olmadığı, davacı-davalının davalı-davacının işbu satılan malların bedellerini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı: 30968 ada 27 parselde kayıtlı taşınmaz müteahhitin eksik işler bedeli olarak ödediği 327.013.528 TL'nin binadaki eksik işlere göre belirlenen meblağ olup bina tamamlanıp satıldığına göre talebin haksız ve dayanaksız olduğu, davalı-davacının satılan işbu taşınmaz bedellerini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı; banka hesapları yönünden 2006/337 Esas sayılı dava dosyasında karar verildiği; ... Sokak'taki taşınmazın 1996-15.09.2003 yılları arasındaki kira bedelinin 01.01.2002 öncesi dönem için Aile Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, 01.01.2002 sonrası dönem için kira gelirleri edinilmiş mal ise de boşanma dava tarihinde kira nedeniyle elde edilen paranın davalı-davacıda mevcut olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle; ... Yapı Kooperatifi, ... marka iki adet araç, ... Sokak'taki taşınmazın 01.01.2002 sonrası dönem kira geliri, 30968 ada 27 parselde kayıtlı taşınmazda müteahhidin ödediği eksik işler bedeli yönünden taleplerin reddine; ... Yapı Kooperatifi'nden kaynaklı ecrimisil, ... Sokak'taki taşınmazın 01.01.2002 öncesi dönem kira geliri, ... plakalı araçtan kaynaklı ecrimisil ve ...ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümden kaynaklı ecrimisil talepleri yönünden mahkemenin görevsizliğine; banka hesapları yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

6. Birleşen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2009/1074 Esas sayılı dava dosyası yönünden; ... Yapı Kooperatif hissesinin satıldığı, 1991-2001 arası toplam 1.325.78 TL ödeme yapıldığı, davacı-davalının alınıp satılmasından haberdar dahi olmadığı kooperatif hissesine katkı yapması mümkün olmadığı; davalı-davacının işbu satılan malların bedellerini kendi kişisel ihtiyaçları için kullandığını, bedellere el koyduğunu, mal kaçırdığını, gizlemek suretiyle kendine mal edindiğini ispatlanamadığı; ... Sokak'taki taşınmaz yönünden 2006/337 Esas sayılı dava dosyasında da katkı payı istendiğinin olduğu, işbu talebin mükerrer olup davacı-davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi derdest dava da olduğu, ecrimisil ve kira yönünden Aile Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle; ... Yapı Kooperatifi yönünden davanın reddine, ... Sokak'taki ... ada 6 parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümden kaynaklı katkı payı alacağı talebinin usulden reddine, ecrimisil ve kira alacağı talepleri yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarih ve 2019/584 Esas, 2021/1817 Karar sayılı kararı ile, 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) yönünden; mal rejimi sona erdiğinde mevcut 39.897,52 TL paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri belirlenmeksizin davacının katılma alacağının hesaplanması hatalı olduğu, Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılarak 39.897,52 TL paranın tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit edilerek ve talep miktarı gözetilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı-davalı kadın vekilin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava evlilik birliği devam ederken açılmış ise de yargılama devam ederken açılan boşanma davasının kabul edildiğine ve kabule dair hükmün kesinleştiğine, kabulle sonuçlanan boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma söz konusu olmadığına, 1/2 oranında eşlerin adlarına paylı mülkiyet şeklinde tescil edilen ve halen tapu sicilinde aynı şekilde ve oranda kayıtlı olduğu anlaşılan 13 nolu mesken yönünden evlilik birliği devam ederken serbest iradeleriyle gerçekleştirdikleri bu paylaşımla, her bir payın o eşin kişisel mal grubuna terk edildiğinin kabul edilmesi gerektiğine, mal rejiminin sona erdiği 2006 yılında mevcut olmayıp bu tarihten çok önce satılan malvarlıkları yönünden (1992'de satılan 7 nolu mesken, 1996'da satılan araç, 1994-2002 yılları arası farklı tarihlerde satılan İncirlideki 7 adet daire) mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağı azaltmak kasdıyla devredildiklerinin veya satım ile ele geçen paranın mal rejimi sona erdiği tarih itibariyle mevcut olduğunun ispatlanamadığına, evlenme tarihinden malların edinildiği tarihe kadar tarafların dosyaya yansıyan gelir durumları nazara alındığında kadın lehine kabul edilen sonuç katkı oranı (%70,61) dosya kapsamına uygun düştüğüne ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-davacı erkek vekilinin tüm ve davacı-davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3. Birleşen Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2009/237 Esas sayılı dava dosyası yönünden; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

4. Birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı dava dosyası yönünden; katkı payı alacağı davalarında, tasfiye konusu malvarlığının dava tarihi itibariyle değeri üzerinden alacağın hesaplanması gerektiği, somut uyuşmazlıkta davalı-davacı erkek tarafından davanın 07.05.2009 tarihinde açıldığı, tasfiye konusu taşınmazın işbu tarih itibariyle değeri belirlenip bu değer üzerinden katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken taşınmazın 2003 yılı itibariyle değeri üzerinden katkı payı alacağı hesaplanmasının hatalı olduğu davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, evlenme tarihinden malların edinildiği tarihe kadar tarafların dosyaya yansıyan gelir durumları nazara alındığında erkek lehine kabul edilen sonuç katkı oranında (%29,39) ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-davalı kadın vekilinin ve davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine; bozma nedenine göre yeniden hesaplama yapılması gerekeceğinden davacı-davalı kadın vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

5. Birleşen Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2009/782 Esas sayılı dava yönünden: davalı-davacı erkeğin evlilik birliği içinde çeşitli tarihlerde sattığı (1994 ve 2002 yılları arasında farklı tarihlerde) 7 adet daire yönünden davacı-davalının talebinin işbu taşınmazların edinilmesinde davacı-davalının katkısı olduğundan bahisle ele geçen kira geliri üzerindeki katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğu, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu, Mahkemece, katkı payı alacağına isteğine konu kira gelirlerinin (en son satılan taşınmaz tarihi 2002) mal rejiminin sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğunun davacı-davalı tarafça ispatlanmadığı gözetilerek bu talepler hakkında ret kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; ... Sokak'taki 13 nolu bağımsız bölümün 1996-2003 yılları arasındaki kira gelirleri yönünden 01.01.2002 öncesi ve sonrası dönem için ayrım yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı-davacı adına kayıtlı 1/2 hisseden kaynaklı elde edilen kira geliri yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebi kira gelirinin mal rejimi sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğu davacı-davalı tarafça ispatlanamadığından dönem ayrımı yapılmaksızın tümden reddedilmesi gerektiği, davacı-davalı kadının kendi adına kayıtlı 1/2 hisse yönünden kiraya verilen taşınmazdan tüm kira gelirinin davalı-davacı tarafından alındığı ve bu şekilde davacı-davalının kendi hissesi nedeniyle düşen parayı alamadığına yönelik talebinin mülkiyet hakkına dayalı ve genel hükümlere göre incelenmesi gerekli olup bu talebin 01.01.2002 öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek davacı-davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; taraf vekillerinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının da reddine karar verilmiştir.

6. Birleşen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2009/1074 Esas sayılı dava dosyası yönünden; ... Sokak'taki ... ada 6 parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölüm yönünden talebin taşınmazın edinilmesinde davacı-davalının katkısı olduğundan bahisle davalı-davacı adına kayıtlı 1/2 hisse nedeniyle elde edilen kira geliri üzerindeki katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğu, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu, Mahkemece, katkı payı alacağı isteğine konu kira gelirlerinin (1984-1992) mal rejiminin sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğunun dosya kapsamında davacı-davalı tarafça ispatlanamadığı gözetilerek bu talep hakkında ret kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğu belirtilerek davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına; davacı-davalı kadın vekilinin tüm ve davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Mahkemece kararın bozma kapsamı dışında kalan kısımları yönünden 24.06.2021 tarihinde kesinleşme şerhi düzenlenmiştir.

2. Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) yönünden; bankada boşanma dava tarihi itibariyle olan 39.897,52 TL'nin sürüm değerinin 546.247,85 TL olarak belirlendiği, bu miktarın yarısı oranında 273.123,93 TL davacı-davalının katılma alacağı olduğu; işbu davanın 375.000,00 TL üzerinden açıldığı, bankadaki para hariç kesinleşen diğer talepler yönünden toplam 225.952,00 TL hakkında hüküm kurulduğu, bankadaki para nedeniyle 19.948,76 TL eklendiğinde kabul edilen miktarın 245.900,76 TL, reddedilen miktarın ise 129.099,24 TL olduğu, davacı-davalının bozmadan sonra bankadaki para yönünden talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 155.537,60 TL olarak faizi ile ıslah ettiği, ıslah sonucunda dava değerinin toplam 530.537,60 TL olduğu, kesinleşen miktarlar ve banka hesabı yönğnden hesaplanan miktara göre dava değerinin ise 499.075,93 TL olduğu, aradaki fark olan 31.461,67 TL diğer talepler yönünden davanın reddi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de yeniden bu miktarlar ve alınan harçlar mahsup edilerek belirlendiği, kesinleşen konularda hüküm kurulmadığı, bozulan hükümler yönünden bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle; kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, taleple bağlı kalınarak 155.537,60 TL katılma alacağının karar tarihinden yasal faizi ile davalı-davacıdan alınarak temlik alanlara ödenmesine, bankadaki para hakkında fazlaya dair talebin saklı tutulmasına, 31.461,67 TL hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir.

3. Birleşen Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2009/237 Esas sayılı dava yönünden; kesinleşen konularda hüküm kurulmadığı, bozulan hükümler yönünden bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle; kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

4. Birleşen Sincan 1. Aile Mahkemesinin 2009/455 Esas sayılı dava yönünden; ... sayılı taşınmazın 07.05.2009 tarihi itibariyle değerinin 56.053,20 TL belirlendiği; alınan raporlardan, önceki hükmün onanarak kesinleşen kısımları dikkate alındığında, davalı-davacının katkı oranının % 29,39 olduğu, buna göre katkı payı alacağı 16.474,04 TL olduğu, kesinleşen konularda hüküm kurulmadığı, bozulan hükümler yönünden bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle; kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 16.474,04 TL katkı payı alacağının dava tarihi itibari ile yasal faizi ile davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine karar verilmiştir.

5. Birleşen Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2009/782 Esas sayılı dava yönünden: kesinleşen konularda hüküm kurulmadığı, bozulan hükümler yönünden bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle; kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 30968 ada 27 parselde bulunan yedi adet taşınmazla ilgili kira bedeli hakkındaki talebin reddine, ... Sokak'taki 13 nolu bağımsız bölümde davalı-davacının 1/2 hissesi yönünden istenen kira bedeli hakkındaki talebin reddine, davacı-davalının 1/2 hissesi yönünden istenen kira bedeli hakkında Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi halinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

6. Birleşen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2009/1074 Esas sayılı dava dosyası yönünden; kesinleşen konularda hüküm kurulmadığı, bozulan hükümler yönünden bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle; kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ... Sokak'taki ... ada 6 parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümde davalının 1/2 hissesi nedeniyle istenen kira bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

7. Mahkemenin 05.07.2022 tarihli ek kararı ile de, davacı-davalı vekilinin 23.06.2022 tarihli dilekçesi ile tashih talebinde bulunduğu, hükümde unutulan bir husus olmadığı, diğer iddiaların temyiz nedeni olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305/A maddesinin koşulları oluşmadığı, aynı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı-davalının temlik alanlarla birlikte yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle; tashih talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri, ek kararına karşı da davacı-davalı kadın ile temlik alanların vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın ve temlik alanlar vekili temyiz dilekçesinde; kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğunu, taraflarınca bilirkişinin euro-altın ve dolar ortalaması olarak paranın güncel değeri olan 609.171,21 TL olarak belirlenen değere göre ıslah yapıldığını, 26.05.2022 tarihli duruşma zaptında esas alınan güncel değer ve ıslah miktarı ile gerekçeli kararın çelişkili olduğunu, dava değeri üzerinden fark olmadığını, davanın kısmen reddine ve buna bağlı olarak davalı-davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu; ek kararın hatalı olduğunu, tashih taleplerinde unutulan bir husus olduğuna yönelik taleplerinin olmadığını, temlik alanların davacı-davalıya ait yargılama giderlerinden sorumlu oldukları kabulünün bozma ilamına aykırı olduğunu, zira bozma ilamındaki ret kararı ile temlik alanların sorumlu olmadıklarının kesinleştiğini, ilk kararda temlik alanların borçlardan sorumlu olduğuna dair bir ifade olmadığını, temlik alanların taraf sıfatının olmadığını belirterek kararın ve ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili aleyhine hükmedilen 155.537,60 TL alacağın tahsiline yönelik kararın hatalı olduğunu, bozma öncesi zaten bu hususta karar verildiğinden yeniden karar verilmesinin hatalı olduğunu, tüm para ve altınların davacı-davalı tarafından alındığını; 17 parsel (4581 ada 53 parsel) sayılı taşınmaz üzerine konulan tedbirin teminat karşılığında kaldırıldığını, 30.000,00 TL teminatın alacağın karşılanmasında yeterli olmayacağını, davacı-davalının tedbir kalkar kalmaz taşınmazı devrettiğini, müvekkilinin zararını kimin karşılayacağını; müvekkilinin katkısının davacı-davalıdan fazla olduğunu, taraf gelirlerinin hatalı belirlendiğini, müvekkilinin tasarruf oranının düşük belirlendiğini, müvekkili aleyhine hatalı hesaplama yapıldığını; müvekkili tarafından yapılan ödemelerin yanlış ve eksik belirlenerek hatalı hesaplamalar yapıldığını; ilk davanın açıldığı tarihten sonra davacı-davalının boşanma davasından feragat ettiğini, yani evlilik devam ederken davaya devam edilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ıslah talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı, zamanaşımının başlangıç tarihi ve dolup dolmadığı, kişisel mal savunması ve ispatı, tasfiyeye dahil edilecek mallar ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ıncı maddesi, 31 inci maddesi, 33 üncü maddesi, 125 inci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 32 nci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temlik alanların davacı sıfatı ve buna bağlı olarak davayı takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın ile temlik alanlar vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı-davalı kadın ve temlik alanlar vekilinin 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) dosyasındaki dava değeri ve ıslah dilekçesine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemenin 16.10.2018 tarihli kararında işbu dava yönünden banka hesabı yönünden 19.948,76 TL katılma alacağı olmak üzere davanın kısmen kabulüyle 19.948,76 TL katılma alacağı ve 225.952,00 TL katkı payı alacağının tahsiline karar verildiği, işbu dava yönünden kararın sadece banka hesabı yönünden bozulduğu; dava dilekçesinde tasfiye konusu olan mallar yönünden ayrı ayrı talep miktarının açıklanmadığı, Mahkemece de yargılama sırasında bu yönde bir açıklatma yapılmadığı, davacı-davalı kadın vekilinin 09.05.2022 tarihli ıslah dilekçesinde banka hesabı yönünden talep miktarının 304.585,60 TL, bir önceki kararda kabul edilen katkı payı alacağının 225.953,00 TL olmak üzere toplam alacak miktarının 530.537,60 TL olduğunu belirterek toplam alacak miktarından dava dilekçesinde harcı yatırılan harca esas değer (375.000,00 TL) düşürülerek bakiye miktar olan 155.537,00 TL üzerinden harcın eksik yatırıldığı, Mahkemece banka hesabı yönden talep miktarına göre harç tamamlatılmadan talep miktarının belirlendiği anlaşılmaktadır.

3. Bilindiği üzere, 492 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinde harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp anılan hususun Mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiştir.

4. O halde, Mahkemece, davacının ıslah dilekçesinde banka hesabı yönünden talep miktarı 304.585,60 TL olmasına rağmen işbu miktar üzerinden eksik harç tamamlatılmadan talep miktarının hatalı belirlenerek karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gereltirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Birleşen Davalar Yönünden

1. Davalı-davacı erkek vekilinin ihtiyati tedbir yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Taraf vekillerin birleşen davalar yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

B. 2006/337 Esas Sayılı Dava (Asıl Dava) Yönünden

1. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın ile temlik alanlar vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı-davalı kadın ile temlik alanlar vekilinin dava değeri ve ıslah dilekçesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2006/337 Esas sayılı dava (asıl dava) yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı kadın ile temlik alanlar vekilinin vekâlet ücretinin miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'ten alınarak ...'a verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Temyiz peşin harcının istek halinde ...'a iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...