Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9813 E. 2023/429 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin sosyal medya hesaplarından kendisini bekar tanıtarak paylaşımlarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalı erkeğin alkol bağımlılığı olduğunu, evine bakmadığını, kadına fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, davacı kadını işinden etmekle ve hakkında iftira atmakla tehdit ettiğini, davalı erkeğin ortak çocuğa fiziksel şiddet ve cinsel şiddet uyguladığını, çocuğunu istismar ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, aylık 1.750,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, davacı kadının eşini aşırı olarak kıskandığını, baskı uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, istemediğini ve boşanmak istediğini söyleyerek duygusal şiddet uyguladığını, davacı kadının erkeğin ailesinin müşterek konuta gelmesine ve ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, torunlarını göstermediğini, davalı erkek müvekkilinin ilk evliliğinden olan oğlunu davacı kadının istemediği gibi müvekkilinin görüşmesine engel olduğunu, davacı kadının santaj yaptığını, çıplak fotoğraflarını müvekkilinin çevresine göndermekle tehdit ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarih ve 2021/138 Esas-2021/551 Karar sayılı kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tebdir nafakasına, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 17.500,00 TL maddî 17.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarih ve 2022/519 Esas-2022/1230 Karar sayılı kararı ile davalı koca hakkında kadına karşı kötü muamele ve cinsel saldırı nedeniyle yürütülen ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/604 sayılı soruşturma dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediği, ... Asliye Ceza Mahkemesinde 2021/310 Esas sayılı dosya ile yargılamaya başlandığı, ayrıca kocanın, davacı kadının tanıkları hakkında yalancı tanıklık şikayeti üzerine başlatılan ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/3824 sayılı soruşturması sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara karşı itiraz yoluna başvurulduğu ve ... Sulh Ceza Mahkemesinde inceleme aşamasında bulunduğu, henüz kesinleşmediği, bu dosyaların sonucu netice itibariyle boşanma davasının esasına etkili olacağından sonuçlanmaları beklenerek gerçekleşecek sonuca göre tüm deliler değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekli olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evine bakmadığı, evin giderlerine katlanmadığı, ev eşyalarına ve müşterek konuta zarar verdiği, kadın ve çocuk ile ilgilenmediği, müşterek konuttan sık sık ayrıldığı; kadının ise müşterek çocuğu erkeğin ailesine göstermediği, erkeğe hakaret ettiği, hırsız dediği ve kendisine ait malları kullanması sebebiyle aşağıladığı, erkeğin çıplak fotoğraflarını erkeğin ailesine gönderdiği ve başkalarına göndereceğini de söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tebdir nafakasına, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 17.500,00 TL maddî 17.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile velâyet yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile koca yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat çok olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile tazminatın ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, davalı-davacı erkek yararına 7.500,00 TL maddî 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, Mahkemece verilen ilk hükme karşı velâyet yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmadığı, önceki kararda müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine hükmedilmiş olup davalı-davacı erkeğin bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmadığından artık kadın yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, davalı-davacı erkeğin velâyete yönelik istinaf isteminin bu nedenle reddine karar verildiği belirtilmiş, sair istinaf başvurusunun ise kararda isabetsizlik bulunmadığından bahisle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, erkek tarafından açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, kadına kusur olarak yüklenen bütün vakıaların erkek tarafından affedildiğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, iştirak nafakası miktarının az olduğunu, bölge adliye mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğe yüklenecek kusur bulunmadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, mahkemece kadına yüklenen kusurlu davranışların yanında kadının eşine şiddet uyguladığını, erkeğin babasının cenazesine katılmadığını, erkeğin ailesini ortak konuta almadığını ve ortak konuta gelmelerini istemediğini, erkeğin ailesine saygısız davranışlar sergilediğini, hakaret ve tehdit mesajları gönderdiğini, bu mesajlar dolayısıyla yargılanarak ceza aldığını, bu hususların gerek tanık beyanı gerekse dosya arasında bulunan taşınabilir bellek ile ispatlandığını ve kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiğini, tazminat miktarlarının çok az olduğunu, ortak çocuğun kadın tarafından erkek ile görüşmesine engel olunduğunu bu nedenle velâyetinin babasına verilmesi gerektiğini, iştirak nafakası miktarının fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarı ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak ve boşanmayı gerektirecek nitelikte geçimsizlik olup olmadığı, tarafların boşanma davalarının kabulü şartının oluşup oluşmadığı, var ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, hangi taraf yararına tazminat koşullarının oluştuğu, miktarının az olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği, iştirak nafakası miktarının uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.