Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9820 E. 2023/608 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, dosya kapsamına göre tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle erkeğin tazminat taleplerini reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İ

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle her iki davanın kubulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yapmadığını, kendisine hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, evlilik birliği içinde aldattığını, bir yıldır eve sabah saat 02:00-05:00 saatlerinde uyumak ve üstünü değiştirmek için geldiğini, kadının 10.08.2016 tarihinde boşanma protokolü vererek boşanmak istediğini söylediğini, sen bana göre değilsin, evlenmekle hata yaptım, sana olan sevgim bitti dediğini, kadının eve gelmemeye başladığını, evden parça parça şahsi eşyalarını götürdüğünü, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını kadının verdiği eski cep telefonundaki mesajlarla öğrendiğini, arkadaşı ile kadını takip ederek kadının Temmuz ayında kendi adına daire kiraladığını öğrendiğini, kadına hediye olarak aldığı telefonun kadın tarafından ilişkisi olan M. A.'ya hediye edildiğini, kadının mesaiye kaldığını söylediği saatlerde..... ile birlikte yaşayacağı evin tadilatını yaptırdığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına aylık 2000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava ile cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin hiç bir giderini karşılamadığı gibi tüm masraflar ve kendi özel giderlerinin de kadın tarafından karşılanması konusunda psikolojik şiddet uyguladığını, borçlanarak ... yeri açmasını sağladığı halde erkeğin çalışmadığını ve ... yerlerinin kapanmasına neden olduğunu, evcil hayvanlarına şiddet uyguladığını, yaptığı ... nedeni ile çalışma saatlerinin değiştiğini, arkadaşları ile dahi görüşmesini istemeyerek sosyal yaşantısını kısıtladığını, 2012 yılında boşanmaya karar vererek odalarını ayırdıklarını, 2016 yılı Ağustos ayında anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiklerini, erkeğin düzenli ... hayatı olmaması nedeniyle 6 ay daha müşterek konutta kalmak istediğini, anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini ancak erkeğin protokolü imzalamadığını, erkeğe telefon teslim ettiğine ilişkin iddianın doğru olmadığını, erkeğin evlilik sürecinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kendisini aldatma ile itham ettiğini, erkek tarafından evden kovulduğu için evden ayrılmak zorunda kaldığını....'nın çalıştığı şirkette alt kademede çalıştığını ve ücret karşılığı bu kişiye kiraladığı evin tadilatını yaptırdığını, bu şahsın vefat ettiğini, erkeğin haksız ithamları hakkında da bu kişi ile buluşup konuştuklarını, kadının bu olayla gururunun ayaklar altına alındığını, kendisini evden kovmadan kısa bir süre önce takip etmeye başladığını, ailesi ve kendisini şiddet uygulamak ve öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek; erkeğin açtığı davanın reddine karar verilmesini, kendi davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, uğradığı zararların tazmini için 150.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sadakatsiz olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının açtığı karşı boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, her iki tarafında çalıştığı ve düzenli gelir sahibi oldukları anlaşıldığından nafaka taleplerinin reddine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi gerekçesinin hatalı olduğu, telefon görüşmelerine açıklık getirildiği gibi zaten toplamda 11 adet görüşme olduğu, altında çalışan kişi ile bir yılda 11 adet görüşmenin sadakatsizlik olamayacağı, mesajların kim tarafından nasıl ve ne şekilde oluşturulduğunun bilinemediği ve kabul edilmediği, tüm kusurun erkekte olduğu, erkeğin davasının reddine kendi davasının ve taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek; kendi davasının reddi, erkeğin davasının kabulünü istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsımı ile davacı- karşı davalı erkek tarafından sunulan telefondaki mesajlar ve mesaj fotoğraflarının ne şekilde elde edildiğinin kuşkudan uzak bir şekilde açıklığa kavuşturulmadığı, kadına aidiyeti net olarak kanıtlanmadığı için delil olarak kabulünün uygun olmayacağı, kadının cevaplarının telefon görüşmelerini açıklar nitelikte olduğunu, bu kapsamda evlilik birliği içinde erkeğin düzenli çalışma hayatı olmadığı, zaman zaman işsiz kaldığı, taraflar arasında oluşan anlaşmazlıklar sonucu erkeğin kadını çevresindekilerle birlikte takip ettiği, kadının da bulunduğu yer konusunda doğru beyanda bulunmayarak eşinde şüphe uyandıracak davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği, bu nedenle erkeğin tazminat taleplerinin kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile kadının, kusur tespiti ve her iki davaya yönelik istinaf taleplerinin kabulüne hükmün tamamen kaldırılmasına, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların nafaka ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların eşit kusurlu olduğu belirlemesinin hatalı olduğunu, sadakatsizlik ile birlik görevlerinin ihlalinin eşit kusur sayılamayacağını, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur tespitinin yerinde olup olmadığı erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.