"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın tarar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile üç buçuk yıllık resmi evli bulunduğunu, bir buçuk yıldır ayrı yaşadıklarını, davalı ile aralarında fikir uyumsuzluğu nedeniyle anlaşamadıklarını, evliliklerinin fiilen sona erdiğini, bundan böyle bir arada yaşamalarının mümkün olmadığını iddia ederek tarafların boşanmalarına ve lehine 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
2. Cevap ve karşı dava dilekçesi 02.03.2020 tarihinde davacı davalı kadına tebliğ edilmiş, davacı davalı kadın 09.07.2020 de süresinden sonra cevap vermiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların fiilen 2 yıl beraber yaşadıklarını, daha sonra davacının bir mektup bırakarak evi terk ettiğini, evlilik içinde kendisinden çocuğu olmasını istemediğini söylediği, bağırıp hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, cinsel yönden uzak durduğunu, davalı karşı davacının hastalanması nedeni ile hastanelerde tek başına mücadele etmek zorunda kaldığını, fiilen bitmiş bir evliliği hukuken devam ettirmenin bir anlamı olmayacağını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalının kızının yarattığı sorunlar nedeniyle evlilik birliğinin sekteye uğradığı, kadının müşterek çocuk sahibi olmak için çaba sarfetmediği, altınları ve değerli eşyaları alarak evi terk ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı erkek yararına 3.000,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl kusurlu olanın erkek olduğu, kadının kusurunun ispat edilemediğini belirterek; kendi davasının reddi, karşı davanın kabulünü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili ise katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; yararına hükmolunan tazminat miktarlarının az olduğunu ve asıl dava reddedildiği halde yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; tazminat miktarları ve vekâlet ücreti yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin doğru olduğu, erkek yararına maddî tazminata hükmedilmesinin doğru ancak miktarının az olduğu, kadının kusurlarının ise erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından erkeğin manevî tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği, reddedilen asıl dava nedeni ile kendisini vekille temsil ettiren davalı karşı davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı erkek vekilinin manevî tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun davacı karşı davalı kadının kusur tespiti ve karşılıklı boşanma davaları ile, kendi lehine maddî tazminat istemine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davacı karşı davalı kadının aleyhine manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin istinaf başvurusunun ve davalı karşı davacı erkek vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine ve davalı davacı erkek yararına asıl davanın reddi nedeniyle vekâlet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin asıl kusurlu olduğu, davasının reddi gerektiği, kadının davasının kabulü ve yararına tazminata karar verilmesi gerektiği halde erkek yararına maddî tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek; kendi davasının reddi, erkeğin davasının kabulü ve fer'îler yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talepleri kabul edilmediği gibi bir de manevî tazminatın kaldırılmasının hatalı olduğu, kusurların manevî tazminatı gerektirdiği, maddî tazminat miktarının az olduğunu belirtmek sureti ile; manevî tazminat talebinin reddi ve maddî tazminat miktarı yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi ve davalı karşı davacı erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve erkek yararına hükmolunan maddî tazminatın miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre tarafların aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerekçe kısmında "... erkek lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğu anlaşılmakla, davalı erkek vekilinin maddî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan maddî tazminata ilişkin 2 nci maddesinin kaldırılmasına, bu konuda yeniden hüküm kurularak davalı erkek lehine uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği..." belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında erkeğin maddî tazminat talebi hakkında hüküm kurulmayarak erkek yararına hükmolunan maddî tazminat yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, maddî tazminata yönelik hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı erkek yararına hükmolunan maddî tazminat hakkında gerekçe ile hüküm arasında çelişki nedeniyle BOZULMASINA, bozma nedenine göre yeniden hüküm kurulması gerektiğinden tarafların erkek yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2.Tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı- karşı davalıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran davalı- karşı davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.20223 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.