Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9866 E. 2023/435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu ve manevi tazminatın verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece tespit edilen ve evlilik birliğini temelden sarsan diğer kusurlu davranışlar nedeniyle davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili dava, karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sürekli ailesine gittiğini, eve geç geldiğini, ilgisiz olduğunu, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını, taraflar karakolda iken erkeğin ailesinin evde kadına ait olan şahsi eşyalar dahil olmak üzere bütün eşyaları götürdüğünü, kadının kardeşine ait eve zarar verdiklerini, ailenin evliliğe müdahale ettiğini, sadakatsiz davrandığını, alkol aldığını, kadının evlilik öncesi erkek arkadaşından erkeğin bilgisi olduğunu, gizlenen bir husus olmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; tarafların kadının ceza dosyaları nedeniyle tartıştıklarını, bu ceza dosyaları konusunda eşine bilgi vermediğini, eski erkek arkadaşı ile evlilik sonrası dönemde de görüştüğünü, eski erkek arkadaşının eşini sosyal medyadan ve fiziken takip ettiğini, bu hususları gizleyip yalan söylediğini iddia ederek; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, erkek lehine 5.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı vekili ıslah dilekçesi ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalaına ve erkek lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evdeki eşyaları boşalttığı, eve zarar verdiği, alkol kullandığı, eve geç geldiği, eşine ilgisiz davrandığı, eşinin kötü zamanlarında yanında olmadığı ve hastalığı ile ilgilenmediği, başka kadınlarla mesajlaşıp güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve bu suretle tam kusurlu olduğu; erkeğin dilekçelerinde bahsedilen ceza dosyaları ve telefon kayıtlarının evlilik öncesi döneme ait olduğu ve dosyalarda kadının mağdur sıfatında olduğu, kadının kusurlarının ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, karşı davanın ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine, 10.000TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı vekili istinaf başvurusunda, erkeğin üzerine atılı kusurların ispatlanamadığını, tanık beyanlarındaki çelişkinin giderilmediğini, SGK ve adli sicil kayıtlarının getirilmediğini, kadının fiziki şiddet vakıasına dayanmadığını, evlilik öncesi yaşantısını gizleyerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia ederek her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme etki edecek bütün delillerin toplandığı ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürerek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin boşanma davasının reddi, kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 366 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle evlilik tarihinden önceki döneme ait mesaj kayıtları nedeniyle davalı-davacı erkeğe güven sarsıcı davranış kusurunun yüklenmesi yerinde değil ise de mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlardan da davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.