Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9872 E. 2023/434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, kararın diğer kısımları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/705 E., 2022/1283 K.

DAVA TARİHİ : 12.02.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/80 E., 2021/173 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin içine kapanık yapıda olduğunu, sosyal ortamlara girmediğini, eşine ve çocuğa ilgisiz olduğunu, çocuğun bakımı ile ilgilenmediğini, maddi sorumlulukları yerine getirmediğini, en son çocuğun doğum gününe katılmadığını, eşini her fırsatta kovduğunu, yatağı ayırdığını, eve aldığı yiyecekleri ayırıp kendi yediğini, erkeğin ailesinin çocuğun doğum gününe gelmemesi üzerine kadının erkeğin babasını aradığında sinkaflı şekilde kovulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının ailesinin baskı ve aşağılamalarına sessiz kaldığını, erkeği sürekli kovduğunu, çocuğa babasına hakaret etmesini söylediğini, gelirini ailesine harcadığını, çevreye çocuk sahibi olamamalarının erkekten kaynaklandığını söylediğini, yatağını ayırdığını, yemek yapmadığını, sosyal medya ortamında eşini rencide ettiğini, erkeğin ailesini eve istemediğini, en son eşyaları alarak evi terk ettiğini iddia ederek; davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadını sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, ortak çocuğun ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadığı, kadına ve çocuğa soğuk davrandığı, eşini evden kovduğu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun yaşı, uzman raporu dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile şartları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakalar ile kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle, kararın bu yönlerden kaldırılarak talebi gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların boşanmalarını gerektirecek geçimsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvurusundaki itirazlarını tekrar ederek, tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı yönünden temyize başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvurusundaki itirazlarını tekrar ederek, hükmün tamamı yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü ile kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyetin anneye verilmesinin çocuk yararına uygun olup olmadığı ve fer’î miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.