Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9877 E. 2023/403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, boşanmanın fer'ileri olan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, tarafların karşılıklı kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya ve fer'ilerine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1687 E., 2022/1678 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2021 karşı dava tarihi: 08.02.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/35 E., 2022/322 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; erkeğin öfke kontrolünün olmadığını, şiddete eğilimli olduğunu, yaklaşık 6 aylık fiili birlikteliklerinin olduğunu, son zamanlarda işinin olduğunu söyleyerek eve geç geldiğini veya hiç gelmediğini, evde olduğu zamanlarda da telefonu ile vakit geçirdiğini, davalının eve gelmediği zamanlarda arabada ve iş yerinde kaldığını öğrendiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, fatura ödemelerini geciktirdiğini, fatura bedelinin yüksek gelmesinden dolayı müvekkilini suçladığını, müvekkilinden uzaklaştığı ve ona karşı suçlayıcı, küçümseyici tavrının olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kabul edilememesi halinde Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına 1.500,00 TL tedbir 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı vekilinin karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının yerleşim yerinin Sivas olduğunu, erkeğin müvekkiline gideceği yeri söylemediğini dostumun yanına gidiyorum şeklinde söylemlerde bulunduğunu, tartışmalar sırasında ev eşyalarına zarar verdiğini, ilgisizliği ve sorumsuzluğu nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığı bu nedenlerle asıl davanın kabulünü karşı davanın reddini talep etmiştir.

3.Davacı-karşı davalı vekilinin 28.01.2022 tarihli beyan dilekçesi ile; dava dilekçesin de boşanma sebebi ve talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğunu, 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi kapsamında boşanma talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların müşterek ikametlerinin Ankara olduğunu, Ankara Aile mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ederek yetki itirazlarının olduğunu, kadının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, kadın eşin, müvekkiline arkadaşlarının yanında sen erkek misin diyerek onur kırıcı ve küçük düşürücü söylemlerde ve çeşitli hakaretlerde bulunduğunu, davacının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkiline ilgi göstermediğini, suçlayıcı tavırlar sergilediğini, evlilik birliğinin devamının müvekkili için çekilmez olduğu gerekçeleri ile asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya sadık kaldığını ve yalnız bırakmadığını, ona ilgi, alaka gösterdiğini, davacı-karşı davalı kadının müvekkiline hayatında biri mi var şeklinde şüpheli yaklaşımlarda bulunduğunu, müvekkilinin son noktaya kadar evliliği sürdürme gayreti içinde olduğunu beyan ederek karşı davanın kabulü ile asıl davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama, bilirkişi raporu, mesaj kayıtları, taraf ve tanık anlatımları ve tüm dosya mündericatı ile değerlendirildiğinde ve tarafların usulüne uyan dayandıkları vakıalar dikkate alındığında; davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına karşı ilgisiz olması, eve geç saatlerde gelmesi, davacı-karşı davalı kadını küçük düşürücü söylemlerde bulunması, davacı-karşı davalı kadından soğuduğunu ve kadının evden gitmesini istediğini söylemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise; davalı-karşı davacı erkeğe karşı toplum içinde küçük düşürücü söylemlere bulunması nedeniyle az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile, tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, herhangi bir malvarlığı ve geliri bulunmayan ve boşanma yönünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine aylık 800 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitireceği, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirtilerek 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliğinin sarsılmasında, erkeğin ağır kusurlu olduğunu, erkeğin kabul edilen davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların düşük olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Whatsapp mesaj kayıtlarının karara esas alınmasının hatalı olduğunu, söz konusu programda kullanıcının adı, fotoğrafları ve konuşmalarının değiştirilme imkanının mevcut olduğunu, davacı kadının müvekkiline karşı toplum içinde onur kırıcı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, duyuma dayalı tanık beyanlarının karara esas alındığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, müvekkili lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kadının kabul edilen davasının reddine, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların kaldırılmasına tehir-i icra talepli olarak karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde,

hükmedilen nafakanın ve tazminatların kabulü, miktarlarında, davalı-karşı davacı erkeğin evlilikte ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde: kusur tespiti, hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarları ile erkeğin kabul edilen davası yönünden temyiz talebinde bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, asıl davanın kabulü, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz talebinde bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulünün yerinde olup olupmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin verilme şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.