Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9934 E. 2023/595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, kadını istemediğini ve yanına yakışmadığını belirterek ailesine boşanmak istediğini söylediğini, kadın ile ilgilenmediğini, sevgi göstermediğini, sürekli psikolojik şiddet ve baskı uyguladığını, "köylü" diyerek aşağıladığını, dini inancına sinkaflı küfürler ettiğini, evi terk ettiğini, birkaç gün sonra eve geri dönüp artık bu evliliğin yürüyemeyeceğini ve kadını sevmediğini söyleyerek kadını evden kovduğunu, kadının ailesinin yanına dönmek durumunda kaldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 800,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına ile 40.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının erkeğe karşı isteksiz ve sevgisiz davrandığını, aldığı maaşı küçümsediğini, davacının her davete uygunsuz kıyafetlerle gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini, erkeğin 1 gün davacıya kırgın olması sebebiyle annesinde kaldığını, o gün de kadının erkeği arayıp sormadığını, sonraki gün eve döndüğünde bile nerede kaldığını sormadığını, erkeğe değer vermediğini, evliliğin başından beri duyarsız davrandığını, erkeğin sosyal çevresi ile iletişime tamamen kapalı bir tavır takındığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına karşı aşağılayıcı sözler söylediği, baskı uyguladığı, giyim tarzını kısıtladığı, başka kadınların giyimini örnek göstererek benzer şekilde giyinmesini istediği, kadının ise, erkeğin akrabalarına asık suratlı davranarak komşular ile görüşmek istemediği, tarafların müşterek çocuklarının olmadığına dair aile ve yakın çevrede açılan konuşmalarda erkeğin gelirinin düşüklüğünü gerekçe göstererek onu rencide ettiği, eve gelen misafirleri eşofmanla karşıladığı böylelikler evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu ancak kusurların eşite yakın derecede değerlendirildiğinden bahisle asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir nafakası ile kadının çalışmasına engel bir durumunun olmayışı ve müşterek çocuklarının bulunmayışı sebepleriyle lehine 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca 15.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartları oluştuğundan 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilerek, erkeğin maddî ve manevî tazminata ilişkin talepleri reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden karara itiraz etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası ve toptan yoksulluk nafakası takdiri ve miktarı ile maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesi ile; erkeğe yüklenen kusurlar yönünden hükme esas alınan tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadının evi terk ettiğini, kadın lehine tedbir ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının boşanma sonrasına babasından kalan maaşı alacağını, yoksulluğa düşmeyeceğini, dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlar dikkate alındığında aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminatlar ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, toptan yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü mümkün bulup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 176 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.