"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1796 E., 2023/1402 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/329 E., 2022/256 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı dava cevap dilekçesinde özetle; eşinin ev içindeki düzeni değiştirerek evine geç gelmeye başladığı, sürekli telefonda zaman geçirmeye başladığı, son zamanlarda kendine çok özen göstermeye başladığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, daha sonra seninle beraber olduğum zaman kendimi tecavüz edilmiş gibi hissediyorum dediğini, tüm bu nedenlerden dolayı tarafların öncelikle zina hukuki sebebine, aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini, 100.000,00 TL maddî talep ve100.000,00 TL manevî tazminat, 500,00 TL iştirak nafakası talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ailesi ve çocuklarına karşı yükümlülüğünü ve sorumluluğunu eksiksiz yerine getirdiğini, davalı çocuklarının özel okullarda okuması sebebiyle davalı hem çalışmıs, hem de ailesinden kalan devre mülk gelirlerini çocuklarına ve evine harcadığı, davacının belirttiği ihanet iddiası ıçın ise davalının aile dostu olması sebebiyle, evinde kaldığı davalı misafirini kaldığı gece babasında kaldığı ihanet iddiası için tek bir resmin olması tek basına yeterli olmadığı, davalının rızası olmadan telefonun yedeklenmesinden eşinin telefonundan açılması davalının rızasının bulunmadığı, bu delilin boşanma davasında kullanılmasının hukuka aykırı olduğu, davalının evlilik bırlıgını surdurmek ıçın elinden geleni yaptığı, çocuklarını ve kendi geçimini çoğu zaman kendisi üstlendiği, anılan sebeplerden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini ayırca lehine 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminat ve 1.000,00 TL iştirak ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuklara fiziksel şiddet uygulayan, çocukları zaman zaman ihmal eden, eşinin ailesine, onları evinde istemediğini belirten kırıcı söylemlerde bulunan, güven sarsıcı davranışlar sergileyen kadın eş tam kusurlu olup erkek eşin boşanma davası açmakta haklı olduğu, asıl davada zinaya dayalı boşanma davasının reddine,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Dolunay'ın velâyetinin anneye, ortak çocuk Belinay'ın velâyetinin babaya verilmesine, erkek eş lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınıp erkeğe verilmesine, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk Belinay lehine aylık 300,00 TL tedbir-iştirak nafakasının kadından alınarak erkeğe verilmesine, ortak çocuk Dolunay lehine aylık 800,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinletmiş oldukları tanıkların beyanlarının eksik alındığını, velâyete ilişkin verilen kararın da hatalı olduğunu, alınan sir raporunda da belirtildiği gibi iki çocuğun da velâyetinin anneye verilmesi gerektiğini, ayrıca hükmedilen miktarların son derece fahiş olduğunu, müvekkilinin bunları ödeme gücünün bulunmadığını, müvekkilinin zor duruma düşeceğini, müvekkilinin evlilik birliğinin gerektirdiği bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini, bir kusuru bulunmadığını ancak buna rağmen yoksulluk nafakası taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin çalışmadığını ve hükmedilen miktarların hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyete ilişkin hükmü temyiz etmediğini, ancak reddolunan davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle toplanan deliller, dinlenen tanık beyanlarına göre her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacı kadına "ortak çocuklara karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve zaman zaman ihmal ettiği" kusuru yüklenmiş ise de; bu yöndeki tanık beyanlarının soyut beyanlardan ibaret olup, ispatlanamayan bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurların gerçekleştiği değerlendirildiğinde yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.