Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10094 E. 2024/291 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, davalı eşin borcu nedeniyle icra yoluyla satılmasının ardından davacı eşin tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, davalı eşin rızası olmadan ipotek edilmiş olsa dahi, cebri icra yoluyla satışının 4721 sayılı TMK'nın 194. maddesi kapsamında olmadığı ve davalı alıcının da kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin ret kararı, gerekçe kısmen düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1147 E., 2022/1527 K.

DAVA TARİHİ : 09.10.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/355 E., 2022/89 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terditli olarak dava konusu taşınmazın bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve davalılardan ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve ihbar olunan Adalet Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, ihbar olunan Adalet Bakanlığı vekilinin ise istinaf isteminin, istinaf hakkı bulunmadığından reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ...'in evli olduklarını ve 1986 yılından bu yana dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, dava konusu taşınmazın, davalı eş tarafından çalıştığı iş yerinin bankadan kredi kullanabilmesi amacıyla ipotek ettirildiği, kadının, aile konutu olan bu taşınmaz üzerine konulan ipotek işleminden bilgisi olmadığı, davalı eşin, iş şeri sahibinin kredi borcunu ödeyemediği ve dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile diğer davalı ... adına 01.12.2013 tarihinde tescil edildiğini, davacının bu satış işleminden de bilgisi olmadığını, tarafların halen dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini, davalı ...'ın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğini ve kötü niyetle hareket ederek taşınmazı satın aldığını, taşınmazı geri alabilmeleri için 300.000,00 TL bedel talep ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kabul edilmediği takdirde taşınmazın değerinin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satın alındığını ve ancak ihalenin feshi davası açılabileceğini, yapılan ihale ile ilgili yasal süresi içerisinde herhangi bir şikayet bulunmadığını ve ihalenin kesinleştiğini, davanın, davalı ... yönünden husumetten reddi gerektiğini, davalı ...'ın taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bilmediğini, cebri icra yolu ile yapılan satışlarda malik olmayan eşin rızasının bulunmasının gerekmediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olduğunu, dava dışı Alp Hüner isimli kişinin iş yerinde çalıştığını, patronu olan bu kişinin bankadan kredi kullanabilmesi için dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, davacı eşi bilgisi ve rızası olmadığını, patronu olan Alp Hüner'in kredi borcunu ödeyemediğini, taşınmazın cebri icra yolu ile satıldığını belirterek; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ile ilgili hiçbir tereddütün olmadığı. Tanık anlatımları ile bu hususun ispatlandığı, dava konusu taşınmaz üzerine dava dışı Akbank yararına ipotek tesis edilmesi ile ilgili davacının açık rızasının alınmadığı, somut olayda tartışılacak konunun davalı ...'ın icra yolu ile taşınmazı satın alma işlemi olduğu, ipoteğin aile konutu olan taşınmaz üzerine davacı kadının açık rızası alınmadan konulduğu, bu nedenle geçersiz olduğu, davalılardan Mustafa'nın dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu bilebilecek durumda olduğu, tarafları tanıdığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) kapsamında iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve ihbar olunan Adalet Bakanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, taşınmazın cebri icra yolu ile satın alındığı, taşınmazın aile konutu olduğunun bilinmediği, davacı ve davalıyı tanımadığı, davalı ... aleyhine açılan işbu davanın öncelikle husumetten reddi gerektiği, kabul edilmediği takdirde taşınmazın cebri icra yolu ile de alındığı dikkate alınarak davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.İhbar olunan Adalet Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Elmadağ İcra Müdürlüğü'nün 2009/1406 Esas sayılı dosyasında, Elmadağ Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazdığı 24.01.2013 tarihli yazı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, dava tarihinden önce 26.05.2011 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip sonucu cebri icra ile satıldığı ve ihalenin kesinleştiği, dava konusu taşınmazın, dava tarihinden önce cebri icra yolu ile satıldığı, ipoteğin teminat işlevini yerine getirdiği ve hukuki varlığının sona erdiği, dava tarihinde varlığını devam ettiren bir ipotek işleminin mevcut olmadığı, hukuki varlığı sona ermiş olan bir ipoteğin ise kaldırılması talep olunamayacağı gibi cebri icra yoluna dayanan mülkiyet aktarımlarının da 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesi kapsamında bulunmadığı, ilgili Kanun maddesi, hak sahibi eşin, aile konutuyla ilgili iradi tasarruflarını diğer eşin açık rızasına bağladığı ve cebri icra yolu ile yapılan satışların bu hükmün dışında olduğu, taşınmazı ihaleden satın alanın işlemin tarafı olmadığı, üçüncü kişi olduğu, mülkiyet aktarımının da cebri ihale ile gerçekleştiği gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı belirtilerek; davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, açılan davanın reddine, ihbar olunan Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise İlk Derece Mahkemesinin, istinafa konu 24.02.2022 tarihli hükmünü istinaf eden Adalet Bakanlığı'nın davada ihbar olunan üçüncü kişi konumunda olduğu; davanın tarafı olmadığı ve hakkında hüküm tesis edilmediği ve İlk Derece Mahkemesi hükmünü istinaf hakkının da bulunmadığı belirtilerek; istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davacı kadının açık rızası alınmadan taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği ve borcun ödenmemesi sebebiyle taşınmazın cebri icra yolu ile davalılardan ... adına tescil edildiği, ancak davalı ...'ın taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bildiği ve iyiniyetli olmadığı, dava dilekçesini tekrarla öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptalini ve davalı eş adına tescilini kabul olmadığı takdirde taşınmazın değerinin ödenmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde dava konusu taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık gerçekleşen icra takibi sonucunda, aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmazın, davalılardan ... adına cebri ihale yolu ile intikal etmesi karşısında, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılmasına karar verilip verilemeyeceği, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ise terditli talep olan dava konusu taşınmazın bedel iadesine karar verilmesi talebi yönünden ise davanın bedel yönünden kabulüne karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 705 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı, aile konutu olan taşınmaz yönünden 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi hükmü gereğince öncelikle tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini, kabul edilmediği takdirde ise dava konusu taşınmazın değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacı kadının satım işlemi ile ilgili açık rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, kararın davalı ... ve ihbar olunan Adalet Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava konusu aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, dava tarihinden önce 26.05.2011 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip sonucu cebri icra ile satıldığı ve ihalenin kesinleştiği, dava konusu taşınmazın, dava tarihinden önce cebri icra yolu ile satıldığı, ipoteğin teminat işlevini yerine getirdiği ve hukuki varlığının sona erdiği, dava tarihinde varlığını devam ettiren bir ipotek işleminin mevcut olmadığı, hukuki varlığı sona ermiş olan bir ipoteğin ise kaldırılması talep olunamayacağı gibi cebri icra yoluna dayanan mülkiyet aktarımlarının da 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesi kapsamında bulunmadığı, ilgili Kanun maddesi, hak sahibi eşin, aile konutuyla ilgili iradi tasarruflarını diğer eşin açık rızasına bağladığı ve cebri icra yolu ile yapılan satışların bu hükmün dışında olduğu, taşınmazı ihaleden satın alanın işlemin tarafı olmadığı, üçüncü kişi olduğu, mülkiyet aktarımının da cebri ihale ile gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillere göre; Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi yanında, aynı zamanda dava konusu taşınmazın satımı ile ilgili davalılar arasında el ve işbirliğinin de ispatlanamadığı ve ret gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple davanın reddi sonucu itibarıyla doğru olduğundan ve yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; davacı kadın vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.