Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10117 E. 2024/7873 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında kusur oranının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu halde tarafları eşit kusurlu olarak kabul etmesi ve bu nedenle kadının maddi-manevi tazminat taleplerini reddetmesi doğru görülmeyerek, bozma kapsamı dışında kalan kısımlar onanmak suretiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1798 E., 2023/2519 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/531 E., 2023/204 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının KPSS ile atandıktan sonra uzaklaştığını, ortak konuta girmesine engel olduğunu, onur kırıcı sözler söylediğini tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.000 TL iştirak nafakası, 30.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kahvehane tutkusu olduğunu, gece geç saatlere kadar gelmediğini, sarhoş bir vaziyette gece geç saatlerde eve geldiğini, taşkınlıklar çıkardığını, eve ekmek alacak para bulamazken ne kahvehane keyfinden ne de alkol alışkanlığından geri kalmadığını, hamilelik sürecinde hiçbir maddî ve manevî destekte bulunmadığını, haciz şokuyla karşı karşıya bıraktığını, borçları nedeniyle ortak konutlarının satılmak zorunda kalındığını, ortak çocuğun tüm masraflarının müvekkili tarafından tek başına karşılandığını, Afyon'da kaldığı sürece davacı-karşı davalının ne ortak çocuğu ne de müvekkilini aramadığını, internetten müstehcen sitelere girmekte olduğunu, "benden ayrılırsan ölürüm" diyerek eline ip alarak kendini asacağını söylediğini, sonrasında ise öfkeyle eşine saldırmaya çalıştığını, ortak çocuğa hitaben bir intihar mektubu yazdığını, tehditler savurduğunu, ortak konutun kilitlerini değiştirdiğini, ortak konutta bulunan düğün CD, resim gibi delilleri ortadan kaldırdığını, Afyonkarahisar'da kirada oturduğu konutun sahibini arayarak "biz boşanıyoruz, sözleşmeyi iptal edin" şeklinde beyanda bulunduğunu, Afyonkarahisar ilinde kendi imkanları ile ödediği elektrik, doğalgaz gibi abonelikleri iptal ettirdiğini ve depozito paralarını aldığını, kadının tekrardan depozito ödeyerek abonelikler yaptırmak zorunda kaldığını, ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, aylık 500,00 TL nafaka takdirine, 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat takdirine, ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının davacı kocayı sevmediğini, ona sevgi ve saygısının kalmadığını, çocuk için bu evliliğe katlanmayacağını söylediği, buna karşılık davacı kocanın sürekli müstehcen sitelerden cinsel içerikli videolar izlediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma davacı erkeğin yukarıda sayılan ağır kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği gerekçesi ile boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin davacı-karşı davalı babasına verilmesine, velâyeti davacı-karşı davalı babasına verilen ortak çocuk ile davalı-karşı davacı annesi arasında kişisel ilişki kurulmasına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacı kadından alınarak velâyeten davacı-karşı davalı erkeğe verilmesine, kesinleşme sonrasında aylık 650,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacı kadından alınarak velâyeten davacı-karşı davalı erkeğe verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, kadının açmış olduğu ziynet alacağı istemli davanın kısmen kabulüne, 1 adet 22 ayar 20 gram bilezik bedeli olan 8.520,00 TL'nin ıslah tarihi olan 10.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı-karşı davacı kadına verilmesine, dava dilekçesinde aynen iadesi istenilen 10 adet çeyrek altın, 4 adet 24 gramlık altın bilezik, 1 adet 15 gram altın bilezik yönünden talep ıslah dilekçesiyle daraltıldığından feragat edilmiş sayılacağından bu yönden davanın kısmi feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek; kusur belirlemesi, kadının davası, kendi tazminat istemlerinin reddi ile aleyhine hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın; kusur belirlemesi,erkeğin davası, lehine takdir edilen tazminatların miktarı, ziynetlerin reddedilen kısmı ile tavzih talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılamada dinlenen davacı kadının tanığı ...'in "damat haftanın 4 günü maç yada kahveye gidiyordu, gece 23.00-24.00'a kadar gelmezdi, çocuk hastalandığında çocukla ilgilenmiyordu, kızım en çok bunlardan yakınıyordu, hatta taraflar boşanmaya karar verdiklerinde dahi damat kahvedeydi," şeklindeki beyanından kocaya kahve haneye gitmek sureti ile birlik görevlerinin ihmal etme vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, kocasına onu sevmediğini, ona sevgi ve saygısının kalmadığını, çocuk için bu evliliğe katlanmayacağını söyleyen kadının ve sürekli müstehcen sitelerden cinsel içerikli videolar izleyen, kahve haneye gitmek sureti ile birlik görevlerinin ihmal eden kocanın eşit kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesi gerektiği, tarafların kusur durumu nazara alınarak davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların belirtilen hususlarda istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçenin düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat isteminin reddine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla;kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlenmesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet eşyasına yönelik vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, taraflar lehıne tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeği sevmediğini, ona sevgi ve saygısının kalmadığını, çocuk için bu evliliğe katlanmayacağını söylediği, buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin ise sürekli müstehcen sitelerden cinsel içerikli videolar izlediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve fer'îlere hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince; davalı-karşı davacı erkeğe kahvehaneye gitmek sureti ile birlik görevlerinin ihmal etme vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, kocasına onu sevmediğini, ona sevgi ve saygısının kalmadığını, çocuk için bu evliliğe katlanmayacağını söyleyen kadının ve sürekli müstehcen sitelerden cinsel içerikli videolar izleyen, kahve haneye gitmek sureti ile birlik görevlerinin ihmal eden erkeğin eşit kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine, tarafların kusur durumu nazara alınarak davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

Yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

3-Yukarıda (2.) bentte açıklandığı üzere; tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddî desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata (TMK m.174/1-2) karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat yönlerinden BOZULMASINA,

2.Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Sefa'ya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Özlem'e geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.