"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2278 E., 2023/2854 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/443 E., 2023/542 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 1990 yılında evlenip 1998 yılında boşandıklarını, erkeğin bu süreçte ... isimli bir kadınla evlilik yaptığını, sonra ondan boşanıp tekrar tarafların 1999 yılında evlendiklerini, bir süre sonra erkeğin tavırlarının değiştiğini, kadına sürekli olarak hakaret ederek evden kovduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadının bu nedenle 2008 yılında beyin kanamasından ameliyat olduğunu, ameliyat sonrası epilepsi hastası olduğunu, erkek ile aralarında 10 yıldır kar koca ilişkisinin olmadığını, farklı odalarda kaldıklarını, 2016 yılında tarafların ortak çocuğunun ...'a ait kredi kartını erkeğin cebinde gördüğünü, bankada ...'ın erkeğin hesabına para gönderdiğini öğrendiğini, yakın tarihte erkeğin kadını tur gezisine göndererek ...'ın evinde kaldığını, en sonunda erkeğin ... ile yaşamak için boşanmak istediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin davacı kadından ayrıldıktan sonra ikinci evlilik yaptığını, bu süreçte çocuklara iyi bakılmadığını öğrenince evliliğinin sonlandırıp davacı kadınla tekrar evlendiğini, kadının çevresine erkek için "çocuklar büyüsün ben bunun derisini yüzeceğim, rezil edeceğim" dediğini, erkeğin boşandığı eşinin iş yerine gelerek olay çıkardığını, kadının erkeği bir gün bile işe yolculamadığını, eve gelirken hoş geldin demediğini, erkek ile sohbet etmediğini, son 3-4 yıldır taraflar arasında karı koca ilişkisi kalmadığını, aynı odada bile oturamaz hale geldiklerini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin boşandığı eski eşiyle görüşerek ve imama nikahlı birlikte olarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, kadına karşı sürekli ilgisiz davrandığı, son zamanlarda ayrı odada vakit geçirdiği ve ayrı odada yatararak kadına cinsel şiddet uyguladığı; kadının ise erkeğe ''çocuklar üniversiteyi bitirsin, ...'in derisini yüzeceğim, nesi varsa alacağım'' şeklinde sözler söyleyerek psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 2.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, 20 yıl önceki olayların affa uğramış olduğunu, kadının iddialarının gerçek olmadığını, kadının davasının ve fer'ilerinin reddi ile karşı davanın tümden kabulü gerektiğini, erkeğin hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek maddî durumunun bulunmadığını belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.