"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/743 E., 2023/1645 K.
DAVACI-DAVALI : Meryem Köse vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ... Çavuşlu
DAVA TARİHİ : 30.10.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/802 E., 2020/641 K.
Taraflar arasındaki Boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddin karar verilmiştir.
Kararın davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle ; erkeğin mesleği hakkında yalan söylediğini, yalanını uzun bir süre devam ettirdiğini, erkeğin bu davranışını affettiğini, erkeğin evlilik birliğinin yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadına ve ortak çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, evin maddi giderlerine katılmadığını, alkol kullandığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, kadını ve ailesini tehdit ettiğini, erkeğin ortak çocuk için biriktirilen parayı alarak evi terk ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine , ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına ,kararın kesinleşmesi halinde nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erketen alınarak kadına verilemesine karar verilmesini talep etmiştir .
Birleşen dosya dava dilekçesi davacı davalı kadına tebliğ edilmiştir. Davacı davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
II. CEVAP
Davalı davacı vekili cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, evin ihtiyaçlarının bedelini kadına nakit olarak verdiğini iş yerinin yemek kartını kadına evin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere verdiğini, kadının erkeği ortak çocuk ile tehdit ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı davacı erkek vekili birleyen dosya dava dilekçesinde özetle; kadının 2018 yılı aralık ayından evi terk ettiğini , kadının hakaret ettiğini , alay ettiğini , mesleğinden dolayı aşağıladığını, kadının 3. bir erkek ile müstehcen yazışmalarının bulunduğunu, söz konusu yazışmalarda da erkek hakkında aşağılayıcı ifadeler kullandığını, para karşılığı velâyeti verebileceği konusunda mesaj attığını, ortak çocuğun anne ve babasının yerleşim yeri dışında kadının ailesinin yanında kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 200.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının hemşire olarak çalıştığı, erkeğin ise bir kargo firmasında çalıştığı, taraflar evlenmeden önce erkeğin kadına kendisini Astsubay olarak tanıttığı, kadının evlendikten sonra eşinin Astsubay değil bir kargo firmasında çalıştığını öğrendiği, tarafların ortak çocuğu olduktan sonra da evlilik birliğinin devam ettiği ancak taraflar arasında geçimsizlik başladığı, erkeğin eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, evin geçimini sağlamadığı, evin geçimini davacı kadının sağladığı, sürekli olarak bankalardan kredi çektiği, tanık ... 'ın beyanı ile de davalı erkeğin kadına hakaret ettiği, kadını ve annesini tehdit ettiği, birleşen dosyada dayanılan Whatsapp görüşme kayıtlarının erkeğin eline başka bir şahıs tarafından ulaştırıldığı beyan edilmiş ise de söz konusu görüşme kayıtlarındaki fotoğrafların kadına ait olmadığı beyan edilmiş olup bu hususta Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağının bildirildiği, bunun yanı sıra birleşen dosya erkek vekili söz konusu kayıtların erkeğin eline tanımadığı bir şahıs tarafından yolda yürürken USB kaydı şeklinde verildiğini beyan etmiş ise de bu husus hayatın olağan akışına aykırı olduğu sebebi ile itibar edilmediği, söz konusu Whatsapp görüntüleri başka deliler ile de desteklenmediğinden bu kayıtlara itibar edilmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu , ortak çocuğun, yaşı, anne bakım ve gözetimine ihtiyaç duyması, velâyet hususunda davacı annenin istekli olması, çocuğun halen yaşadığı ortam, davacı annenin velâyeti almaya engel bir durumunun dosyaya yansımamış olması, tarafların sosyal ekonomik kusur durumları gerekçesi ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına , ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının manevî tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir .
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, kabul edilen maddi tazminat, reddedilen tazminat talepleri bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkek aleyhine belirlenen kusurların tanık beyanları ile ispat edildiği, kadına atfı mümkün hiç bir kusur ispat edilemediği, erkeğin delil olarak dayandığı kadına ait olduğunu iddia ettiği fotoğrafların ve mesajların, gerek bulunma şekli, gerekse tarafça tarafına ait olmadığının bildirilmesi karşısında, kadın aleyhine değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece, benzer gerekçe ile bunların kadına kusur olarak yüklenmemesinde bir usulsüzlük görülmediği, gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve vakıa tespitinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, Mahkeme karar tarihinde henüz idrak çağında bulunmayan 2017 doğumlu ortak çocuğun anne ve annenin yakın aile çevrisinin yanında yaşadığı, yaşı gereği annenin bakım, özen ve şevkatine ihtiyacının bulunduğu, bir müddet babaanne de ilgilenmiş ise de, bunun süreklilik arzetmediği, kadının kendi annesinden de bakım desteği aldığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, reddedilen kendi tazminat talepleri bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kabul edilen maddî tazminat, reddedilen erkeğin tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası , 6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci, 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.