Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1027 E. 2023/3973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat konularında verilen hükmün hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki delillere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesinde bozulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2699 E., 2022/3559 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/65 E., 2022/228 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının aynı konutta yaşayan aile bireylerine fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin babasının ölümü sonrasında kadın hakkında adli soruşturma başlatıldığını, soruşturmadan kısa süre sonra kadının şiddet gördüğü iddiasıyla tedbir kararı aldığını ve çocukları da alarak evi terk ettiğini, erkeğin ve ailenin maddî değerlerini izinsiz olarak kendi ailesine götürmek istediğini, 2015'de 6.000,00 TL parayı ailesine götürmek için sakladığını, eve gelenlerin eşyalarının ortadan kaybolduğunu ve kadının aldığının ortaya çıktığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; eşini sevdiği için ailesi ile oturmaya ikna olduğunu, hasta olan kayınpederine baktığını ancak kendisini dışladıklarını, bunun üzerine bağımsız konuta çıkma talebinde bulunduğunu ancak kabul görmediğini, eşinin ailesini bırakamayacağını söyleyerek "şikayetçi isen sen gidersin" dediğini, kendisini sokağa attığını ve ailesinin gelip götürdüğünü, hakaret ve şiddet gördüğünü, sevgi ve ilgi görmediğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin babasının kafasına vuran ve evden para çalan kadın ile bağımsız konut temin etmeyen ve eşini evden kovacağını söyleyen erkeğin eşit kusurlu olduğu; uzman raporları, ortak çocukların baba yanında kalıyor olmaları, başka şehirde bulunan annenin yaşadığı evin kalabalık olması, çocukların anne yanında ayrı odalarının bulunmaması ve annenin çocuğun poposuna vurması dikkate alındığında ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Rabia ve Miraç'ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına ara karar ile hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına ve kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası olarak devamına, 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, kadına yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiğini, kadın tanıklarının beyanlarının yanlı olduğunu, erkek tanıklarının da erkeğin dilekçesindeki bütün iddiaları doğruladıklarını belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının evlilik sürecinde fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddete maruz kaldığını, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olacağını, annenin yabancı uyruklu olmasının velâyet görevini yerine getiremeyeceği anlamına gelmediğini, kadının hırsızlık yaptığı yönündeki kusur tespitinin doğru olmadığını, tanık beyanlarının gerçeğe aykırı ve yanlı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından istinaf başvurusuna konu edilmeyerek kesinleşmiş olmakla, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davası ile yoksulluk nafakası talebinin kabulünün ve tarafların tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşulları varsa yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesinin ve tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve ortak çocukların velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174, 175, 176, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Murat'a yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Doaa'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.