Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1110 E. 2023/3927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi, kadının ise ispatlanmış bir kusurunun bulunmaması ve takdir edilen maddi tazminat miktarının makul olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2567 E., 2022/3041 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, diğer yönlerden istinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/613 E., 2021/777 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince süresinde harç yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek kararın ve asıl kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, esasa ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı -davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; evliliğin ilk 2 haftası bile dolmadan ailesi ile irtibat kurmasına engel olduğunu, cep telefonunu kırdığını, hakaret ve küfür ettiğini, darp ettiğini, uyuşturucu müptelası olduğunu, kusurlarını örtbas etmek için iftira attığını. namus ve onurunu ayaklar altına aldığını, eve kilitlediğini, kendisinden çok annesi hakkında suçlamalarda bulunulduğunu iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile kişisel eşya alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının annesinin asıl amacının düğünde takılan altınları alarak kızının boşanmasını sağlamak olduğunu, kızının bakire olmadığını bilmesine karşın bu durumu saklayarak düğünü yapma konusunda acelesi davrandıklarını, kadının annesi ile erkeğin annesi arasında tartışma çıktığını ve annesini tehdit ettiğini, sebepsiz evi terk ettiğini, giderken evde bulunan altın ve parayı da aldığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına,erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarih, 2018/751 Esas ve 2020/153 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadının ailesiyle irtibat kurmasına engel olduğu, kadının cep telefonunu kırdığı, iddia edilen diğer kusurların ispat edilemediği, erkeğin ileri sürdüğü kadına yönelik kusurlu bir davranışın varlığını ispat edemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin ispatlanan kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 15,000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadının ev eşyası ve kişisel eşya taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı erkek vekili her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2021 tarih ve2020/1612 Esas, 2021/2496 sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülen tüm talepler ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı – davacı erkek vekilinin diğer istinaf sebepleri ve kararın esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının ailesiyle irtibat kurmasına engel olduğu, kadının cep telefonunu kırdığı, iddia edilen diğer kusurların ispat edilemediği, erkeğin ileri sürdüğü kadına yönelik kusurlu bir davranışın varlığını ispat edemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin ispatlanan kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 15,000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadının ev eşyası ve kişisel eşya taleplerinin feragat nedeni ile reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 27.07.2022 tarihli ek kararı ile davalı – davacı erkeğin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, istinaf harçlarının yatırılması için davalı-davacıya muhtıranın 21.06.2022 tarihinde tebliği edildiği, verilen sürede istinaf harçlarının yatırılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı – davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı -davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davayı açarken adli yardım talebinde bulunduğunu, Mahkemece bu talebin kabul edildiğini, istinaf başvurusu üzerine harçların yatırılmaması nedeniyle verilen 27.07.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasını, Mahkemece hiçbir delil tartışmasının yapılmadığını, kısa karar gibi bir açıklamayla hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, tanık beyanları arasında da çelişki olduğunu bu nedenle hükme esas alınamayacağını, kadının kusurlarının ispatlanmış olmasına karşın birlikte yaşam sürdüğünün kabulü ile kusur olarak yüklenilmemesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesi ile buna bağlı olarak kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını, tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkek vekilinin davasını adli yardımlı açtığı, adli yardım talebinin kabulüne karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama gideri değerlendirilirken bu hususa uygun karar verildiği bu nedenle usul ve yasaya aykırı ek karara karşı istinaf istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi nin 27.07.2022 tarihli ek kararının kaldırılması gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı – davacı erkeğin 27.07.2022 tarihli ek karar yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre İlk Derece Mahkemesinin, tarafların asıl davada boşanmalarına, birleşen davanın ise reddine dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı; delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği;, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının makul olduğu; erkeğin boşanmaya neden olaylarda tam kusurlu olması nedeni ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine dair kararın doğru olduğu gerekçesi ile davalı – davacı erkeğin esasa ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hiçbir delil tartışmasının yapılmadığını, kısa karar gibi bir açıklamayla hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, tanık beyanları arasında da çelişki olduğunu bu nedenle hükme esas alınamayacağını, kadının kusurlarının ispatlanmış olmasına karşın birlikte yaşam sürdüğünün kabulü ile kusur olarak yüklenilmemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, kadının davasının kabulü ile kendi davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabul ve reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile tazminat şartlarının oluşup olmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü maddeleri, 353 üncü ve 355 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

2-ÇA-KFP-SE-AB