"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1278 E., 2022/1822 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/561 E., 2021/597 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafında istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık artış oranının belirlenmesine karar verilmesini, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek beyan dilekçesinde özetle; davacı kadının müşterek haneyi terk edip ...iline gittiğini ve davayı ...ilinde açtığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ... Aile Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... Aile mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek ek süre talebine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2018 tarih, 2018 - 603 tarih ve 2018 -1227 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna ve Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2020 tarih, 2019-1441 esas, 2020-26 sayılı kararı Karar sayılı kararı ile; davacı kadının kamu idaresi içi nakil ile ...'e tayininin çıktığı, mernis adresini ...'e taşıdığı, davacının ...Aile Mahkemelerinin yetkili olduğunu gösteren bir delil de dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davacı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi ile Dairemizce kararın onanmasına karar verilmiş, kararı kesinleşmesi ile dosya yetkisizlik nedeniyle ... Aile Mahkemesine gönderilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadının doğumundan sonra evde bulunan davacı kadına ve ailesine hakaret edip kadını ve ailesini evden kovduğu evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE ortalaması oranında arttırılarak erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hangi olay ve fiiller nedeniyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini bu durumun Anayasa 141. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin tam kusurlu olduğunun kanıtlanmadığını, tazminatların değerlendirilirken gerekçelendirilmediğini ve sosyal ve ekonomik duruma göre miktarının fazla olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulü , kusur ile tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, son celse taraflarca toplanmasını istedikleri delillerinin kalmadığı, araştırılmasını istedikleri hususun kalmadığı yönünde beyanda bulunulduğu, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, davanın kabulü ve erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, müşterek çocuk ...nın 18.01.2018 doğumlu olduğu, anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olduğu, fiili ayrılıktan itibaren anne yanında kaldığı, annenin velâyet görevini ihmal ya da istismar ettiğine yönelik bir delil ya da bilginin de dosyada mevcut olmadığı, açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince velâyetinin anneye verilmesinin ve ortak çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin de dosya kapsamı itibariyle isabetli olduğu, boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım, eğitim ve korunmasına dair giderlere katılmakla yükümlü bulunduğundan ortak çocuk lehine tedbir nafakası ile iştirak nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakaların miktarlarının da uygun olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları zedelenen kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da isabetli gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin hangi olay ve fiiller nedeniyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini bu durumun Anayasa 141. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin tam kusurlu olduğunun kanıtlanmadığını, tazminatların değerlendirilirken gerekçelendirilmediğini ve sosyal ve ekonomik duruma göre miktarının fazla olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen tazminatların şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.