Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1123 E. 2023/4001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak geçimsizlik olup olmadığı ve boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dayandığı aile içi şiddet iddiasına ilişkin soruşturma dosyasının getirtilmemesi ve delillerin toplanmaması, davacıya savunma ve ispat hakkı tanınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/514 E., 2022/2983 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/244 E., 2021/1458 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkili ve ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamakta her zaman problem çıkardığını, eşine ve çocuklarına ekonomik şiddet uyguladığını, bu durumun taraflar arasında sürekli tartışmaların meydana gelmesine neden olduğunu, davalının ekonomik anlamda parayı çok seven, cimri bir kişiliğe sahip olduğunu, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayı sürekli red ettiğini, müvekkilinin çalıştığı 2005-2011 yılları arasında maaş kartına el koyduğunu, maaşın müvekkile ait hesaba yatmasından sonra bu parayı sürekli davalının aldığını, parayı nereye harcadığını, ne yaptığına ilişkin eşine herhangi bir bilgi vermediğini, müvekkilinin ailesi evine geldiğinde de evden ayrılarak, onlar gidene kadar eve gelmediğini, aynı ortamda bulunmamaya çalıştığını, Sevgililer günü veya evlilik yıl dönümlerinde de davalının duygusal anlamda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, Çocuklar hastalandığında çocuklarının tedavisi ile ilgili herhangi bir gayret sarf etmeyerek, çocuklarını hastaneye götürmediğini, bununla birlikte çocukların okul vb. tüm ihtiyaçlarıyla müvekkilinin ilgilendiğini, davalının evi otel gibi kullandığını, davacı eşi ve çocukları bir yere misafirliğe gittiklerine mutlu olduğunu, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin kolluk kuvvetlerini arayarak kendisini kurtarabildiğini, tarafların bu tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için aylık ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 100.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini düğünde davacıya takılan 3 çift 22 ayar 20'şer gram bilezik, 2 mt 3 numara zincir, 1 adet dört sıralı nişan bileziği, 1 çift küpe, 2 adet yüzüğün, aynen teslimini, bu mümkün olmadığı takdirde de bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadının ziynet eşyası alacağı talebine yönelik olarak 07.12.2021 tarihli duruşmada davacı tarafın ziynet eşyası alacağına ilişkin talebinin tefrikine karar verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğin dava dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacı kadının kendisini sürekli aşağılayıp, hakaret ettiğini, yemek hazırladığında yemeği önüne attığını, davacının ayağıyla kafasına vurup emir verdiğini, bununla da kalmayıp, hakaret ve küfürler ettiğini, davacı kadının çocuklarını kendisine karşı doldurduğunu, çocuklarına psikolojik şiddet uygulayarak baskı altına aldığını, çocuklarının kendi aleyhine beyanlarda bulunabileceğini, ancak yine de çocuklarının velayetini talep ettiğini, ayrıca mevcut ekonomik durumunun kötü olduğu ve çalışmadığı için çocukları için hükmedilecek nafakayı ödeyecek durumda olmadığını, evlendikten sonra ziynet eşyalarına hiç dokunmadığını, bu ziynetlerin davacının insiyatifinde olduğunu, dönem dönem ziynet eşyalarının akıbetini sorduğunda da kendisini terslediğini, davacının ziynet eşyalarını ne yaptığı, nereye harcadığı ile ilgili bir fikrinin bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde değindiği hususlarının soyut iddialar olduğunu, boşanmak istemediğini, davanın reddini talep ettiği, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, çocukların velayetinin tarafına verilmesini, aksi halde maddi durumunun kötü olması nedeniyle nafakaya hükmedilememesine, davacının tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddini, ziynet eşyası talebinin reddi ile yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın, evliliklerinin katlanamaz bir duruma geldiğini, davalı kocanın kendisi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, maddi manevi desteğinin olmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını,darp edilip fiziksel şiddet gördüğünü beyan edip boşanmak istediğini belirtmiş ise de; davacı kadının tanıklarının beyanlarında; bilgiye ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, son olaya ilişkinde herhangi bilgilerinin bulunmadığı; davalı tanıklarının beyanlarında da duyuma dayalı olarak davalının kendilerine söylediği kadarıyla bilgi sahibi oldukları, taraflar arasındaki anlaşmazlığa şahit olmadıklarını beyan ettikleri; dolayısıyla dinlenen gerek davacı tanık beyanları gerekse davalı tanık beyanları ile tarafların boşanmayı gerektirecek geçerli sebeplerin olduğuna dair ispata elverişli bir bilgi ve görgülerinin olmadıkları,davacının iddialarını ispatlamaya elverişli başkaca da bir delil ortaya koyamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve istinaf dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesi yönünde temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un ve 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri

3. Değerlendirme

Davacı kadın vekili 26.02.2021 tarihli dava dilekçesinde; taraflar ayrılmadan önce 20.02.2021 günü

müşterek konutun etrafında bulunan ağaçların budanmasından dolayı aralarında tartışma çıktığını ve davalı erkeğin davacı kadını darp edip, fiziksel anlamda şiddet uyguladığını beyan etmiş, soruşturma dosyasına delil olarak dayanmıştır. Buna rağmen davacı kadının dayandığı soruşturma evrakı getirtilmemiş, delilleri toplanmamıştır. Öyleyse davacının gösterdiği delillerin usulünce toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davacıya savunmasını ispat hakkı tanınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle davacı kadın yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.