Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1131 E. 2023/5761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargılamanın devamı sırasında tarafların boşanmaları nedeniyle aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasının konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 194. maddesinin evlilik devam ettiği sürece uygulanabileceği, evliliğin sona ermesiyle konutun aile konutu vasfını kaybedeceği ve hükmün uygulanma imkanının kalmayacağı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1440 E., 2022/1658 K.

KARAR : Kısmen kabul esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/766 E., 2021/309 K.

Taraflar arasındaki aile konutundan kaynaklanan tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile 1999 yılında evlendiklerini, davalı eşin 2018 yılı Mart ayında evi terk ettiğini, uzun süre haber alınamadığını, evlilik içinde birikimleri ile oturulan taşınmazı aldıklarını ve davalı eş adına kayıtlı olduğunu, alındığından beri burada oturduklarını, davalı eşin HIV virüsüne yakalanması ve diğer nedenlerle evi terk ettiğini, 12.09.2018 tarihinde gelen bir telefon ile tanımadığı bir kişinin evi satın aldığını evi terk etmesini söylediğini, yeni malikin yalnız telefon numarasının mevcut olduğunu, başka bir bilgiye ulaşılamadığını, tapudan istenecek kayıtlar sonrasında yeni malikin davaya dahil edileceğini, aile konutunun satışı için rızasının alınmadığını belirterek ... ili Mamak ilçesi İmar Mahallesi 35640 Ada, 7 Pafta, 2.kat, 5 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına yarı hissesi oranında tesciline, mümkün olmaması halinde tapusuna aile konutu şerhi konulmasına, davalı eş adına tesciline, taşınmaz bir diğer kişiye satılmış ise taşınmazın değerinin yarı oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, işbu davada Aile Mahkemesinin görevsiz olduğunu, konutun tüm kredilerinin kendisi tarafından ödendiğini, ... 4.Aile Mahkemesinin 2018/929 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, gelirinin az olması sebebi ile kredi borcunu ödeyemediğinden banka lehine ipotekli olan taşınmazın banka tarafından daha düşük bir bedele satılmaması için üçüncü kişiye sattığını, kendisini ve ailesini borçtan kurtardığını, bankaya olan kredi borcu ile taşınmazın 2.kişiye ipotekli olarak satıldığını, satışın usulüne uygun yapıldığını, borçtan haberi olan davacının ise kredi borçlarını beraber ödemeye yanaşmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı 17.09.2018 tarihinde satın aldığını, davalı ...'in ...'da ikamet ettiği düşüncesi ile iyi niyetle aldığını, tapu siciline güven ilkesi gereği taşınmazın tapusunun iptal ve tescilinin mümkün olmadığını, satın alındığında tapuda herhangi bir şerh veya beyan olmadığını, dava konusu taşınmazın yapılan pazarlıklar sonucu 97.000 TL'ye satın alındığını, parasını nakten ödediğini, davalı ...'in, taşınmazın icraya düşmemesi için bir an önce satmak istediğini, taşınmazın satın alındığı günde taşınmazın 3 aylık gecikmiş taksidini faizi ile birlikte müvekkilinin ödediğini, taşınmazı satın almadan önce evi görmek istediğini davalı ...'e söylediğini, davalı ...'in de ev ile ilgili bilgileri verdiğini, evdeki kombi ve peteklerin çalınmaması için kapı ve pencerelerini kilitlediklerini söylediğini, ...'ya gelemeyeceğini söylediğini, taşınmazı vekâletname verilerek aldığını, müvekkilinin de evi dışarıdan gördüğünü, davalı ...'in vereceği numara ile irtibata geçebileceğini söylediğini, bu numara arandığında "ev benim, satılamaz, nasıl alırsınız" gibi durumdan haberdar olmayan bir kadın ile görüştüğünü, müvekkilinin, taşınmazı satın alırken iyiniyetli olduğunu, davacının aile konutu olması halinde kredi borcundan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, aile konutu olduğunu iddia etmesine rağmen kredi taksitlerini ve apartman giderlerini ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ve davalı eş arasında boşanma davasının kesinleşmediği, yapılan yargılama ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı anlaşıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereği aile konutu olarak özgülenen taşınmazın eşlerden biri tarafından diğerinin açık rızası bulunmadıkça kira sözleşmesinin feshedilemeyeceği, devredilemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağı, davacının taşınmazın devrine rıza gösterdiğine ilişkin belgenin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın dahili davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile hükmen davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, boşanma ve mal rejimi davalarının devam ettiğini, müvekkilinin, mal rejimi davasında davacının katılma alacağı ile ilgili talebini kabul ettiğini, katılma alacağına ilişkin açılmış dava devam etmekte iken tapu iptali ve tescil davanın reddi gerektiğini, davacı tanık ifadelerinin görgüye ve belgelere dayalı olmadığını, davacının iddialarını ispat edemediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesi ile; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğunu, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmayıp mal kaçırmaya yönelik bir iddia olduğu için görev yönünden öncelikle değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin, aile konutu şerhi olmayan taşınmazı satın almasından sorumlu olamayacağını, müvekkil ve diğer davalı arasında fiili ve hukuki hiç bir bağ olmadığını, davacının iddiasının muvazaalı satış olup yeterli inceleme yapılmadığını, keşif yapılmadığını, davacı ve davalı eşin boşandıklarını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan müvekkilinin, tapu kaydına güven ilkesi ile kazanımının korunması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından davacı ile davalı ... arasındaki evlilik birliği ... 13. Aile Mahkemesinin 26/12/2019 tarih ve 2018/609 Esas 2019/1014 Karar sayılı, 24.03.2020 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona erdiği, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin evliliğin genel hükümleri kapsamında yer almakta olup evlilik devam ettiği sürece uygulanabilecek bir hüküm olduğu, evliliğin sona ermesiyle konutun, aile konutu vasfını kaybettiği ve bu hükmün uygulanma imkanın kalmadığı, davanın devamı sırasında evlilik birliğinin boşanma ile sona ermiş olması karşısında davanın konusu kalmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir edilmesi gerektiği, dosya kapsamından dava tarihi itibariyle konutun aile konutu olduğunun anlaşıldığı, davacı eşin taşınmazın devrine açık rızası bulunmadığı, davacı eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğunu kabul etmek gerektiğinden, davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçesi ile davalıların istinaf taleplerinin kabulü ile hükmün tümünün kaldırılmasına, davacı ve davalı ... boşanmış olmakla konusu kalmayan tapu iptal ve tescil davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine, davalıların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın satış tarihinde tarafların boşanma kararı kesinleşmediğinden karar gerekçesinin hatalı olduğu, taşınmazın aile konutu olduğunun da tartışmasız olduğu, davanın kabulü gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, mal rejiminin tasfiyesi davası devam ederken davacının bu davayı açma hakkı olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken gerek İlk Derece gerekse Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.

3.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulduğundan yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği, müvekkilinin bu davanın açılmasında sorumluluğu bulunmadığını belirterek yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, yargılamanın devamı sırasında tarafların boşanmaları nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin doğru olup olmadığı, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olup olmadığı, davalıların yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulup tutulamayacakları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 194 üncü maddesi. 6100 sayılı hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddeleri, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.