"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2127 E., 2022/2131 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Av. ...
2- ...
DAVA TARİHİ : 28.04.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/241 E., 2022/301 K.
Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; babanın velâyetin değiştirilmesi amacıyla açtığı davanın reddedildiğini, davalı babanın görüş günlerinde dahi çocukla görüşmediği gibi bakım ve eğitimi için herhangi bir katkıda bulunmadığını, çocuğun nüfus kaydının bulunduğu ... ilinde davalı babanın dahi kalmadığın iddia ederek davasının kabulü ile çocuğun soyadının "..." olarak değiştirilmesine, nüfus kaydının da davacının annenin kayıtlı olduğu ... ili Köyceğiz ilçesi ... mahallesine taşınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun yaşı, anne bakımına ihtiyacı olması nedeniyle davayı takip etmeyip istinaf yoluna başvurmadığını çocuk iki yaşına geldiğinde davacının ailesinin kızları ve torunlarının kendi yanlarında yaşamasının uygun olacağını söyleyerek yanlarına aldıklarını, sonrasında ise çocuğu teslim etmekten kaçınmaları nedeniyle görüşemediklerini ancak yine de belirli günlerde görüştüklerini ileri sürerek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan kanıtlar, tarafların iddia ve savunmaları, tanık anlatımları, sosyal inceleme raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; uzman raporlarında da değinildiği üzere baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin devam ettiği, baba figürü ile babasının soy ismini kullanmasının çocuk psikolojisi ve aidiyeti açısından önemli olduğu bu nedenlerle davacının talebinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuğa gereken ilgiyi ve özeni göstermediğini, davacı anne polislik sınavını kazanarak ... Polis Eğitim Merkezine gittiği altı aylık süre içinde küçüğü bir defa yanına aldığını, babaannenin babadan daha çok çocuğu telefonla aradığını, bu aramalarda dahi davalı babanın çocukla görüşmediğini, davalı babanın anlatımlarını kendi tespiti imiş gibi raporuna yansıtan Sosyal Hizmet Görevlisinin hazırladığı rapora itibar ettiğini, babanın gösterdiği ilgi ve sevginin annenin gösterdiği ilgi ve sevgiden üstün olduğunu söylemenin vicdana ne de hakkaniyete aykırı olduğunu, anne ile farklı soyadına sahip çocuklara neden senin soyadın başka annenin soyadı başka denildiğinde çocuk kendini okul hayatında dışlanmış hissetmekte ve akran zulmüne maruz kaldığını ve çocuğunun da bunu yaşamasını istemediğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın ilkelerine aykırı bir şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müşterek çocuğun 22.09.2016 tarihinde doğduğu, baba tarafından 27.09.2016 tarihli tanıma senedi ile tanındığı ve nüfusa tescilinin sağlandığı, daha sonra davalı baba tarafından, davacı anne aleyhine velâyetin değiştirilmesi istemi ile dava açıldığı, söz konusu davanın reddedildiği, alınan sosyal inceleme raporları ile tanık ... beyanlarına göre; müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin kurulduğu, bu yönde davalı babanın motivasyonunun olduğu, böylece davacı annenin, davalı babanın çocukla yeterince ilgilenmediği ve kişisel ilişki kurmadığı yönündeki dava açma gerekçesinin samimi olmadığı, öte yandan; davalı babanın nüfusa kayıtlı olduğu yerin ... ili olmasının bürokratik zorluklara sebebiyet verdiği yönündeki iddiasını ispat edemediği, diğer yandan; çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu hususunun da ispat edilemediği anlaşıldığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuğa gereken ilgiyi ve özeni göstermediğini, davacı anne polislik sınavını kazanarak ... Polis Eğitim Merkezine gittiği altı aylık süre içinde küçüğü bir defa yanına aldığını, babaannenin babadan daha çok çocuğu telefonla aradığını, bu aramalarda dahi davalı babanın çocukla görüşmediğini, davalı babanın anlatımlarını kendi tespiti imiş gibi raporuna yansıtan Sosyal Hizmet Görevlisinin hazırladığı rapora itibar ettiğini, babanın gösterdiği ilgi ve sevginin annenin gösterdiği ilgi ve sevgiden üstün olduğunu söylemenin vicdana ne de hakkaniyete aykırı olduğunu, anne ile farklı soyadına sahip çocuklara neden senin soyadın başka annenin soyadı başka denildiğinde çocuk kendini okul hayatında dışlanmış hissetmekte ve akran zulmüne maruz kaldığını ve çocuğunun da bunu yaşamasını istemediğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın ilkelerine aykırı bir şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuğun velâyetinin annede olması nedeniyle yanında kaldığı annesinin soyadını kullanmasının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi. Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararları, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.