"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/79 E., 2023/25 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1045 E., 2022/997 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını ailesi ile görüştürmediğini, kadının ailesinin ortak konuta gelmelerini istemediğini, maddî konularda kadını kandırarak güvenini sarstığını, ziynetleri bozdurup harcadığını, harçlık vermediğini, aşırı kıskanç tavırlar sergilediğini, küçük düşürücü söz ver davranışlar sergilediğini, kayınvalidesine ortak çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederek DNA testi istediğini söylediği, kendisine ve çocuğa psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evden kovduğu, tehdit ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, bu mümkün değilse aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına da aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının erkeği aile bireylerinin yanında küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, akrabaları ile görüşmesini istemediğini, sevmediğini, nefret ettiğini, boşanmak istediğini söylediğini, eşyaları toplayıp evi terk ettiğini belirterek boşanma talebini kabul ettiğini, diğer fer'î taleplerin ise reddine karar verilerek ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşine şiddet uyguladığı, eşinin ailesi ile görüşmesini ve ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, kayın validesine ortak çocuğun kendisinden olmadığını, DNA testi yaptıracağını söylediği, eşini ortak konuttan kovduğu; kadının ise, eşine hakaret ettiği, okuyan kız kardeşini kastederek eşine "okuyan o... oluyor" şeklinde aşağıladığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin kadına uyguladığı şiddetin boyutunun pek kötü davranış boyutunda olmadığı gerekçesi ile kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı boşanma davasının reddine, aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin uzman raporundaki tespitler neticesinde anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle 900,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal şartları oluştuğundan bahisle 35.000,00 TL maddî, 33.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakası miktarı, iştirak nafakasına yıllık enflasyon üzerinden artış uygulanmadığı ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile bunların miktarı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olması nedeniyle kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, dosya içeriğinde fiziksel şiddete dair eski bir ceza mahkemesi kararı haricinde delil bulunmadığını, bu ceza mahkemesi kararından sonra da tarafların beraber yaşamaya devam ettiklerini, kadının erkeğe hakaret ettiğini, kendisini erkeğe layık görmediğini 3.kişilere söylediğini, kadının ortak çocuklara şiddet uyguladığını, erkeğin ailesine tavırlı davranarak onları istemediğini, eski olaylara dayanarak boşanma kararı verilemeyeceğini, kadının evden ayrıldığını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesine ilişkin yasal şartların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.