Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1159 E. 2023/4242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kurallarına göre, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2620 E., 2022/3644 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/113 E., 2022/362 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının ... Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını, yüksek gelir sahibi olduğu halde eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, aldığı maaşı ailesine kullanmadığı ihtiyaçlarını karşılamadığını, baskı uyguladığını, evine ekmek dahi almadığını, müvekkilinin izinsiz evden dahi çıkamadığını, müvekkiline ve çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sık sık darp ettiğini, son olarak müvekkilinin Tokat'a tatil için geldiklerinde Eylül ayına kadar Tokat'ta kaldıklarını, ...'a kız kardeşi, annesi ve çocukları ile birlikte müşterek konuta geldiklerini, eve girdikten sonra davalının eve gelerek tarafları evden kovduğunu, müvekkilinin ailesinin evlerine gelmesini istemediğini, aşırı sigara içtiğini ve tüm vaktini bilgisayar başında geçirdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, yararına 100.000,00-TL maddî ve 100.000,00-TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asıl cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacının 12.02.2018 tarihinde açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, iddiaların gerçek dışı olduğunu, kendisinin engelli olduğunu, kadının defalarca kez evi terk ettiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, kadının ve ailesinin kendisini aşağıladığını, en son yine davacının kendisinden habersiz evi terk ettiğini, kendisini hiç bir zaman kovmadığını, davacının ailesinin evlerine gelerek uzun süreler kaldıklarını, kendi kardeşinin ise eve gelmesine izin vermediğini, bu nedenle kendisinden habersiz ailesine gidip yine habersiz şekilde ailesi ile eve döndüğünde ailesinin evden gitmesini istediğini, davacının kendisini "senden boşanacağım" diyerek tehdit ettiğini, belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, olmadığı takdirde yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının davalıyı tehdit ve hakaret ettiği, ailesinin müşterek konuta gelmesini istemediği, davalı erkeğin ise davacı kadını, müşterek çocukları, annesi ve kardeşini müşterek konuttan kovduğu, davacı kadına ve müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, bilgisayar başında uzunca süre vakit geçirdiği, ev ortamında aşırı derece sigara içtiği, davacı kadının ailesini istemediği ve müşterek konuta geldiklerinde ilgilenmediği, hakaret ettiği, davacı kadına aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocukların fiilen anne ile yaşıyor olmaları, alıştıkları düzen, tercihlerini anneden yana kullandıkları, babanın kusurlu davranışları değerlendirildiğinde velayetlerin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine; baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın ev hanımı olup geliri ve mal varlığı bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadın yararına aylık 400,00TL tedbir, 1.000,00TL yoksulluk nafakasına, çocuklardan ... için aylık 350,00TL tedbir, 700,00TL iştirak nafakasına, Ubeyde Yusuf için aylık 250,00TL tedbir, 700,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ilk boşanma davasında karar kesinleşmeden bu davayı açtığı derdestlikten reddi gerektiği, davacının iddialarını ispat edemediği, kadının kusurlarının ispat edildiği, kadının babasına ve üvey annesine de hakareti olduğu, çocukları ile görüştürülmediği, ailesinin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığı, velâyetin babaya verilmesinin uygun olacağı, kadın tam kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası alamayacağı, nafakanın fahiş olduğu, kadın yararına tazminata karar verilmesinin de hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün tümü yönünden istinafta bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükmün 8 numaralı bendinde kadın yararına hükmedilen tazminatın, manevî tazminat niteliğinde olup, cümlenin devamında ''maddî'' yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddî hata niteliğinde bulunduğu, ortak çocukların üstün yararı gözetilerek babalık duygularını tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği gerekçesi ile davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bent kaldırılarak "velâyeti davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi sabah saat 09:00’dan Pazar akşamı saat 17:00’a, her yıl 1 Temmuz saat 09:00’dan 15 Temmuz saat 17:00’a, sömestr tatilinin ilk haftası Cumartesi Sabah saat 09:00'dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00'a, her yıl ilk ara tatilin birinci günü saat 09:00'dan son günü saat 17:00'a, ayrıca dini bayramların 2. günü saat 09:00’dan bayramın 3. gün saat 17:00’a, babalar günü sabah saat 09:00’dan aynı gün saat 17:00’a kadar olmak üzere, baba tarafından çocuğun anne yanından bizzat alınarak süre sonunda geri teslim edilmek üzere kişisel ilişki kurulmasına, velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına," , sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen itirazlarının dikkate alınmadığı, kadının derdest boşanma davası olmasına rağmen işbu davayı açtığı, ceza dosyasından kadının erkeğin babası ve üvey annesinde hakaret ettiği sabit olmasına rağmen kusur olarak yüklenmediği, davacı annenin velâyet yetkisini kötüye kullandığı, velâyetin babaya verilmesi gerektiği, kişisel ilişkinin daha fazla genişletilmesi gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminata hükmolunamayacağı, davacının tazminat taleplerinin kısmen reddedilen bölümü için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün tümü yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası verilmesi yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet ve kişisel ilişki düzenlenmesinin dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci , 336 ıncı, 323 üncü maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9/3, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 4/1-2, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.