"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1154 E., 2022/1575 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 31.12.2014
KARAR : Kısmen kabul, yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle; kadın lehine tazminatlara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000, 00 TL manevî tazminat ile boşanmanın diğer fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın 05.10.2017 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle dava açmış ve davanın işbu dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2018 tarihli ve 2014/1058 Esas, 2018/723 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğe karşı kışkırtıcı söylemlerde bulunan, p...venk diyen, ortak çocuğu darp eden ve telefonda başka bir erkeğe boşanma davası sonuçlandığında nikah kıyarız şeklinde beyanda bulunan kadın ile eşine fiziksel şiddet uygulayan ve evi yakmaya kalkan erkeğin eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu olan tarafların tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği, velâyet konusunda çocukların görüşüne itibar edilmesi gerektiği ve kadının birleşen davasındaki vakıa ve taleplerinin aynı olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiği gerekçesiyle; kadının birleşen boşanma davasının reddine, karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuklardan Sudenaz'ın velâyetinin anneye ve Kemal'in velâyetinin babaya verilerek diğer tarafla kişisel ilişki tesisine, Sudenaz için aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın için aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli ve 2018/3598 Esas, 2021/1210 Karar sayılı kararıyla; kadının çocuklara şiddetinin dava tarihinden sonra olması nedeniyle kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı ve ortak evin erkek tarafından yakılmaya çalışılması vakıasından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam etmiş olmaları nedeniyle kadın tarafından affedilen bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı ancak tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre yine de eşit kusurlu oldukları, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle; hükmün kusura yönelik gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin yoksulluk nafakasına dair hükmünün kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile aylık 250,00 TL yoksuluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine , kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı-davalı erkek vekili kusur belirlemesi ile yoksulluk nafakası ve davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.04.2022 tarihli ve 2022/863 Esas, 2022/3594 Karar sayılı bozma ilâmı ile; erkek tarafından istinafa başvurulmadığı halde İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak evi yakmaya kalkıştığı vakıasının erkeğin kusurları arasından çıkarılmasının doğru olmadığı, ayrıca erkeğin eşine hakaret ettiği, kadının güven sarsıcı davranışının da dava tarihinden sonra olması nedeniyle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu ve az kusurlu kadın eşin tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu kısımların onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, ortak evi yakmaya kalkışan erkeğin ağır, eşine hakaret eden kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle; 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin üzerine atılı kusurların gerçekleşmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğunu, yanlış kusur tespitine dayalı olarak erkek aleyhine tazminatlara hükmedilmesinin yerinde olmadığını, tazminatların miktarının fazla olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, hükmedilen tazminatların miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.