Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1298 E. 2023/5683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, aile konutu olarak kullanılmadığını iddia ettiği taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılması talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, davalı kadının geçici olarak başka bir adreste ikamet etmesinin aile konutu şerhinin kaldırılması için haklı bir sebep oluşturmadığı ve boşanma davasının devam etmesi nedeniyle aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2024 E., 2022/1976 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/300 E., 2022/563 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1983 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, dava konusu taşınmazın tapuda erkek adına kayıtlı olduğunu ve davacı erkek ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanılmadığını, davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine boşanma davası açıldığını ve boşanma davası açılmadan bir hafta önce 29.04.2021 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, davalı kadının kötü niyetli olduğunu ve boşanma davası açıldıktan sonra taraflarının ortak çocuklarının yanında ikamet etmeye başladığını, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman aile konutu olarak kullanılmadığını iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davanın haksız olarak ve davalı kadından mal kaçırmak amacıyla açıldığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, taraflar arasında yaşanan ve davalı kadının davacı erkekten şikayetçi olduğu olay sebebiyle davalı kadının kısa süreliğine ... güvenliğinden endişe duyması sebebiyle ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını ancak ortak konuta dönmek istediğini, davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 1983 yılında evlendikleri, davalı kadın tarafından dava konusu taşınmaz üzerine 29.04.2021 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu ve davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine 05.05.2021 tarihinde boşanma davası açıldığı, boşanma dava dosyasında her iki tarafın ikamet adresinin dava konusu taşınmaz olduğu, sonrasında kadının İstanbul ilinde yaşamaya başladığının belirtildiği, kadının talebi üzerine ortak konutun kadına tahsisi yönünde karar verildiği ve ortak konutun adresinin dava konusu taşınmazın bulunduğu adres olduğu, nüfus müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı uyarınca da tarafların son adreslerinin dava konusu taşınmazın bulunduğu adres olduğu, yine dinlenen tanık beyanlarında da dava konusu taşınmazın taraflarca aile konutu olarak kullandığı, taraflar arasında ceza dosyasına da yansıyan olay sebebiyle kadının tarafların ortak çocuğunun yanında yaşamaya başladığı, tapu kayıtlarına göre taraflar adına kayıtlı başka bir meskenin bulunmadığı, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin tapuda davacı erkek adına kayıtlı olmasının, boşanma davasının derdest olmasının aile konutu şerhinin kaldırılması için haklı neden olmadığı, evliliğin hukuken devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ettiklerini belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddine dair gerekçesinde herhangi bir yanlışlık olmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.