Logo

2. Hukuk Dairesi2023/138 E. 2023/4704 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipoteğin, eşlerden birinin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla açılan ipoteğin kaldırılması davasının, taşınmazın cebri icra yoluyla satılması nedeniyle konusuz kalıp kalmadığı ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın cebri icra yoluyla satılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, ancak davanın açıldığı tarihte davacının haklı göründüğü, ön inceleme tutanağı imzalandığı tarihten önce davanın konusuz kalması nedeniyle davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin yarısı oranında vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/593 E., 2022/1610 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/310 E., 2021/167 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, vekâlet ücreti yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1975 yılından beri evli olduklarını, tarafların tapuda davalı eş adına kayıtlı Ankara ili ... ilçesi 18282 ada 1 parsel ... mahallesi 5-A blok zemin kat 1 numaralı bağımsız bölüm ... mahallesi(tapu kaydında ... mahallesi olan) 1543 cadde İrem 91 sitesi 5-A blok adresinde ki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandıklarını, davalı eşin müvekkilinin açık onayı olmaksızın, tapuda davalı eş adına kayıtlı fakat tarafların müşterek maliki olduğu dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı banka lehine 05.04.2017 tarih 14762 yevmiye numaralı 500.000,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, lehine ipotek tesis edilen bankanın kötü niyetli olduğunu, davalı bankanın davalı eşin evli olduğunu bilecek durumda olduğunu, müvekkilin muvafakatın alınmadığını, müvekkilinin ipotek işleminden haberi olmadığını, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki 500.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının banka şubesine bizzat gelerek gayrimenkul malikinin eşinden alınacak muvafakatname başlıklı açık eş rızası belgesini imzaladığını, ipotek tesisi konusunda açık muvafakat alındığını, ipotek tesisinin usül ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaz ile ilgili Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/9732 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışı amacıyla icra takibi sonucunda dava konusu taşınmazın Ankara Batı icra dairesinin 2018/7279 Talimat Sayılı dosyasıyla ihaleye çıkarıldığı ve ihale sonucunda cebri icra yolu ile taşınmazın satıldığı, cebri icra satışı sonrasında işlemin diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıktığı, davanın konusuz hale geldiği, bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek verildiği, gayrimenkul malikinin eşinden alınacak muvafakatname örneğinin dosya arasında bulunması göz önüne alındığında, davanın açılışında davacı tarafın haklı olduğu gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücreti hükmedildiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden 42.050,00 TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ipotek tesisi aşamasında davacı eşin bizzat banka şubesine gelerek eş rızası belgesini imzaladığını, ipotek tesisi için açık muvafakatname alındığını, ipotek işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu davanın reddi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile 11.04.2019 tarihinde satıldığı Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9732 E sayılı 23/12/2020 tarihli yazısı ile bildirilmekle, davanın konusuz kaldığından bahisle, mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin yerinde olduğu, dosya içeriğinde bulunan tanık beyanları ile mernis kayıtları uyarınca, dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihinde davacı ve davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığının ispatlandığı, davalı banka tarafından, davacının ipotek işlemine yazılı muvafakatname ile rızasının bulunduğu iddia edilmiş, ise de muvafakatname altındaki imzanın davacı tarafından inkar edildiği, bu hususta düzenlenen Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin 26.10.2020 tarihli 2020/82397 sayılı raporunda "inceleme konusu muvafakatnamede ... adına atılı imzanın, teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle, söz konusu imzanın aidiyetinin, ...'ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği" kanaatinin bildirildiği, muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğuna dair ispat yükünün, muvafakatnameyi elinde bulunduran ve bu delile dayanan davalı bankaya ait olduğu, dosya kapsamındaki delillere göre imzanın aidiyeti hususunda net bir kanaate varılamadığından, İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava kapsamında yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesinde, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve davalı banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmediği, ancak; dava konusu taşınmazın 11.04.2019 tarihinde cebri icra yolu ile satıldığı, davanın bu tarih itibariyle konusuz kaldığı, ön inceleme tutanağının ise 15.10.2019 tarihinde imzalandığı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 6. maddesi uyarınca; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı, somut dosya kapsamında, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce davanın konusuz kaldığı dikkate alındığında, davacı lehine tarife ile belirlenen ücretin yarısı oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hesaplanan vekâlet ücretinin tamamına hükmedilmesi yerinde görülmediği gerekçesi ile davalı bankanın sair istinaf başvurusunun esastan reddine, vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.025,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğunu davanın reddi gerektiğini belirterek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık ipotek konulmasına davacının rızasının bulunup bulunmadığı, davanın konusuz kalıp kalmadığı, haklılık durumu ile vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.