"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadının damadı ile zina yaptığını, müvekkilinin 6 yıldır eve alınmadığını, bu durum ortaya çıkmadan davalı kadın ve çocuklar tarafından dövüldüğünü iddia ederek zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve davaetmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacı erkeğin müvekkili müvekkilinin ve çocukların ihtiyacını çok uzun zamandır karşılamadığını, onlara gerekli ilgi ve sevgiyi göstermediğini, evi terkettiğini, başka kadınla yaşadığını, erkek eş tarafından daha önce zina iddiasıyla açılan davanın reddedildiğini savunarak ve iddia ederek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17/12/2013 tarihli ve 2013/143 Esas, 2013/1192 Karar sayılı kararıyla davalı kadının birlik sorumluluklarını yerine getirmediği; tarafların anlaşamadıkları, evlilik birliğini yürütemediklerini, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, aralarında tartıştıkları, tarafların evlilik birliğinin devamı yönünde olumlu davranışların bulunmadığı, bu şekildeki davranışları ile aile birliğinin sarsılmasında kusurlu bulundukları, tarafların evlilik birliğinini devamı için çaba sarf etmedikleri belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 15.01.2015 tarihli ve 2014/27730 Esas, 2015/457 Karar sayılı ilamı ile; dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bu itibarla davanın reddi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla 17.12.2013 tarihli ve 2013/143 Esas, 2013/1192 Karar sayılı kararda direnilmesine; davalı kadının birlik sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların anlaşamadıkları, evlilik birliğini yürütemediklerini, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, aralarında tartıştıkları, davalı kadının evlilik birliğinin devamı yönünde olumlu davranışların bulunmadığı; davalı kadının damadı ile uygunsuz vaziyette birlikte olduğu, kucağında uygunsuz vaziyette oturduğunun huzurda dinlenen tanıklarca beyan edildiği, davalı kadının davacı erkeğin barışma tekliflerini kabul etmediği, onu müşterek haneye almadığı bu durumun tanık beyanları ile sabit olduğu, davalı kadının bu şekildeki davranışları ile aile birliğinin sarsılmasında kusurlu bulunduğu ve evlilik birliğinini devamı için çaba sarf etmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2021 tarihli ve 2017/2-3103 Esas, 2021/1306 Karar sayılı kararı ile Mahkemece ilk kararda, boşanmaya sebep olan olaylarda kadın eşin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklı taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu gerekçesiyle boşanmaya karar verildiği hâlde Özel Daire bozma kararı sonrası kadının damadı ile uygunsuz vaziyette birlikte olduğunun, kucağında uygunsuz vaziyette oturduğunun huzurda dinlenen tanıklarca beyan edildiği, davalının davacının barışma tekliflerini kabul etmediği, onu müşterek haneye almadığı gerekçesiyle direnme kararı verildiği; Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu belirtilerek yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Dairenin 28.04.2022 tarihli ve 2022/2823 Esas, 2022/4085 Karar sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; temyiz dilekçelerindeki itirazlarının cevapsız bırakıldığını, dava dosyasında zina sebebi ile boşanma davası açabilme şartları oluşmamasına rağmen Mahkemenin bunu göz ardı ederek davanın kabulüne karar vermesinin doğru olmadığını, 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı erkeğin tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin tanıklarının beyanlarına göre davacı erkeğin kusurlu olduğunu ve müvekkilinin kusursuz olduğunu, zina iddiasına ilişkin olarak erkeğin dinlettiği tanığın beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı erkeğin başka kadınla yaşadığını, müvekkilinin davacı erkeğin eldeki davadan önce yine müvekkilinin zina yaptığı iddiası ile boşanma davası açtığını bu davanın reddedildiğini, bu iddia konusunda Mahkemece bir araştırma dahi yapılmadan hüküm tesis edildiğini ve kararın gerekçelendirilemediğini, Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; onama kararının düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezası ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.