"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/276 E., 2022/2412 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2016
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/568 E., 2020/148 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'un evli olduklarını, dava konusu taşınmazın tarafların aile konutu olduğunu ve halen de ikamet etmeye devam ettiklerini, davalı eşin birkaç ay önce ortak konutu terk ettiğini, kadın tarafından bağımsız tedbir nafakası açıldığını ve halen derdest olduğunu, davalı eşin, dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattığını, davacı kadının satış ile ilgili açık rızasının alınmadığını ve satış işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile Mersin İli Toroslar İlçesi Arpaçsakarlar Mahallesi 134 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı eş adına tapuda kayıt ve tesciline ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kadına, sürekli olarak dava konusu taşınmazdan taşınmak istediğini belirtmesine rağmen davacı kadının bunu kabul etmediğini, bu sebeple taşınmazı satmaya karar verdiğini, dava dışı ... isimli kişi ile yaptığı pazarlık neticesinde taşınmazı sattığı ve tapunun bu kişinin oğlu olan davalı ... adına tescil edildiğini, satış işleminden sonra davacı kadınla görüştüğünü ancak kadının birlikte yaşamaktan kaçındığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın vasfının tapu kaydında tarla olarak göründüğünü, taşınmazın içerisinde ev bulunmadığı gibi tapu kaydında da aile konutu şerhi bulunmadığını, davalının iyiniyetli olduğunu, taşınmazın davalı ... ile yapılan pazarlık neticesinde 147.000,00 TL'ye satın alındığını, davacı kadının taşınmazın satımından bilgi sahibi olduğunu, taşınmaz üzerine daha önceden aile konutu şerhi koydurmasına rağmen sonradan bu kaydın terkin edildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/643 Esas, 2016/470 Karar sayılı kararı ile işbu dava konusu uyuşmazlık ile ilgili yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkemenin aile mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2017 tarih ve 2016/850 Esas, 2017/877 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın davacı ve davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, davalı ...'in taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bildiği, buna rağmen taşınmazı satın aldığı, satış işlemine davacı kadının açık rızası alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu Mersin İli, Toroslar İlçesi, Arpaçsakarlar Köyü, 134 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile diğer davalı ... adına tesciline, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 04.07.2019 tarih ve 2018/598 Esas, 2019/871 Karar sayılı kararıyla; toplanan delillerden, dava konusu Mersin İli Toroslar İlçesi Arpaçsakarlar Köyü, 134 Ada, 2 Parselde, Arpaçsakalar Mahallesi Çamlıca Caddesi No:11/2 Toroslar/MERSİN adresinde bulunan taşınmazın tapuda bina ve arsa vasfında bulunduğu, üzerindeki binanın 2 katlı olduğu ve zemin olan birinci katında ... isimli kişinin, ikinci katında ise davacı ...'un oturduğu, davacı ve davalı ... tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, aile konutunun da bulunduğu bu taşınmaz üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti tesis edilmediğinden, tapu kaydında tek bir taşınmaz olarak gözüken, ancak fiili durumda iki katlı bölümden oluşan bir taşınmaz olduğu, dava konusu taşınmazın zemin üzerindeki ikinci katın aile konutu olarak kullanıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından mahallinde, uzman bilirkişi veya oluşturulacak bilirkişi heyeti ile birlikte keşif yapılarak, davacı tarafından aile konutu olarak kullanıldığı iddia edilen konutun, alanının ve değerinin tespit edilerek alınacak rapor doğrultusunda ulaşılacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz yönde bir karar verilmesi gerekirken taşınmazın tümünün satışının iptali ile davalı ... Aksoy adına tapuya tesciline ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasının, toplanan delilere taşınmazın durumuna aykırı olduğu, bu nedenler ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun bu eksiklik nedeni ile kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve kadının davası hakkında alınacak rapor ve belirlenecek değerde dikkat alınarak, olumlu ya da olumsuz yönde usulüne uygun bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanık beyanları, yapılan emniyet araştırmasına istinaden davacı kadın ve davalı eşin dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları, keşif tarihi itibariyle de davacı kadının halen oturmaya devam ettiği, davalı eşin ortak konutu terk etmesinin aile konutu vasfına zarar vermeyeceği, her ne kadar yapılan keşif sırasında; dava konusu taşınmazın zemin ve birinci katının merdiven boşluğuna açılan daire giriş kapısının yapılan tadilat ile kaldırılarak sanki tek daireymiş gibi kullanıldığı iddia edilmiş ise de tadilatın yakın tarihte yapıldığı, bu nedenle tadilatın Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararı gerekçesi doğrultusunda taşınmazın tamamının aile konutu olduğu izlenimini vermek için mahkemeyi yanıltmak amacıyla yapıldığı, neticeten dava konusu taşınmazın birinci katındaki dairenin aile kontu olduğu, zemin kattaki dairenin ise aile konutu vasfını haiz olmadığı, taşınmaz üzerine 02.09.2005 tarihinde davacı kadının talebi üzerine aile konutu şerhi konulduğu ve davalı eşin talebi üzerine 22.10.2009 tarihinde şerhin terkin edildiği, buna göre taşınmazın satıldığı tarihte taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı, diğer taraftan 22.10.2009 tarihinde taşınmaz üzerindeki şerhin davacı kadının talebi üzerine kaldırılmış olmasının bu tarihten sonrası için davacı kadının yasanın sağladığı korumadan feragat ettiği anlamına gelmeyeceği, şerhin kaldırılması ile satış işlemi arasında yaklaşık yedi yıl bulunduğu, bu nedenle davacı kadının, taşınmazın aile konutu olduğunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilere karşı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesindeki yasal korumadan faydalanamaya devam edeceği, dinlenen tanık anlatımlarından her ne kadar taşınmaz davalı ... adına tescil edilmiş ise de; taşınmazı davalının babası Seladdin'in vekil gibi hareket ederek tescil öncesindeki işlemleri yerine getirdiği, taşınmazın bedelini karşıladığı, pazarlığı yaptığı ve bizzat tanık olarak verdiği kendi beyanına göre emlakçı ile evi gezmeye gittiği ve bu sırada davacı ve diğer davalı ...'un da evde olduğu, tescilin tapuda davalı ... adına yapıldığı, bunun dışında yine tanık beyanlarından davalı ...'ın, babası Seladdin'nin tarlası için dava konusu taşınmazın bahçesindeki kuyudan iki yıl önce kurduğu düzenek ile su çektiği, bu bilgiler ışığında taşınmazın aile konutu olduğunu davalı ...'ın babasının açıkça bilmekte olduğu, ayrıca tescil öncesinde davalı ...'ın vekili gibi hareket eden ve satışın her aşamasını takip edip taşınmazın bedelini ödeyen babasının bildiği aile konutu durumunu,oğlu ...'ın bilmediği şeklindeki savunmanın iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı, bu nedenlerle davalı ...'in taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirildiği, satış işlemine karşı davacı kadının açık rızasının olmadığı, taraflarca aile konutu olarak kullanılan birinci katta bulunan taşınmazın davalı eş tarafından diğer davalı ...'a satıldığı ve satış işlemine karşı davacı kadının açık rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davaya konu Mersin ili, Toroslar ilçesi, Arpaçsakarlar köyü, 134 ada, 2 parselde bulunan taşınmazın 2/5 hissesine tekabül eden 131,76 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile daha önceki malik olan ... adına tapuya tesciline, davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan zemin+1 iki katlı binanın birinci katının aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına, 12.599,42 TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun davalılar yönünden aynı olması sebebiyle reddedilen kısım olan 133.953,49 TL üzerinden hesaplanan 16.675,58 TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ...'a eşit şekilde paylaştırılarak ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, taşınmazın tamamı yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu, taşınmazın satış bedeli ile bilirkişi tarafından tespit edilen değer dikkate alındığında da muvazaa olgusunun ispatlandığı, taşınmazın tamamı üzerinden tescil kararı verilmesi gerektiği belirtilerek; tapu iptal ve tescil davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı, davalı ...'ın taşınmazın hangi amaçla kullandığını bilmediği, taraflar arasındaki evlilik birliği kağıt üzerinde devam ediyor olsa da fiilen ayrı yaşadıkları, davalı eşin dava konusu taşınmazda oturmadığı, davalı ...'ın dava konusu taşınmazı keşif tarihinde gördüğü, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi de bulunmadığı, vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığı belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacının taşınmazın birinci katını aile konutu olarak kullandığını ispatladığı, zemin katın aile konutu vasfını taşıdığını ispatlayamadığı, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın satışında davacının açık rızasının bulunduğunu ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafın ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi, davanın kısmen kabulü kararı ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, her iki davalı yönünden ret sebebinin aynı olduğu, bu nedenle davalılar yararına tek vekâlet ücreti takdirinin usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek; davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler dikkate alınarak tapu iptal tescil davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler dikkate alınarak hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi hükmü gereği tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı ve devir işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince ve davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.