"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/853 E., 2022/2266 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/330 E., 2021/261 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin Azeri vatandaşı olması gerekçesiyle aşağılayıcı ithamlarda bulunduğunu, davalının alkolün de etkisiyle müvekkilinin küfür ettiğini şiddet uyguladığını, müvekkilinin adeta hizmetçi gibi kullandığını, tüm bahçe işlerinde, hayvanların bakımını, tarla işlerinde müvekkilini amele gibi kullandığını, davalının psikolojik ilaçlar aldığını ve olmayan şeyleri müvekkilinde varmış gibi baskı yaptığını, müvekkilinin peynir yapıp sattığını, ahır temizlediğini, taraflar arasında yaşanan tartışmada davalının müvekkiline hakaret ederek kardeşinin arabası ile oğlunun evine göndererek evden kovduğunu, davalının birçok kez müvekkilini rahatsız ettiğini, tehdit ettiğini, müvekkilinin ameliyat olduğunda davalının ilgilenmediğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların doğru olmadığını, davacı tarafın haklı çıkmak için müvekkiline asılsız isnatlarda bulunduğunu, davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin davalıya evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman fiziksel, psikolojik, sosyal şiddette bulunmadığını, buna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu,bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacının taleplerinin reddine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 2007 yılında evlendikleri , kadının yabancı uyruklu olduğunu ve ilk evliliğinden olan 11 yaşlarındaki oğlunun da onlarla birlikte yaşayacağını bildiği halde erkeğin bu durumu evlendikten sonra sorun yaptığı , davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde kadına karşı küfürlü sözler sarf etmekten çekinmediği ,alkolünde etkisi ile kadına vurduğu, eziyet ettiği, evden kovduğu zamanlar olduğu , kadının yabancı bir memlekete oğlunu da yanına alarak geldiği için erkeğin bu psikolojik baskısına yıllardır katlandığı , erkeğin kadının aile bireylerine karşı da hakaret içeren sözler söylediği, evliliğin taraflarca hep bir tartışma ve kavga içerisinde devam ettirilmeye çalışıldığı , yaşanan olaylar sonrası kadının oğlunun ortak konuttan ayrıldığı , kadının oğlunun askere gitmesi, nişanı, düğününün yapılmasında davalı erkek çevreye karşı maddî destek sağlar gözükse de her seferinde davacı kadına sorun çıkarttığı, huzur vermediği , en son yaşanan tartışmada tarafların yine kavga ettiği ve kadının annesinin köye ortak konuta geldiğinde damadının kızını hırpaladığı için kızının yüzünde oluşan morlukları gördüğü , bu tartışma sonrası kadının annesiyle birlikte köydeki ortak konuttan ayrıldığı, tarafların bir daha bir araya gelmedikleri, davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka,maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka,maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar,nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi,175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.