"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1355 E., 2022/1827 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/673 E., 2021/1115 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek dava dilekçesinde özetle; davalı ile üç yıldır hiçbir şekilde hiç bir konuda anlaşamadıklarını, davalı kadının ailesinin kendisine şiddet uyguladığını, ailecek saldırdıklarını, davalı kadının kendisini sürekli suçladığını, sevgi ve saygısının olmadığını, kendisini aşağılayıp, rencide ettiğini, davalı kadının aldattığına dair söylemlerde bulunduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, 35.000,00 TL maddî ve manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; ... erkeğin, kadın ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, eşyalara zarar verdiğini, kadını aşağıladığını, dokuz ay kadar önce evi terk edip... isimli kadınla yaşamaya başladığını, bu kadınla uzun süredir gönül ilişkisi olduğunu, bu kadınla resmi yaşayabilmek için boşanma davası açtığını, erkeğin dokuz aydır çocukları ve eşinin maddî ve manevî ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, kadını boşanmaya ikna etmek için ölümle tehdit ettiğini, erkeğin sevgilisinin de kadını arayıp hakaret ve tehditler ettiğini, erkeğin evi terk ettikten sonra kadını boşanmaya ikna etmek için çocuklarından ... kaçırdığını, on beş gün vermediğini iddia ederek tarafların öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-davacı anneye verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının, davalı-davacı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, nafakalara her yıl TEFE-TÜFE oranında artış yapılmasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, kadına düğünde takılan 200 gram 10 adet bilezik, 100 gram 1 adet setin aynen iadesine, aksi halde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin ... erkekten alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... erkeğin davalı-davacı kadına yönelik olarak hakaret ve tehdit içeren sözlerde bulunduğu, küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, ... erkeğin evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte başka kadınlarla görüştüğü, bu durumun tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ... erkeğin davalı-davacı kadınla ilgilenmeyerek evlilik birliğinin üzerine yüklediği manevî yükümlülükleri yerine getirmediği ve evi terk ettiği, ... erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle tarafların ayrı yaşadıkları, aralarındaki anlaşmazlıkların halen devam ettiği, bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı-davacı kadının ... erkeğe yönelik olarak hakaret içeren sözlerde bulunduğu, dosya kapsamında dinlenen, itibar edilen, görgüye dayalı tanık beyanlarıyla ve diğer delillerle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kadının az kusurluğu olduğu, ... erkeğin daha ağır kusurlu olduğu, bu nedenlerle taraflar bakımından evlilik birliğinin yeniden tesisinin olanaksız olduğu gerekçesi ile esas davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davalı-davacı kadının birleşen dava dilekçesinde öncelikle dayanmış olduğu zina özel nedenine dayalı boşanma davasının sübut bulmadığından reddine, ortak çocuğun annenin yanında yaşadığı, bakımının ve gözetiminin annesi tarafından yapıldığı, alanında uzman kişilerce düzenlenen sosyal inceleme raporu da göz önüne alınarak annenin yanında yaşayan ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine ve yüksek yararına uygun olduğu gerekçesi ile ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı kadına verilmesine, ... erkek ile kişisel ilişki kurulmasına, 500,00 TL iştirak nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ... erkeğin daha ağır kusurlu olarak boşanmaya sebebiyet vermesi sonucu yoksulluğa düşecek kusursuz davalı-davacı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ... erkeğin daha ağır kusurlu olarak boşanmaya sebebiyet vermesi sonucu, davalı-davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, eşinin desteğinden yoksun kaldığı, kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ... erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda daha ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının sübut bulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-davacı kadın vekili; zinanın ispatlandığını, ... erkeğin başka kadından 17.10.2020 tarihli çocuğu olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, ... erkeğin maaşının yüksek olduğunu, üzerine kayıtlı ev ve arabası olduğunu, ziynet eşyası alacağı davasının kanıtlandığını belirterek, zina nedeni ile açılan davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları ve ziynet eşyası alacağı talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.... erkek vekili; tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, davalı-davacı kadının psikolojik sorunları olduğunu, kusuru daha ağır olan tarafın davalı-davacı kadın olduğunu, delillerinin toplanmadığını, hükmedilen miktarların fahiş olduğunu, kararın gerekçesiz olduğunu belirterek ... erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince erkeğe sadakat yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte başka kadınlarla görüşme şeklinde kusur verilmiş ise de, dosya kapsamında alınan tanık beyanları, üçüncü şahıs konumundaki kadının ailesi ile erkek arasındaki ceza davası, yargılama sırasında erkeğin bu kadından çocuğu olduğuna dair kendi tanıklarının beyanı dikkate alındığında erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşamak suretiyle sadakatsizlik yaptığı sabit iken eyleminin bu şekilde değerlendirilmesinin doğru olmadığı, erkeğin diğer kusurlarının ise sabit olduğu, kadına verilen kusurun da ispatlandığı, ... erkek, kadının kardeşinin kendisini dövmesi nedeniyle kadının kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de, dosya kapsamında alınan tanık beyanları dikkate alındığında erkeğin kadının ağabeyinin evine gittiğini, orada yaşanan tartışma ve kavga ortamında bulunmadığı, bu nedenle kadına kusur verilemeyeceği, kadının ispat edilen kusurlu vakıası dışında kusuru bulunmadığı, bu haliyle de erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olacağı, İlk Derece Mahkemesince, erkeğin dosya kapsamına göre başka bir kadınla birlikte yaşadığı anlaşılmakla zina eylemi sabit olduğu halde kadının birleşen davasında zinadan açılan davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, İlk Derece Mahkemesince kadına hafif kusur verildiği ve bu kusurun da sabit olduğu dikkate alınmaksızın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası yasal şartları gerçekleştiği halde erkeğin asıl davasının reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadın ve ortak çocuk...... lehine verilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının az olduğu, nafakalara TEFE-TÜFE oranında yıllık artış oranı talep edildiği halde bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin doğru görülmediği, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, miktarının tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları, erkeğin kusurunun ağırlığı gereğince az olduğu, kadının dava dilekçesinde, tazminatlar için yasal faiz talebinde bulunduğu, bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin doğru görülmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması karşısında maddî ve manevî tazminat talebinin reddine dair kararın usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, ziynet eşyalarına yönelik kadının iddiasını ispatlayamadığı gerekçeleri ile ... erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine, davalı-davacı kadının vakıaya yönelik istinaf talebinin kabulüne, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, ... erkeğin boşanma davasının 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, davalı-davacı kadının davası yönünden 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen davada zina hukuki sebebi kabul edilmekle 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının, kendisi ve çocuk...... için tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 05.09.2017 tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere kadın için aylık 600,00 TL, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile velâyeti anneye verilen......' a harcanmak ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL iştirak nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmak suretiyle erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmak suretiyle erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmişitr.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; davalı-davacı kadının psikolojik sıkıntıları olduğunu, araştırma yapılmamasının hatalı olduğunu, davalı-davacı kadının yönlendirmesi ile abisinin şiddet uyguladığını, salt tanık beyanları ile zinanın kabul edildiğini, erkeğin ekonomik gelirinin dikkate alınmadığını, ... erkek aleyhine tazminat hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve miktarının fazla olduğunu, ... erkek lehine tazminat hükmedilmesi gerektiğini belirterek zina nedeniyle açılan davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın tarafından açılan zina sebebine dayalı boşanma davasında zinanın gerçekleşip gerçekleşmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, davalı-davacı kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı, ... erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`un (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeperle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.