"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2739 E., 2022/2578 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/553 E., 2021/587 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli ben gideceğim diyerek geçimsizlik çıkarttığını, sürekli cinsel ilişkiden kaçındığını, bu konuda tedaviden kaçındığını, çocuk yapmak istemediğini, sürekli açık saçık giyindiğini, sürekli nereye gideceğini söylemeden dışarı çıkıp gittiğini, sürekli babasıyla birlikte doktora gittiğini, ısrara rağmen eşiyle doktora gitmediğini, sürekli eşini istemediğini, ondan nefret ettiğini söylediğini, eşyalarını alarak evi terk ettiğini, sürekli hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, kadının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, küçümsediğini, iyi davranmadığını, hor gördüğünü, sürekli şiddet uyguladığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, bu konuda tedaviden kaçındığını, kadının lenf bezi hastalığı için doktora götürmediğini, ameliyat ettirmediğini, ameliyattan sonra da kadınla ilgilenmediğini, eşini istemediğini, kız bakmaya gittiğini söylediğini, sürekli baskı yaptığını, giyim kuşamına karıştığını, dışarıya attığı tek bir adımda dahi izin alması gerektiğini söylediğini, ailesinin evine gitmesini kısıtladığını, bağımsız konut temin etmediğini, erkek ve ailesinin köle gibi davrandığını, sürekli küstüğünü, iletişim kurmaktan kaçındığını, tersleyip bağırıp çağırdığını, son olayda hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, evden attığını, eve geç geldiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 06.11.2020 tarih ve 2019/530 Esas, 2020/478 Karar sayılı kararıyla; kadının ben gideceğim dediği, sebepsiz yere evden ayrıldığı, erkeğe senin gibi adam mı olur, kendini adam mı sanıyorsun, erkek mi sanıyorsun, ne biçim adamsın sen ne işe yararsın şeklinde hakaret ettiği, küçük düşürdüğü, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karışı davacı kadın vekili; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 08.09.2021 tarih ve 2021/228 Esas, 2021/1268 Karar sayılı kararıyla; karşı davada sadece 44,40 TL karşılık dava harcı yatırıldığı, ancak 44,40 TL peşin harcın yatırılmadığı, eksik harç tamamlatılmadan işin esasının incelenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksik işlemler tamamlanmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının ben gideceğim dediği, sebepsiz yere evden ayrıldığı, erkeğe senin gibi adam mı olur, kendini adam mı sanıyorsun, erkek mi sanıyorsun, ne biçim adamsın sen ne işe yararsın şeklinde hakaret ettiği, küçük düşürdüğü, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, tam kusurlu olduğundan kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin hatalı olduğunu ileri sürerek; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadına yüklenen kusurlardan sebepsiz evden ayrılma dışındaki kusurların sabit olduğu, erkeğin istinafı bulunmadığından kadına ek kusur da verilemeyeceği, erkeğin kadına şiddet uyguladığının tanık Yasemin beyanıyla sabit olduğu halde bu hususta erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, son olayda kadının gördüğü şiddet üzerine evden ayrılması nedeni ile evden ayrılmasının haklı bir nedene dayandığı, bu nedenle kadına sebepsiz evden ayrıldığından bahisle kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispat edilemediği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların kusurlarına göre karşı davanın reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının asıl davada hükmedilen boşanmaya yönelik istinaf talebi bulunmayıp asıl davada verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden ve kadının davasındaki boşanma talebi konusuz kaldığından karşı davada boşanma hükmü konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf talebinin reddine, az kusurlu kadın boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden lehine tarafların ekonomik durumu göz önüne alındığında yoksulluk nafakası verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olduğundan kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, hakkaniyet ilkesi, erkeğin kusurunun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadın lehine 17.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğe yüklenen şiddet vakıasının ispatlanmadığını, kadının davasının kabul edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve fer'îler yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında erkeğe yüklenen kusurun sabit olup olmadığı, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden verilen kararın dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.