Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1627 E. 2023/5448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka, tazminat ve ziynet alacağının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1924 E., 2022/2466 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/342 E., 2020/1329 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, kadının ziynet alacağı davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin başından itibaren sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, hakaret ve küçük düşürücü nitelikte sözler söylediğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, sadakatsiz davrandığını, evi terk ettiğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, düğünde takılan takıların tarafların İstanbul'dan ...'ya taşınmaları esnasında erkeğin ailesinin "hırsızlar çalar bizde kalsın" diyerek kadının elinden aldıklarını, düğünde takılan takıların davalı-davacının ailesinde kaldığını, kadının altınları talep etmesi üzerine erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, düğünde takılan takıların aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ... kadın vekili 14.10.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle ziynet alacağına ilişkin taleplerini 107.916,25 TL'ye yükselttiklerini belirterek bu miktarın erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.... kadın vekili boşanma davasından önce açtığı birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 12.10.2018 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, erkeğin başka kadınlarla beraber olduğunu, kadını darp ettiğini, çocukların okullarının devam ettiğini ileri sürerek ortak çocuklar yararına 500,00'er TL, kadın yararına 500,00 TL olmak üzere toplamda aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının tüm iddialarının 2010 yılı öncesine ait olduğunu, tarafların o tarihteki boşanma davasından sonra bir araya gelerek beraber yaşamaya devam ettiklerini, kadının erkeğe hakaret ettiğini, erkeğin gücü üzerinde taleplerinin olduğunu, bunlar karşılanmayınca huzursuzluk çıkardığını, aşırı kıskanç davrandığını, erkeğin ailesinin ve arkadaşlarının eve gelmesine izin vermediğini, erkeğin kök ailesine hakaret ettiğini, erkeği sürekli yetersiz gördüğünü, yaptıklarını beğenmediğini ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına evlilikleri süresince sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kötü muamelede bulunduğu, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, kadının ailesine hakaret ettiği, en son yaşanan olayda da kadına şiddet uyguladığı, başka bir kadınla mesajlaştığı, uzun süreli telefon görüşmeleri yaptığı; kadının da erkeğin ailesini eve kabul etmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların anne yanında yaşadıkları, geçimlerinin anneleri tarafından sağlandığı, birincil bakımlarının anneleri tarafından verildiği gerekçesiyle ve sosyal inceleme raporundaki tespitler uyarınca velâyetlerin anneye verilmesine, kadının boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı elde ettiği ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına birleşen dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL, ortak çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ziynet alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirmede, kadının davaya konu ettiği takıların ve paraların düğünde takıldığı, tanık beyanlarına göre takıların erkeğin anne ve babası tarafından alındığı, bilirkişi raporu ile tespit edilen ziynetlerin ve paraların kadının kişisel malı olduğu, erkek tanığı C. B. İ.'nin beyan ettiği şekilde takıların ev eşyalarının alınması için bozdurulduğu kabul edilse dahi ziynetlerin bozdurulmasında kadının rızasının olmasının sonuca bir etkisi bulunmadığı, erkeğe hibe edildiği ya da geri istenmemek üzere verildiğinin erkek tarafından kanıtlanmadıkça iade ile yükümlü olduğu, erkeğin bu yönde bir delilin de olmadığı, ziynetlerin ve paraların iade edildiği, hibe edildiği ya da geri istenmemek üzere verildiğinin erkek tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının 8 numaralı bendinde yer alan ziynetlerin kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkek aleyhine yüklenen kusurların 2010 yılından önceki olaylara dayandırıldığını, tarafların o tarihteki boşanma davasından sonra bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirdiklerini, erkeğin eşine bir daha şiddet uygulamadığını, erkeğin güven sarsıcı davranmadığını, konuştuğu kadınlarla yumurta satma amacıyla görüştüğünü, kadının aşırı kıskanç hareketlerinin olduğunu, erkeğin ailesini eve istemediğini, kadının ziynetleri alamadığını veya almasına engel olunduğunu ispatlayamadığını ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı, velâyet, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı-davacı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulüne karar verilmesi ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata, ortak çocuklar ve kadın yararına nafakaya hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı ile kadının ziynet alacağına ilişkin talebini ispatlayıp ispatlayamadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 226 ncı, 323 üncü, 330 uncu ve 337 nci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.