"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/989 E., 2022/1827 K.
DAVA TARİHİ : 02.07.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/186 E., 2022/242 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde, davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçelerinde, davanın reddini, çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, aksi halde ortak velâyete karar verilmesini, lehine 25.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin davalı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk Ali Tunç'un velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davalının şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, müşterek konutun davacıya tahsis kararının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, nafakaların ve tazminatların miktarları yöönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kusur belirlemesine, kadının tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk Ali Tunç lehine tedbir nafakasının Dairenin karar tarihinden itibaren aylık 2.500,00 TL'ye artırılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak ödenmesine, davacı kadın lehine 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatların kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm davacı vekilince nafaka ve tazminatların miktarı, davalı vekilince tamamı yönünden istinaf edilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile nafaka ve tazminatların miktarları yönünden yeniden hüküm kurularak sair itirazların esastan reddine karar verilmiş ve karar davalı erkek vekili tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir.
3.Dosya temyiz incelemesindeyken, davacı kadın vekili 20.10.2023 tarihli dilekçesi ile davanın geri alındığını bildirerek, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı erkek vekili 24.10.2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın bu talebine muvafakat ettiğini bildirmiştir. Mahkemece kurulan boşanma hükmü davalı erkek tarafından istinaf ve temyiz talebine konu edilmekle henüz kesinleşmemiştir. Buna göre; dosyaya sunulan davacı vekilinin davayı geri alma talebi ve davalı vekilinin muvafakat beyanı dikkate alınarak hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.