"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı babanın 2021 yılı Temmuz ayında ...'yı teslim aldığını ve çocuğun davalının adresinde 1 ay kaldığını, bu süre içinde çocuk babası ile kalmak istemediğini annesine beyan ettiğini, babası tarafından bu sürede annesi ile görüşmesinin engellendiğini, görüş günü bittiğinde müvekkilinin çocuğu teslim aldığını, çocuğun darp edildiğini anladığını ve darp raporu aldığını, akabinde çocuğu ile görüştüğünde babasının kendisine sürekli "Senin annen iyi bir kadın değil annen düzgün bir kadın değil." şeklinde çocuğu annesine karşı doldurduğunu, çocuğun babasından korktuğunu, babasından kaçtığını iddia ederek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilşkinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi 18.02.2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile darp iddiası bakımından kamu davasını açmaya yeterli delil bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, dosyada bulunan 19.04.2022 görüşme tarihli sosyal inceleme raporuna göre küçüğün beyanlarında annesinin etkisi altında kaldığının ve öğretilmiş ifadeleri tekrarlama şeklindeki beyanlarının bulunduğu, iddiaya konu olaylarla ilgili spontan cümleler kurmadığı, şu hali ile kişisel ilişkinin kaldırılmasına yer bulunmadığı, yine 01.07.2022 tarihli raporda da küçüğün babasına ilişkin ifadelerinin yaşına ve gelişimine uygun olmadığı, ifadelerinde tutarsızlık bulunduğu ve annesinin etkisinde kaldığının anlaşıldığı ve kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir bir durum olmadığı beyan edilmekle her ne kadar davacı tanığının beyanında ortak çocuğun bacaklarında morluk ve yara izlerinin bulunduğu belirtilmiş ise de bunların darp izi anlamına gelemeyeceği, bu bakımdan davalının kişisel ilişkiyi kötüye kullandığına ya da çocuğa bu süreçte eziyet ettiğine dair kesin somut ve inandırıcı delilin bulunmaması, aleyhe sosyal inceleme raporları ve kovuşturmaya yer olmadığı kararları nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince ortak çocuğun dinlenmesine yönelik taleplerinin reddedildiğini, ortak çocuğun davalı baba ile görüşmek istemediğini, ortak çocuk hakkında alınan darp raporunun mevcut olduğunu, ortak çocuğun, babanın başka kadınla olan cinsel ilişkisine şahit olduğunu, babadan korktuğunu, görüşmek istemediğini söylediğini, icra tutanaklarının, tanık beyanlarının, ortak çocuğun ifadesinin dikkate alınmadığını belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, alınan uzman raporlarında ortak çocuğun beyanlarının annenin yönlendirmesine açık olduğunun, yaşına ve gelişimine uygun ifadelerde bulunmadığının, davacı annenin duygularını sahiplendiğinin, kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir somut bir bulgunun olmadığının belirtildiği, davalı baba hakkında ortak çocuğa şiddet uyguladığı iddiası ile açılan soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortak çocuğun alınan raporlarda uzmanlarca dinlenildiği, Mahkemece yeniden görüşünün alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; alınan raporlarda ulaşılan kanaate nasıl varıldığını anlamadıklarını, çocuğun beyanlarının açık olduğu hayal ürünü olamayacağını, alınan pek çok tedbir kararı olduğu bunların mahkemece yeterli şekilde değerlendirilmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunup bulunmadığı, kişisel ilişkinin devamı yada kaldırılmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci maddesinin ikinci fıkrası, 324 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü, 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.